Elimdeki mavi kalemi de ona fırlattığımda bununla eğlendiği için mor kalemi de fırlattım.
"Sadece renkleri sevdiğini düşünmüştüm."dedi kolunu kendine siper ederek.
"Ondan bile soğuttun beni!"dedim sarı kalemi de fırlatarak."Bunları dışarıdan bana getireceğine beni dışarı götür. Sağlıklıyım ben!"dedim.
Gülerek, "Sence bu davranışlar sağlıklı bir bireyin yapacağı davranışlar mı?"dediğinde ona atmaya hazırlandığım yeşil kaleme baktım.
Cidden haklıydı, ne yapıyordum ben böyle?
Kalemi masaya bırakıp yerime oturdum.
"Bunlarla ne yapmamı istiyorsunuz?"dedim.
"Öncelikle,"dedi, sandalyesinden eğilerek kalemleri topladı."Şu sizli bizli konuşmay bırakmak istiyorum, Ha Neul. Bana Jimin der misin?"dedi kalemleri masaya bırakarak.
Sakinleşmek için gözlerimi kapattım.
"Hayır Bay Park. Bunlarla ne yapacağım ben?"dedim kırmızı boyayı elime alarak.
"Odayı boyamanı istiyorum. Seninle bundan sonraki sohbetlerimde sen resim yaparken ilerleyeceğim."dedi.
Gözlerimi kıstım.
"Kafamda bir sürü soru oluştu."dedim.
"Lütfen tek tek sor ve bende cevaplayayım."dedi.
Gülen suratı birden ciddileşmişti.
"Birincisi, duvarları keçeli kalamle nasıl boyayacağım?"dedim.
"Ah,"dedi ve güldü."Bunları sadece tepkini ölçmek için getirdim."dedi.
"İkincisi ben resim yapmam."dedim.
Anlını kırıştırarak bana baktı.
"Bu bir soru değildi."dedi.
Ellerimi kucağımda birleştirerek direkt yüzüne baktım."Rica etmiyorum. Emrediyorum."dedim.
"Pekala."dedi gülerek."Ama yapacaksın. Bu gün değilse yarın, yarın değilse başka bir gün."dedi.
Bu cümlesiyle sinirden kıpkırmızı oldum.
Elimi masaya vurdum.
"Ben buradan en kısa sürede çıkmayı hedeflerken, pardon ama daha ne kadar beni bu tımarhanede tutacaksınız?"dedim.
Elini kaldırarak "Ha Neul saki-"derken onu susturdum.
"Sakin falan olmam!"diyerek odadan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fel in Luv ; 𝐩𝐣𝐦 [ᴇɴᴅᴇᴅ]
Fanfictionburada aklı başında olan bile delirirdi. -its about misaki- #627