8. Bölüm

899 68 24
                                    

CANSU

Burak konuşmaya başladığında elinin titrediğini fark etdim. Kekeleyerek,

-Cansu,....    şey.... şey... ben... ben... biliyormusun?....     ben...se.. seni...ben sensiz yapamıyorum. Oh be söyledim.

Bu an ne yaşadığımı bilmiyordum.

DAMLA

Burakla Cansu gittilerde, ama Burak dönmedi. Yaaaa.. ne yapıyorlar acaba?  Merakdan dudaklarımı ısırıyordum. Yüzümü Merveye doğru çevirip,

-Ben gidip bi şunlara bakayım.

-Tamam canım.

Cansunun odasına vardığımda, kapının açık olduğunu gördüm. İçeriden konuşma sesleri duyuyordum. Ne?  Burak Cansuya "ben sensiz yapamıyorum"  mu dedi?   Yoksa benmi yanlış anladım.

Kendim bile farkında olmadan gözlerimden yaşların aktığını fark ettim. Cansu da şok olmuş gibi Burağa bakıyordu. Sonra birden bana baktı ve..

-Damla???

Kendimi tutamadım ve hiç bir şey söylemeden koşarak salondan geçtim, bu an Merve benim koşduğumu görüp, ayağa kalktı ve "Damla neler oluyor? "   diye sordu. Ama onada cevap veremedim.

Evin kapısını açıp, dışarıya çıktım. Merdivenlerden inerken bile koşuyordum ve hönkür hönkür ağlıyordum. Bizim apartmanın yakınlıklarında bir park var ve  o parkdan biraz yürüyünce denize varıyorsun.

Tabi ben nasıl koşduğumun bile farkında değildim. Kendimi bir anda durdurdum ve kumların üzerinde oturdum. Akşam olduğu için deniz kenarında insan yoktu. Vardı da ama benden çok uzakdalardı.

Yerden bir tane taş alıp, hızla denize fırlattım. Ağlamadan duramıyordum.  Kendimi sakinleşdirmenin tek yolu bağırmakdı.

Ayağa kalktım ve denize doğru yürümeye başladım , denizin dalgalarının ayağıma deydiğini fark edince, tüm gücümle bağırmaya başladım. Biraz bağırdıktan sonra denizin dalgalatı içinde diz çökdüm.

Pantolonum ve gömleyimle birlikte , hiç soyunmadan denize atdım kendimi. Denizin dalgaları içinde kendimin biraz sakinleşdiyimi fark ediyordum.

Ağlamadan dura biliyordum. Kendimi denize bırakmışdım. Sanki bulutların üzerinde uçuyordum. Denizin dalgalarının üzerinde, yıldızlara bakıyordum. Bu bana biraz iyi geliyordu.

CANSU

Burağın bana böyle bir şey söylemesini  hiç beklemiyordum. Çok şaşırdım. Hemde bunu Damlanın duyması çok kötü oldu.

Burağın bana itirafından sonra Damlayı kapıda gördüm ve kendimi çok kötü hiss ettim.

Sonra Damlanın böyle koşarak gittiğini görünce onun peşinden gittim ama merdivenleri inerken, birine çarptım. Çünkü olanlardan dolayı kendimde değildim.

Galiba çarpdığım erkek bizim apartmana yeni taşınmışdı. Sonra Damlanın ardından baktığımda çokdan gitmişdi.

Ne kadar aradımsa onu bulamadım. Akşam saat 3-e kadar Damlayı aradım. Merve ve Osmanda benimleydiler. Buraksa üzgün halde evine gitmişdi. Ben sabaha kadar arardım ama Merve izin vermedi.

Eve geldik. Ama öncelikle biraz kan içtik. Çünkü çok acdık. Hala aklım Damladaydı. Acaba ne yapıyordu.

-Merve , acaba Damla nerede?

-Bilmem. Ama bence yalnız kalmaya ihtiyacı var.

-Doğru diyorsunda, ama ne yapayım. Arkadaşım ve onu çok seviyorum. Üzülmesini istemiyorum.

Vampir Olursam!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin