ESKİ BİR ZAMAN
Her yer karanlıktı tek istedeği bi damla su... Ne bir yemek nede vücudunu ısatacak bir şey istiyordu çelimsiz bacaklarından destek alıp demir parmakların ucuna geldi cılız ses tonuyla " su... Su istiyorum " dedi ama her yer karanlık ve sesizdi
GÜNÜMÜZ
Hepsi bana dönmüş ciddi olup olmadığımı tartar gibiydiler heycanla konuştum " 5 senden beri seviyorum onu ve bu sene son kaybedemem onu" dedim olayı ilk anlayan onur oldu "her zaman yanındayız merak etme ama ya kabul etmezse seni " dedi endişeli bir halde bora devam etti "hayatın boyunca neden tek bir kadına bağlı kalmak istiyorsun ki " dedi sevimsiz piç kadınlara bağlı kalmayı aptallık olarak tanımlıyordu olay hakkında hiç bir şey söylemeyen anıl bişiler düşünüyor gibiydi " anıl abiciğim sen ne düşünüyorsun bu kararım hakkında " dudakları hafif yukarı kıvrıldı ve " patates kızartmayı biliyorsa her türlü yengem bacım ve kardeşim olur " dedi allahım ne günah işledim de bu salaklarla arkadaş oldum. Ama kararlıydım en güzel şekilde iltiraf edecektim ve bekliycektim bana gelmesini onu ilk 8 sınıfta düzenlenen futbol maçında görmüştür tüm kızlar coşkuyla bağırıp dururken o sadece oturmuş izliyordu o zaman ilgimi çekti sonra aynı lise derken tutulmuştum ona kafama yediğim ani tokatla arkamı döndüm " öhö öhö be abi yarım saattir sana sesleniyoruz " " ne var bora " dedim kafama vurulması en sinir olduğum şeydir " akşam bara gidelim diyoruz sen ne düşünüyorsun" " adresi mesaj atarsanız " diyip çıktım kantinden banka baktım son kez ama yoktu büyük ihtimalle sınıfa gitmişti bende gittim sınıfa malesef sınıflarımız aynı değildi ama olsun o benim kalbime taht kurmuştu
Sıkıcı geçen okul saatlerinden sonra eve varabilmiştim bora'da akşam ki barın adresini atmıştı. Kısa bi duşun ardından siyah kot bi pantalon üstünede beyaz t-shirt giydim hava hafif esiyordu siyah deri ceketim sigaramı ve arabanın anahtarını alıp çıktım evden
" Anıl git kumda pipinla oyna kardeşim "
"Ya ama siz beni sevmiyormusuz "
" onur al götür şunu keş oldu resmen çocuk" anıl küsmüş gibi kollarını birbirine bağladıktan sonra " Ama ben seni çok sevmiştim necla neden böyle yapıyon bana he gülüm" bara geleli 1 saat olmuştu ama anıl içkiyi fazla kaçırmış ve şuan sarhoştu ki anılın sarhoş hali hiç çekilmez oluyordu
" Anıl gel bi elini yüzünü yıkayalım" diyip lavoboya doğru sürüklüyordum ki gözüm ilerdeki locada oturan miraya takıldı yanında dört beş tane erkek vardı ciddi bir şeyler konuşuyorlardı kıskanmıştım daha ben gözlerine bakamazken yanında erkek olmasına o sırada anıl elini uzatıp mirayı gösterirken
" aha bu bizim portakal kafa değil mi " dedi mirayın gözleri bu tarafa döndü tepkisiz bi şekilde baktı anıla sonra gözleri bana döndü ama yine tepki vermeden döndü önüne
" ayh şu havalara bak portakalın kız sanırsın buzdan kraliçe " dedi anıl harfleri yayarak yok arkadaş sarhoş falan demiycem dövcem bu çocuğu lavoboya sürükleyip kafasını soktum lavoboya aklı başına gelir inşallah tam o sıra bora geldi " kapıda senin ki bekliyor " dedi ne yani erkekler kapısının önünde mi duruyordu bu hiç iyi değildi anılı bırakıp çıktım dışarı tek kaşını kaldırmış hesap sorarcasına bakıyordu bana " arkadaş sarhoştu kusura bakma " dedim ellerimi pantalonumun cebine sokup bi adım geriliyip " bidaha karşıma çıkmayın " diyip gittiYazım hatalarım için özür diliyorum😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
soğuk kalp
Ficção Adolescenteiyi masum kız yok. kötü çocuk yok İliklerine kadar geçmişin izlerini taşıyan bir kadın. herşeyden habersiz aşık olan bir adam Peki aşkı ile silebilecek mi o izleri adam ? kadın izin verecek mi bu...