Adım Seval. İstanbul'da yaşıyorum. Doğrusu ilk başlarda orda yaşıyordum ama artık Eskişehir'de oturuyorum. Evleneli tam on üç yıl oldu. Eşimle ilk evlendiğimde çok mutluyduk. Geziyor, tozuyor, ilk yıllarımızın tadını çıkartıyorduk. Evliliğimin ikinci yılında Korkut'un ailesi bir torun istediklerini söyledi. Tabi benim ailemde istiyordu ama eşimle beraber çalıştığım için çocuk fikrini askıya almıştık. Bu Korkut ile ortak kararımızdı. Lakin Korkut aslen Mardin tarafındandı. Ve ailesi bu konuda çok sertti. Üstümüzde çok baskı vardı. Korkut artık bu konuyu açmış ve çocuk istediğini söylemişti. Ne diye bilirim ki, eşim sonuçta. Bu konuşmalar üzerinden bir yıl geçti ama bizim hala bir çocuğumuz yoktu. Ertesi yıl doktora gittik. Röntgenler, filmler, ilaçlar derken ben artık hastane yüzü görmekten bıkmıştım. Bir akşam Mardin'den, eşimin ailesinden Korkut'a telefon geldi. Acil Mardin'e gelmesini istiyorlardı. Ben de önemlidir diye iş yerinden izin aldım ve Korkut ile beraber Mardin'e gittim. Beni gördüğüne kayınvalidem hiç sevinmemişti. İçeri geçtik. Benim yanımda Hasibe anne Korkut'a yeni gelin bulmak için onu buraya çağırdığını söyledi. O anda dilim tutuldu,gözlerim doldu. Odadan çıktım. Korkut'un annesiyle olan sesli tartışmaları diğer odadan duyuluyordu. Resmen kayınvalidem üzerime kuma getirecekti. Yanıma Korkut geldi. Hemen burdan gitmeyi teklif etti. O sırada içeriye tüfeğiyle Hasibe anne geldi. Soylarının devamı için bir erkek torun istediğini bağıra bağıra söylüyordu. Tüfeği kendisine tuttu ve eğer gidersek tetiği çekecekti. Şok olmuştuk. En sonunda gitmekten vazgeçtik. Korkut sinirimi yatıştırmaya çalışıyordu ama ben hala çok kızgındım. Ertesi gün kız bakmaya gidildi. Bir hafta içinde uygun bir eş bulunmuştu. Ben çok ağladım. Hasibe anneyi ikna etmeye çalıştım ama olmadı. Düğün dernek kuruldu. Tabii bunlardan benim ailemin haberi yoktu. Düğün yapıldı. Ertesi gün Korkut yanıma geldi. Onunla hiç konuşmadım. Ama o bana durmadan açıklama yapıyor, Berivan ile arasında bir şey geçmediğini bütün olan biteni ona anlattığını en kısa zamanda buradan gitmek için uğraştığını söyledi. Ona inanmıştım. İnanmayıp ne yapabilirdim ki? O benim kocamdı. Tam bir yıl Mardin'de kaldık. O ara ben hamile kalmıştım. Hepsi sevindiler. Kuma değil ben hamile kalmıştım! Kumayı tekrar evine yolladılar. Bir işe yaramadı diye. Bir erkek çocuğum olmuştu. Hepsi sevindi. Davullar, zurnalar çaldı, halaylar çekildi. Hasibe anne artık burda kalmamızı, onlarla yaşamamızı söyledi. Teklif etmedi. "öyle olacak"dedi. Ama ben iki yıldır ailemi görmemiştim. Onları çok özlemiştim. Onların bir torunları olduğundan bile haberleri yoktu. Neyse bir gece Korkut biletlerimizin hazır olduğunu burdan kaçacağımızı söyle. Eşyalarımızı hızla topladık, arabaya bindik, doğruca havaalanına gittik. Artık buralardan gidiyorduk. Tüm yaşanmışlıklara rağmen biz hala bir ve beraberdik. İstanbul'a döndüğümüzde ilk işimiz annemgile gitmek oldu. Hasret giderdik. Ve bu şehirden taşınacağımızı söyledik. Bahanemiz işti ama biz burada olduğumuzu Korkut'un ailesi bildiği için gidiyorduk. Aileme nereye gideceğimizi söylemedik. Ama onları sık sık ziyaret edeceğimizi söyledik. Öyle de oluyor zaten. Eşimin ailesine gelecek olursak Korkut artık onların lafını bile açmak istemiyor. Bu kadar acıdan sonra... Söylemeyi unuttum. Oğlumuzun adını Umut koyduk. O bizim umudumuz, evliliğimizin bozulmamasını minik bebeğime borçluyuz. Korkut ve Umut ikinizi de çok ama çok seviyorum. Siz benim en değerlilerimsiniz. Allah hiç kimseye bu gibi acılar göstermesin ve herkesin evliliğini daim kılsın.
Evlenmek kolaydır. Asıl mesele evliliği yürütebilmektir. Eğer birbirinizi çok seviyorsanız, hiçbir şeyin sizi ayırmaya gücünün yetmediğini göreceksiniz. Birbirinizi sevin, birbirinize sahip çıkın, birbirinizle mutlu olun, mutlu kalın.
Hikayemi sonuna kadar okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese teşekkür ediyorum. Beğenmeniz dileğiyle. Mutlu kalın, hoşçakalın💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KISA HİKAYELER
Short StoryKısa hikayelerden oluşan bir kitap olacak. Beğenmeniz dileğiyle...