Gözlerimi açtığımda etraftan sesler geliyordu.Alışkın olmadığım, bembeyaz bir odada uyandım. Dışarıdan gelen sesleri merak ettiğim için hızlıca yataktan kalktım.Dışarı çıkmaya çalışıyordum ama kapının kolu yoktu. Kapıyı nasıl açacağımı bilmiyordum. Resmen içeride tıkılı kaldım. Fark ettim ki kapının üstünde bir cam bölme vardı. Oraya boyum yetişmiyordu. Etrafta üstüne çıkabileceğim bir şey aradım.Yatağın yanında komodin vardı ve onu hemen kapıya doğru sürükledim. Sonunda ulaştım ve hemen dışarıya baktım bide baktım ki dün tanıştığımız ve adının Gizem olduğunu öğrendiğim kızı iki adam kollarından tutmuş sürüklüyordu. Gizem beni gördü ve bana ''Bir şey yap.Kurtar bunların elinden'' der gibi baktı.Kapıyı açamadığım için bağırdım :
-Gizemmm! Nereye götürüyorsunuz? Hey kime diyorum, baksana.Lanet olsun, kimse duymuyordu.Kesinlikle ses geçirmez duvar falan olmalı diye düşündüm. Gizem tam adamların elinden kurtulup bana geliyordu ki adam onun saçından tutup yere fırlattı.
Kızı resmen gözlerimin önünde götürüyorlardı ve ben elim kolum bağlı oturuyordum. Gizem görüş alanımdan uzaklaşmaya başladı. Artık onu göremiyordum. Arkasından bakakaldım. Bu olayın şoku üzerine ayağımdaki komodin kaydı ve büyük bir gürültüyle yere çakıldım.
-AHH !! Bacağım çok acıyor. Umarım çıkmamış yada kırılmamıştır.Çünkü burada beni duyan yoktu.Yardıma gelen de olmazdı.
Olduğum yere sindim ve birilerinin beni görüp ayağıma bakmalarını diledim.
***Gizem***
Felaket bir baş ağrısıyla uyandım. Bembeyaz bir odada tek başımaydım. Tek başıma olmaktan nefret ederdim.Ayrıca bu baş ağrısı da neydi hayatım boyunca bu derece şiddette bir baş ağrısı yaşamamıştım.Yataktan kalktım daha doğrusu kalkmaya çalıştım çünkü dengemi sağlayamıyordum ve gözüm kararıyordu. Ne olduğunu anlamaya çalıştım ama baş ağrıma neyin sebep olduğunu anlayamadım.Bir yere gitmem gerekiyordu ama çıkış yolunu bulamıyordum.En iyisinin beklemek olduğuna karar verip beklemeye başladım.Çok geçmeden kapı açıldı.içeriye 3 adam girdi. Biri beni kaçıran adamdı. O adamdan tırsıyordum. Koca gövdesi ben yenilmezim havası veriyordu ve bu çok can sıkıcıydı.
Ben düşüncelere dalmışken koca gövdeli adam yanındaki iki kişiye :
-Getirin onu buraya, diye bağırdı.
Ben kaçacak delik arıyordum.Odanın öbür köşesine kaçtım ama kaçacak başka bir yer kalmamıştı.Sıkışmıştım.Aldığım bir kaç dövüş hareketleri falan vardı ama bu adamlara işlemezdi. Bundan emindim ama kaybedecek bir şeyim yoktu o yüzden şansımı denedim.Boşuna uğraştığımı fark ettim bu sırıklara hiçbir şey olmuyordu olan benim elime oluyordu.
Kollarımdan tuttukları gibi dışarıya çıkardılar. Daha doğrusu sürüklediler.Korkmam bir yana kafam da hala ağrıyor ve dönüyordu. Bırakın beni diye bağırıyordum. Ama tabi ki de dinlemiyorlardı ve sürüklemeye devam ediyorlardı. Etrafta beni kurtarabilecek bir şeyler aradım ve tek bulabildiğim düzenli bir şekilde sıralanmış odalardı.Ama bir odanın camında bir baş gördüm ve sanırım bu Irmaktı. Endişeli bir şekilde bana bakıyordu. Ona beni kurtar bakışı atıyordum ama biliyordum ki bir şey yapamaz. Tam adamların elinden kurtulup Irmağın yanına gidiyordum ki yenilmez adam saçlarımdan tuttuğu gibi beni yere fırlattı. Kafamın ağrısı yetmezmiş gibi artık her tarafım acıyordu.Ağlamaya başladım.Yalvarışlarım kolidorda yankılanıyordu.Irmağa bir bakış attım.Bağırıyordu ama duymuyordum. Adamlar tekrar kollarımdan tutup sürüklemeye başladılar.
''Beni nereye götürüyorlar?Niye götürüyorlar?? '' diye düşünüp durdum nasıl olsa cevap verilmeyecekti. Güya burada güvendeydik. O kadın böyle söylemişti ve tabi ki bende mal gibi inandım.''
Devam edecek...
Bölüm sonu arkadaşlar umarım beğenmişsinizdir. Oylamayı ve düşüncelerinizi yorum kısmına belirtmeyi unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ ( MUTASYON ) #WATTYS2020
FantasyHerşey bir akşam askerlerin gelmesi ve bir Grup seçilmiş kişileri zorla götürmek istemeleriyle olaylar başladı. Bilim adamları ve doktoraların anlamadığı bir şekilde ters giden ve henüz çaresini bilmedikleri bir virüsle karşı karşıya gelmişler...