Yeni bir bölümle karşınızdayım multimedia 'da tekrardan karakterleri koydum hatırlamanız için keyifli okumalar ❤
**Anıl'dan**
Gizem uyandıktan sonra onlara koridorun sonunda bekleyip etrafı kolaçan etmelerini söyledim. Bende adamların üstlerini aramaya başlayıp kartları bulmam lazımdı ve diğerlerini hücrelerinden kurtarmam gerekti "İş yine başa düştü" diye kendi kendime konuşuyordum. Çok geçmeden kartları buldum ve koridorda ilerlemeye başladım. İlk geldiğim hücre sanırım Baran'ın hücresiydi hemen kapıyı açar açmaz üzerime çullanmıştı sonra benim olduğumu görmüş oldu ki üzerinden kalktı beni başkası sanmıştı sanırım gizemin o halini herkes görmüş olacak ki tepkisi bu yüzdendi dedim fazla uzatmadan
-Kusura Bakma ben askerlerden birisi sandım seni daha yeni sesler geliyordu sandım kii..
Bende sözünü bitirmeden konuşmuştum
-Yok sorun değil tahmin ettim zaten bunları geçelim de asıl yapmamız gereken şeyler var. İki kız daha hücrede onları da çıkarmamız lazım. Baran bende yedekten bir tane daha kart var ikimiz ayrılıp diğer iki kişiyi de alıp hemen çıkmak zorundayız buradan. Dedim ona kafasını onaylayınca elimdeki kartın birini de ona verdim ve hızlı adımlarla ilerledik o sağ taraftaki hücreye girdi bende onun karşısındaki hücreye.
Girdim baktığımda kız bacaklarını kendine doğru çekmiş kafasını yere eğmiş ağlıyordu açar açmaz önce umursamadı sanki öleceğini bekliyor gibiydi aynı. Kafasını kaldırır kaldırmaz beni karşısında görünce gülmeden edemedi kurtulduğunu düşündü sanırım koşarak yanıma geldi
-Beni kurtardın ama seni nasıl serbest bıraktı o hayvan herifler dedi, ani bir sinirle. Yüzüne meraklı meraklı bakarken umursamadan dönecektim ki kolumdan tuttu ne yaptığını sanıyordu ki bu kız diyerek ona döndüm
-Sana bir soru sordum değil mi? Sende en azından küçük de olsa bir cevap verebilirdin.
-Cevap veriyorum ben çıkmadım Oğuz çıkardı oldu mu şimdi başka soru yoksa çıkalım şuradan dedim sesimi ona yükselterek. Beraber Gizem ve Oğuzun yanına doğru ilerledik.**BARAN**
İçeri girdiğimde kızın adı aklıma gelmiyor olsa da sarı saçlı olan kızdı bu. İlk başta uyuyor sandım öylece yerde yatıyordu daha sonra ilerleyip uyandırmayı denedim ama uyanmayınca bayılmış olabileceğini düşündüm çünkü kimse yatak varken yerde yatacak kadar deli değildir sanırım. Ayrıca ayağını da tutuyordu elini ayağının üzerinden çektiğimde kan vardı. Yüzünü iki elimin arasına alıp suratına baktım gözünde bir damla yaş vardı. Demek ki canı yanmış ki dayanamayıp bayılmıştı diye düşündüm veya bayılmasını ümit ettim gözündeki yaşı silip uyanması için sallıyordum, sesleniyordum ama nafile tepki vermiyordu sonra ne kadar canı yanacak olsa bile yakalanmadan suratına tokat attım işe yarıyor olacak ki yavaş yavaş kıpırdamaya başladı mas mavi gözlerini açtığında kafası dizimde yüzü ellerimin arasında olunca sanırım korkmuştu ve kadın milleti değil mi arkadaş bağırmaya başladı.
-Sende kimsin ne yapıyorsun bana imdatttt!!!
Kulağımın dibinde çığlığı yankılanınca elimi alıp azını kapattım hemen.
