-Yemekteyiz-

9.1K 369 44
                                    

Artık yavaş yavaş finale yaklaşıyoruz 25.bölüm final alacak,tekrar söyleyeyim dedim.Hikayeme gösterdiğiniz ilgiden dolayı hepinize çok teşekkür ederim,bu kadar okunacağını tahmin etmemiştim.Hepinizi çok seviyorum ve ilginiz içinde şimdiden teşekkürler....

Bu bölümü sümeyye'ye ithaf ediyorum ve seni seviyorumm...

Multimedya'da---yağız

MÜZİK------Gülüm şahan--Film

  Bir yemek ancak bu kadar tuhaf olabilirdi heralde.Bir yanımda devrim öbür yanımda ise rüzgar.Arafta kalmış gibi hissediyordum kendimi ama birazcık da olsa mutluydum çünkü utku ve sevgilisi ay-rıl-mış.Yani gelecek kocamı kaybetmemiş oldum.Biz gençler olarak terasta oturuyorduk.Rüzgar'ın anne ve babası çok tatlı ve sevecen insanlardı.Özgür abi yani rüzgarın babası çok espiri ve rahat bir adamdı.Meltem abla yani rüzgarın annesi çok daha dikkatli biri gibiydi.Gençler için hazırladığı masa bile çok özenliydi.

Biz gençler olarak terasa çıktığımızda bir de ne görelim.Birbirinden tatlı iki tane sarışın dalgalı saçlı beyaz tenli ve birbirlerine benzeyen iki tane kız.Üstelik birde aynı kıyafeti giymişler.Kendimi tutamadım ve"ne şekerler"diyiverdim.Sanırım ben hariç herkes bu kızları tanıyordu.Nitekim en son içeriye yağız girdiğinde kızların ikiside koşup yağız'a sarıldı.Yağız onlara sarıldı,saçlarını okşadı ve yanaklarından öptü.Bende aval aval onları izledim.

Sol tarafımda oturan devrim beni bilgilendirdi"onlar benim küçük kız kardeşlerim"işte bazıları böyle şanslı doğuyor arkadaş.

Ben bu yaştayken dışarı çıkmaya korkardım çünkü ben ne zaman dışarı çıksam bütün çocuklar evlerine dağılırdı,kimse benimle oynamazdı bende bu hale gelene kadar evden çıkmadım.Artık ne kadar çirkinsem...

O sırada aklımdan geçen onların büyüyünce çok can yakacağıydı.Ve ben onları kıskanmıştım.Benim can yakmam gerekirken,benim canım yanıyordu.Duygularım yüzüme yansımış olmalı ki devrim bana,"onu sevdiğini bu kadar belli etme"diye bir uyarıda bulundu kendi çapında.Sanane be,sanane.Duygu benim çocuk benim,sarı çiyan...

Yağızın iki yanına da ikizler oturmuştu.Benimde karşıma oturmuştu.Kafamı ne zaman kaldırsam onun delice bakışları ile karşılaşıyordum,o yüzden bende kaldırmamaya karar verdim.

Özgür abi ve Meltem abla garson felan tutmuşlardı,onlar çevremizde fır dönerken bende etrafı inceliyordum.Yemekler harika olmuştu,tadı damağında kalacak cinstendi.Bunun içinde eminim bir şef tutmuşlardır.Dışarıdan bakınca izmirli normal gelir düzeyinde bir aile gibi görünüyorlardı ama koskaca bir holding sahibilermiş.Görde inanma.

Yemek gayet sakin geçmişti.Fazla sakin.İçeriden büyüklerin kahkaha sesleri yükseliyordu,bizimkilerde ise tık yok.Arada sırada Meltem abla gelip birşeye ihtiyaçımız varmı diye kontrol ediyordu.Hazal ve peren(ikizler)oyun oynamak için içeriye gitmişlerdi,hala hangisinin hazal hangisinin peren olduğunu çözememiştim.Şansa bırakmıştım.Zaten beni pek sevmediler çünkü yemek boyunca bana"seni öldürürüz bitch"bakışı attılar,bende susup yemeğime odaklandım.Küçük müçük ne olacağı belli olmaz,gençliğimin baharında ölmek istemiyorum.Yemekler bitince garsonlar herşeyi kaldırdı ve tatlı servisi açtılar.Bu garsonlar gerçekten işini biliyor abi ya.Tatlı olarak çilekli turta vardı.Bayılırım.Kendime engel olamadım ve"bu benim en sevdiğim tatlı"diyiverdim.Aradan bir"biliyorum"sesi geldi ve bu ses ne yazıkki rüzgara aitti.Açıklama yapma gereğinde bulunmuştu arkadaş.

"Ben,şeyy,sen bahsetmiştin de bende onu söyledim ve herkes de seviyor gibiydi,öyle yani"

Sanane lan selin'in sevgiği tatlıdan"ve işte ipler inceldiği yerden kopmuştu.Yağız sıçmış miray'da üstüne tüy dikmişti."Ben çilekli turta sevmiyorum"dedi miray.Herkesi sakinleştirmek gene ben ve utkuya kalmıştı.Keşke ilk utkuyu görseymişim belki benim öküz yerine utkuyu severdim.O çok sakin ve sevecen biri.Aynı ruh ikizim gibi.Ama ben onun yerine illaha kavgacı,sert,sinirli ve bi o kadar yakışıklı yağız'a gönlümü kaptırmıştım bir kere.

Başımın Tatlı Belası(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin