Öncelikle geçiktiğim için hepinizden özür dilerim ve acı haber olarak sınav haftasına girdiğimi söylüyorum.Oyüzden bölüm gecikebilir ayrıca youtube'a kore şarkıları koyarsam beni dışlamayın bu aralar taktım eğer sizde dizi önermemi istiyorsanız bana özelden yazarsanız size bir sürü bir sürü dizi önerebilirim o kadar ki artık bir kaç korece kelime biliyorum...Bu bölümü de herhangi bir okuyucuma ithaf edeceğim hala devam ediyorum yani vazgeçmedim.
Ayrıca 25K olmuşuz çok sevindim ve dans edesim geldi sonra dans etme yeteneğim olmadığı için vazgeçtim ama içimden ettim:D
YORUM İSTİYORUM!!!!VOTE VERMEYİ DE UNUTMAYIN!!
Multimedya:Selin'in istanbuldaki yakın arkadaşlarıyla çekindiği fotoğraflar.(Kerem,Taha ve Azra)
Şarkı:Mix - Rihanna - Stay ft. Mikky Ekko
YAĞIZ'IN AĞZINDAN...
Ben valizleri beklerken selin prensesler gibi dikiliyordu,şuan ne kadar prensese benzese ve göz kamaştırsa da sabahları adeta bir cadı'ya dönüşüyordu.Valizlerimizi görünce aklıma selinle tanıştığımız ilk gün geldi.O gün çok sinirliydim zaten birde üstüne bir kız geliyormuş bize.Hayatımda adını bile duymamışım babam bana:"O kıza dikkat edeceksin,koruyacaksın ama fazla abarta ayrıca genç olduğunu biliyorum ama sakın ona aşık olma"o zamanlar selin gibi bir yaratığı tanımamıştım ve "amann baba ben aşık olmam merak etme ama kız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim"diye yanıtlamıştım.Rüzgarda bunu söyleyince aslında onu özlediğimi farkettim.Sadece kısa bir süreliğine keşke beni sırtımdan bıçaklamasaydı dedim.Aslında değişen tek şey benim seline aşık olmam ama hala kız için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.
İlk geldiğinde onu sevmesem bile gene de rüzgar'a yakınlaşmasına izin veremezdim.Rüzgar hala bulduğumuz geleneği-yeni gelenin başından soğuk su dökmek- sürdürüyormuş meğersem,selin'e yapınca çok şaşırmış ve kızmıştım.Hala o geleneği sürdürmesi içimde olan dostluk kırıntılarını harakete geçiriyordu ve onu affetmek istiyordum.Ama hala kendime yediremiyordum,ben ona bu kadar değer verirken o beni sırtımdan bıçaklamıştı.
Bu düşünceler beynimi kemirirken valizleri aldım ve prensesimin aynı zamanda cadımın yanına gittim.Selin elimden kendi küçük çantasını aldı,ona"hayırdır"bakışımı attım,anlayacağın ihtimal vermiyordum ama anlamıştı.
"Havaalanında hep yakışıklı erkekler olur,turistler,memleket ziyaretine gelenler say say bitmez.Güçlü bir kız gibi kendi çantamı kendim taşımalıyım ki dikkaat çeksin."Birde bana bunu anlatıyor,üstelik sinirleneceğimi bildiği halde.Bazen beni kıskandırmak yada sinirlendirmek için özel bir çaba harcıyor bu kız örneğin,bardaki sarışın züppeyle bakışması gibi.Aslında o çocuğu gözüm bir yerden ısırıyor ama öyle sinirlenmiştim görüşüm kana bulandı sanki o yüzden pek bakamadım."Selin!kaşınma da önüne bak"Zafer kazanmış gibi gülümsedi.Te allahım sen bana yardım et.
Bir taksiye bindik ve selin adama birşeyler fısıldamıştı,ne dediğini duymamıştım ama soramayacak kadar yorgundum.Üstelik sorsam bile değişen birşey olmazdı zaten,çünkü bu istanbula ilk gelişim.Hiç de eksikliğini hissetmemiştim.Hawaii'ye yazın gidiyorduk,yılın geri kalanında izmirdeki evimizdeydik,istanbulda olan şeyler-okul,dersane-alışveriş merkezi...-izmirde de vardı.Utkular,rüzgarlar,rüyalarda izmirde oturuyorlardı,aynı sitedeydik.Babamın aklına yazlık alma fikrini rüya'nın babası sokmuştu.Bizim bölgede yaşayan insanların çoğu türktü zaten,çok az yabancı vardır.Onlarda zaten kısa süreli olarak gelir ve giderler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başımın Tatlı Belası(DÜZENLENİYOR)
Literatura KobiecaSelin zorlu geçen bir lise döneminden sonra hak ettiğini düşündüğü tatil için çabalayıp izin almıştı.Deniz,kum,güneş ve kitaplarıyla huzurlu bir tatil diliyordu. Yağız ona yapışan kızdan bir süreliğine kurtulmuştu ve anında kendini özgür bir insan o...
