1 hafta sonra ...
Olayların üstünden zaman geçmişti herkes Gizem'e ne olduğunu merakla bekliyordu tabi .
Gizem'in bağışıklık sisteminde bir şey olmadığını söylediler sadece aşırı stres ve grip türünden bir hastalık yüzünden böyle olduğunu söylediler .Geri kalan kişileri söyleyecek olursam İlhan Abi'nin de dediği gibi eğitimlere başlamıştık eğitim süreci çok zor ve yorucu geçiyordu. Biz öncesinde kolay falan demiştik ama ileri ki zamanlarda artık neredeyse meyve gibi suyumuzu çıkaracak dereceye gelmişti. Hemen hemen günümüz spor salonu , koşu parkurunda ve revirde geçiyordu. Her şeyi öğrendiğimiz için araştırmaların çapını büyütmüşlerdi ama ne yazık ki ellerinde bir şey yoktu . Ama hiç pes etmeden devam ediyorlardı. Bizde öyle bizim çalışmalarımız ne kadar zor olsa da insan bir süre sonra alışıyordu çünkü Türkiye'nin bu hastalıkla karşı karşıya olması ve her an her şey olabileceği için biz bu eğitimlerden geçmek zorundaydık.
Sabah olmuştu artık, yatakta öylece yaşadıklarımı yada yaşadıklarımızı düşünüyordum. Kaybettiğimiz şeyler vardı ama onun dışında kazandıklarım da vardı. Burada yeni kişiler, yeni Arkadaşlıklar. ...
Kapı kırılacak bir şekilde çalınınca önce korktum ama sonrasında hemen toparlanıp ayaklandım ve saate baktığımda daha 05:30 du. Her gün bu saatlerde uyanır sabah koşusu kahvaltı ve sonrasında da çalışmaya başlardık eski hayatımızdaki gibi gezme gibi bir aktivitemiz yoktu.Hayatımız burada monotonlaşmıştı. Kapıyı açtım karşımda ki İdil'i tahmin etmiştim zaten şaşırmamıştım eh birazda alışmıştım da. Her sabah erkenden kalkar koşuya birlikte giderdik ben İdil ve Gizem üçümüz ayrılmaz olmuştuk.
Onlar benim en yakın arkadaşlarıma benziyordu.Artık onlar da benim en yakın arkadaşlarım olmuştu ve onlardan başka ailem yoktu yanımda.Bu durum üzse de mecburduk sevdiklerimizin hayatlarını kurtarmak içindi bunlar .Hayatta fedakarlık yapmamız gerekiyordu.
-Hadii !! Bak bugün 10 dakika geç kaldık kızım ya az bi dakik ol acele et, dedi İdil . Bende oflayarak tamam dedim. Gizem konuşmuyor ama kıkır kıkır gülüyordu . Onları aşağıya doğru yolladım hemen bende eşofmanlarımı giydim ve hızlı hızlı adımlarla aşağıya indim .Aşağıya indiğimde herkes buradaydı.İçimden 'Gene en son ben gelmişim dedim.' Her gün geç kalıyordum ,artık alışmışlardı.Koşuya başladık.20 uzun tur attıktan sonra nihayet bitmişti ama bende bitmiştim.O yüzden yukarı çıkıp duş aldıktan sonra kahvaltıya indim.Kızların yanına oturdum.Gözüm yan masada ki Baran'a takıldı.Kendi başına yapıyordu kahvaltısını.Yalnız olmayı seviyor demek ki diye düşündüm çünkü ne zaman görsem diğerleriyle takılmıyordu.Ondan gözümü ayırıp kızlara döndüm.Koyu bir sohbet var gibiydi yada dedikodu.Ah biz kızlar her yerde bir dedikodu buluruz.Sanırım İlhan Abiden bahsediyorlardı.Ben 'yeter artık susun' demesem daha konuşmaya devam ederlerdi.İdil'in çenesi düşük ama Gizem çok konuşmuyordu İdil'e uymadan önce.Konuşmayan kızı bile konuşturdu ya helal olsun.Kahvaltıyı bitirdiğimizde İlhan Abi yemekhaneye geldi.Hepimiz ona döndük.
-Bugün eğitiminizi dışarıda özel bir alanda yapacaksınız.Uzun zamandır salonda eğitimlerinizi gerçekleştirdik.Şimdi odalarına çıkıp hazırlanın orası biraz soğuk bir yer olacak kalın bir şeyler giymenizi tavsiye ederim,dedi ve gitti.Biz de meraklı bir şekilde odalarımıza çıktık.Acaba nereye gidecektik ? Hava ne kadar soğuk olacaktı ? Tabi ki de hiçbirine bir cevap bulamadık.Odama çıktığımda en kalın kıyafetimi giyip aşağıya indim.İlhan Abi helikopterin önünde duruyordu.Bizi çağırdı ama İdil'in yükseklik korkusu vardı.İlhan Abiye söyledik ama tabi ki de bir şey yapmadı yapamazdı da. İdil de mecburen binmek zorunda kaldı tabi ki de.Kız resmen titriyordu daha havalanmamıştık bile.Havalandığımızda nasıl olur tahmin bile edemiyorum.Umarım başımıza bir iş açmaz.
Helikopter yavaş yavaş havalanmaya başlamıştı.İdil korkusuda helikopterin yükselişiyle yükseliyordu.Bize sıkı sıkı sarılıyor gözlerini açmıyordu.Her tarafım kızardı hatta morarmış bile olabilir. 'Gideceğimiz yer çok uzak olmasa bari' dedim.Cevap veren olmadı.
İdil bir süre daha beni sıktıktan sonra uyuyakaldı.Sonunda rahatladım.Daha ne kadar kaldı diye soracaktım ki İlhan Abi:
-Yaklaştık ,dedi.
Aşağıya baktığımda manzara süperdi.Koca koca ağaçların içinden nehir akıyordu.Az daha ileride koskocaman bir şelale vardı.Bu güzelim manzaraya ağzı açık bir şekilde bakıyordum.Bu eğitimin çok güzel geçeceğine dair bir his oluştu içimde yada çok kötü.
Umarım beğenirsiniz arkadaşlar Vote ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ ( MUTASYON ) #WATTYS2020
FantasyHerşey bir akşam askerlerin gelmesi ve bir Grup seçilmiş kişileri zorla götürmek istemeleriyle olaylar başladı. Bilim adamları ve doktoraların anlamadığı bir şekilde ters giden ve henüz çaresini bilmedikleri bir virüsle karşı karşıya gelmişler...