Fel in Luv ; 𝐩𝐣𝐦 [ᴇɴᴅᴇᴅ]

12

"Kendimin bile deli olma ihtimalini sorguladım ama seni.."dedim önündeki sandalyeye oturarak.

Sıkıntıyla kafasını geriye attı.

"Böyle olmaması gerekiyordu."dedi. "Buradan asla çıkamayacağım."

"Evin falan yok değil mi? Teyit etmek için soruyorum."dedim.

Sinirle kafasını kaldırdı,"Asıl deli sensin. Ya da.. saf mı  demeliyim? Böyle bir şeyin olacağına inanman.. kim ev satın almak için evlenir ki?"dedi.

"Senin gibi deli olan biri mesela?"dedim.

Sinirle yumruklarını sıktı,"Cinayet işlesem de suçlanmayacağımı biliyor muydun?"dedi.

Meydan okurcasına kollarımı göğüsümde birleştirdim."O sandalyeye bağlıyken mi?"

İdaalı bir biçimde gülümsedi,"Nasılsa yarın yine görüşeceğiz."dedi.

"Sadece bana neler olduğunu anlat."dedim."Anlatırsan, buradan kaçarken seni de götürürüm."dedim.

O sinirli ifadesini çocuksu bir meraklı yüz ele geçirdi,"Kaçacak mısın?"dedi.

"Herhalde."dedim."Buraya daha fazla tahammül edemem."dedim.

"Lütfen beni burada bırakma."dedi. O sinirli haline birden bire ne olmuştu böyle.

"Sana serum falan mı takılı?"dedim sağına soluna bakarak.

"Hayır, o neden?"dedi.

Merakla suratına baktım,"Hastalığının ne olduğunu biliyor musun?"dediğimde sinirli Jimin geri gelmişti,"Çoklu kişilik bozukluğu, çift karakterlilik."dedi.

"Seni buradan çıkaracakları yok inan bana."dedim. "Ama ben buradan kaçmak istediğimi zaten sana söyledim."dedim.

"Ah, pekala."diye söylendi.

"Şimdi, benimle derdin ne?"dedim.

"Doktor Hyu,"dedi. "Seni ciddi bir akli sağlık sorunun olduğuna inandırırsam buradan çıkabileceğimi söyledi."dedi.