Hepimiz olduğumuz yerde donup kalmıştık. İlhan abi soğuk kanlı bir insandı Gizem'in nabzını kontrol ediyor kalbini dinliyordu. Baran'a doktor çağırması için yolu tarif etti. Gizem ise yerde öylece kıpırdamadan yatıyordu.
Çok geçmeden koşarak gelen doktorlar Gizem'i sedyeye yatırıp götürürken koşarak ardından bizde gittik.
Ne olduğunu bilmiyordum, anlam da veremiyordum. Açıkçası ben... ben şuanda deli gibi titriyor ve korkuyordum. Kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu. Heyecanın doruk noktasındayım, sanırım panik atak geçiriyordum. O anda koştururken yavaşladım ve olduğum yerde durdum. Gözlerim etrafa boş boş bakıyordu . Tekrar harekete geçmeye çalıştığımda ayaklarım birbirine dolandı ve vücudum yerle birleşti.Mermerlerin o soğukluğu tüylerimi ürpertmişti ve o andan sonra gözlerim kapanmıştı.**Baran**
Gizem'e olan her neyse doktorlar onu alıp revire götürüyordu ama etrafıma baktığımda eksik olduğumuzu İdil fark etmişti. Biz o anki telaştan dolayı fark etmemiştik.
-Hey çocuklar Irmak yok!! Diye çığlık attı. İlhan abi de doktora bir şeyler söyleyip yanımiza gelmişti.- Hayırdır ne oldu İdil bir sorun mu var? Dedi. Ciddi bir sesle söze ben başlamıştım
-Irmak yok daha az önce buradaydı nere gitmiş olabilir ki kaçmış olamaz değil mi? Dedim süpheci bir şekilde kimseye güvenim kalmamıştı artık söze devam ettim
-Geldiğimiz yöne doğru gidip bakalım buradan geçmediğine göre orada bir yerdedir kesinlikle. Dedim. İlhan abi, Ben ve Anıl koşarak geldiğimiz yöne doğru koşmaya başladık Oğuz ve İdil'i Gizem'in yanına göndermiştik onlarda itiraz etmeden gitmişlerdi.
Çok geçmeden bulmuştuk Irmağı durduk ve nefesimizi düzenlemeye çalıştık Irmak'ta tam karşımızda yerde yatıyordu boş yere suçlamıştım onu o anda suçluluk hissetmiştim. Anıl hemen uyandırmayı denedi nabzını kontrol etti ve yaşıyor dedi. Anıl kucağına alacakken fark ettim ki hala nefesini kontrol edemiyordu nefes nefeseydi ona kafa sallayıp Irmağı kucağıma aldım ve onu da revire götürdüm.Hepimiz revirin önünde toplandık kimsenin sesi çıkmıyordu yaklaşık yarım saattir doktordan gelecek haberi bekliyorduk bu sırada Irmak'ta uyanmıştı. pek birşeyi yok gibi görünüyordu kendini hemen toparlamıştı. Doktorun ayak seslerini duyar duymaz hepimiz birden ayaklandık ve doktorun yanına gittik doktordan gelecek haberi dinlemeye başladık .
-Gizem hanıma olanları biliyorsunuz değil mi bağışıklığı günden güne azalıyor bu virüs dedi ve İlhan abi birden öksürmeye başladı doktora bakarken doktor afallamıştı toparlamaya çalışıyordu ama söz ağızdan bir kere çıkmıştı değil mi? Hepimiz bir hamleyle İlhan abiye döndük .
- Tamam doktor bey ben gerisini helledirim dedi. Doktoru gönderirken onu dinliyorduk biraz bekledi ve devam etti .
-Bakın şimdi duyacaklarınız size tuhaf gelecek ve endişeleneceksiniz biliyorum bunu daha önce söylememiz gerekirdi ama hazır olduğunuzda söyleme kararı alınmıştı. Fakat olaylar farklı gelişti bu yüzden size diyeceklerimi iyi dinleyip ona göre gayret göstermelisiniz anlaşıldı mı ? dedi.bu kadar önemli olan şey ne diye hayret içinde dinliyordum.
-Dünya'da bazı hastalık hızla yıyılmaya başladı. Bu hastalık Türkiye'ye kadar geldiğini biliyoruz ve daha hızlı yayılacağını da biliyoruz. Ancak tedavi bulmaya çalışıyoruz. Daha tedavisini hiçbir ülke bulmuş değil . Sizi buraya getirme amacımız bu yüzdendi. Sizler özel kişilersiniz.
Bu virüs herhangi bir grip gibi değil arkadaşlar ondan daha ciddi ve sizin bu virüse karşı bağışıklığınız olduğunuzu bilmenizi isterim dedi.
Söyledikleri beynimde yankı yapıyordu artık kelimeleri seçemiyordum Türkiye ve Dünya Tehdit altındaydı anlaşılan bizim buraya korunmak için getirildik bu virüs bizi de ele geçirmesin diye. Buraya getirildiğimizde görev için demişlerdi ama değilmiş .şaşkın bakışlarımı İlhan abiye gönderirken Irmak konuşmaya başladı-Şimdi doğru mu anlıyorum İlhan Abi bir hastalık var ya da bir virüs artık her neyse bizim o şeye karşı bir dayanıklılığımız var o hastalığa sadece biz mi yakalanmayacaz onu mu demek istiyorsun peki bu hastalığa karşı ilaçı bizim sayemizde mi yapacaksınız ?? dedi.vakit kaybetmeden İdilde konuşmaya dahil olmuştu .
- Peki İlhan Abi hepimizde bağışıklık varsa buna Gizem dahil değil mi? O hastalığa bağışıklılığı yok mu bugün aniden bayılıp düşmesi falan ondan öncesi onu götürüyor olmaları niye bu yüzden mi ? dedi.-Irmak dediğim gibi bu hastalık Dünya'yı sarabilir bile ama biz bunu önlememiz gerekiyor aksi taktirde geriye hiç bir İnsan kalmayacak sizin bağışıklılığınız var tabi ki ama biz sadece küçük testlerin sonuçlarına göre bağışıklığınız olduğunu söyledik bu mevzuyu öğrendiğinize göre rahatlıkla daha büyük çapta bütün testleri yapabileceğiz İdil sana gelecek olursak eğer Gizemin bağışıklık sisteminde bir sıkıntı olmalı ki birşeyler ters gidiyor onu götürme amacımız bu yüzdendi olacakları biliyoduk ve siz de ona bir kötülük yapacağımızı sandınız sizde haklısınız ama endişelenmenize gerek yok herşey düzelecek siz korkmayın kimse size bir şey yapamaz dedi .konuşmaya devam etmeye kalmadan aniden revirden sesler yükseldi İlhan abi koşarak odaya girdi. Gizemin olduğu taraftan geliyordu sesler baktığımda gizemin eli,kolu yatağa bağlı olduğunu gördüm gerçekten hastalığa karşı bağışıklığı yokmuş daha öncesinde bu hastalığa mıdır virüse midir yakalanmış ki bu hale gelmişti.
-Artık vücudu dayanamayacak İlhan bey hemen bu 5 kişi arasından birinden kan almamız gerekiyor aksi taktirde gizemi kaybetmemiz an meselsi dedi doktor. İlhan abi panikle yanımıza gelerek bize bakıyordu herkez tereddüt ederek bakıyordu birbirine ben bile.
Sonra Oğuz hiç duraksamadan lafa girdi.
-Tamam o halde benden alabilirler İlhan Abi dedi .O anda İlhan abi sevinmişti gözleri parladı adeta Oğuz'a sarılıp teşekkür etti....
Bölüm sonu Umarım beğenmişsinizdir Vote ve yorum yapmayı unutmayın .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ ( MUTASYON ) #WATTYS2020
FantasyHerşey bir akşam askerlerin gelmesi ve bir Grup seçilmiş kişileri zorla götürmek istemeleriyle olaylar başladı. Bilim adamları ve doktoraların anlamadığı bir şekilde ters giden ve henüz çaresini bilmedikleri bir virüsle karşı karşıya gelmişler...