-Bana bak suratıma bak ben Baran hani tanışmıştık ya sana bir şey yaptığım yok seni almaya geldim şimdi de çıkmamız gerek ve bağırmaya devam edersen senin yüzünden yakalanacağız anladın mı beni ?dedim nefes nefese, bir yandan o kadar yakınlaşmıştık ki oda fark etti hemen kafasını salladı elimi çekip ayağa kalkmasına yardım ettim ardından yürümeye başladım kendi yürüyemeyecek olacak ki arkamdan seslendi,
-Şeyy bana yardım eder misin lütfen ayağımın üzerine basamıyorum en son geldiğimde pansuman yapılmıştı dedi haklıydı orada onu bırakmıştım yanına gittim belinden tuttum oda elini omzuma koydu öyle bir şekilde yürümeye çalıştık kaç defa düşecek olduk ama daha fazla tahammül edemedim ve
-Dur artık! bu bacakla yürümeye çalışıyorsun dedim sitem eder gibi yüzüme öle bir bakışı vardı ki sanki pişmanlık duyar gibi konuştu.
-Biliyorum kusura bakma ama başka bir önerin var mı acaba?
-Aslında öle hissettirmek istememiştim ama dedim biraz olduğum yerde düşünüp yanına yaklaştım tereddüt etsem de kucağıma alıverdim öylece azından sesler çıkardı ve şaşkınlıkla bana baktı hemen kafamı çevirip utandığını hissettim .
-Başka seçenek gelmedi aklıma en hızlısı bu diğerlerini bulmamız gerek dedim sadece kafasını salladı.
Koridorda ilerliyorduk çok geçmeden diğerlerinin yanına geldik kimse konuşmuyor Gizem yerde oturuyordu. Irmağı da yanına oturttum yüzüme içten bir gülüş göndermişti kızlara baktım yüzleri bembeyaz olmuş korkuyorlardı ama biz erkekler soğuk kanlı olabilirdik ama yanımızda üç tane kız vardı haliyle çokta korkuyorlardı onlar gibi bizde kaçırıldık ve şuanda bir birimizden başka kimsemiz yoktu düşüncelerimle boğuşuyordum söze Oğuz başladı.-Belliydi abi böyle olacağı önce bizi Türkiye den Berlin'e getirdiklerini söylüyorlar şayet bu doğruysa hadi onu da geçtim bize kaçırmadık özel görev diye avutmaya çalıştılar sonra ne yapıp edip hangi araysa artık hücrelere tık oldu abi ya, oda yetmezmiş gibi kızı... Dedi ve duraksadı Gizeme döndü sanki bütün anları yine yeniden yaşıyor gibiydi gizem gözleri dolmuştu olaya hemen müdahale ettim .
-Herkes sakin olsun biraz, evet bu zor ama şimdi hepimizin ne güvenecek ne de yanında olabilecek birileri var o yüzden bizim birbirimizden başka kimsemiz yok şuanda bunu unutmayın sakın. Onun haricinde buraya beraber geldik ve beraber çıkacağız ne bir eksik ne bir fazla tamam mı anladınız mı beni?? Şimdi kalkıp buradan çıkmanın bir yolunu bulmamız gerek var mısınız benimle??
-Vay be böle konuştun ya olmaz olur muyuz biz sen iste canımı vereyim dedi oğuz şakayla karışık ,hepimizin yüzünde biraz da olsa gülümseme olmuştu .
-Ben varım olacak olan hepimize olsun birimize değil dedi, Irmak Gizemin elini sıkarken.Planını yaparken aniden beyaz ışıklar kırmızıya dönüp siren sesleri yükseliyordu demek ki kaçtığımız anlaşılmıştı. Asıl şimdi hapı yutmuştuk...
Bölüm sonu Umarım beğenmişsinizdir vote ve yorum yapmayı unutmayın kendinize iyi bakın görüşmek üzere ☺☺💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ ( MUTASYON ) #WATTYS2020
FantasyHerşey bir akşam askerlerin gelmesi ve bir Grup seçilmiş kişileri zorla götürmek istemeleriyle olaylar başladı. Bilim adamları ve doktoraların anlamadığı bir şekilde ters giden ve henüz çaresini bilmedikleri bir virüsle karşı karşıya gelmişler...