BURAK:
Arkadaşım Cem kaza yapmış. Bunu duyunca Cansuları yalnız bırakmak zorunda kaldım.
Arabayı nasıl kullandığımın bile farkında değildim. Hastaneye vardığımda, hızlıca ameliyyat odasının önüne geldim.Cemin ailesi ve arkadaşlarımız oradaydı. Ben vardığım an doktor ameliyyat odasından çıkdı, hepimiz onun önüne koşarak, Cemin durumunu sorduk,
- Buraya geldiğinde çok kan kayıp etmişdi. Ama yaşamayı başardı. Hastamız çok güçlü çıktı.
Cemin annesi sordu,
-Oğlumu göre bilir miyim?
-Hayır. Kendinde değil şimdi. Bu gün kimse odasına giremez. Yarın göre bilirsiniz.
Ben Cemin iyi olduğunu duyunca rahatladım. Ama Cansuları aklımdan çıkaramıyorum. Onları çok merak ediyorum. Cemin annesine yaklaşıb,
-Feride teyze ben gideyim, sabah yine gelirim.
-Tabi oğlum, sen git işine. Zaten ameliyyatdan çıkdı. Merak etme.
Feride teyzeye kafamı eyip. Hastaneden çıkdım. Hemen arabaya atlayıp, Osmanın bulduğu adrese gittim.
Eski bir binaydı. Yukarı pencereden bir şeyin aşağı düşdüyünü fark ettim.
Kafamı kaldırıp, ona bakdığım an bir kitap olduğunu gördüm.
Bu Osmanın büyü kitabına benziyordu. Koşarak , kitabı yakaladım. İçini açtığımda işaretlenmiş bir sayfa gördüm.
Üzerinde hipnozun etkisini yok etme büyüsü yazılıyordu. Hemen koşarak merdivenlerden kitabın düşdüyü kata çıkdım. Orada çok oda vardı. Tüm odalara koşarak bakdım.
Sonuncu odaya baktığımda Mert, yanında Damla ve bayqın halde yatan Cansu, Osman ve Merveyi gördüm.
Mert ve Damla tamda odadan çıkmak üzereydiler. Kapının yanında saklanıb, onların çıkmasını bekledim. Büyü kitabında büyünün etkili olması için hipnozun etkisindeki kişiye dokunmam gerekdiği yazıyordu.
Onlar tamda odadan çıkarken, Mert önde çıkdı sonrada Damla. Bende elimi Damlanın koluna dokundurup, büyüyü okudum.
Damla bana ters ters baktı ve yerde duran kovayı eline alıp, içindeki sıvıyı Mertin kafasından aşağıya döktü.
Mert acı çeker gibi, bağırdı ve hızla koşarak buradan uzaklaşdı. Damla biraz onun arkasından bakıp, bana sarıldı ,
-Burak,... sen beni kurtardın.
Bende biraz utandım tabi,
-Yoooo.... sadece yardım ettim. Damla ,
-Bana ne oldu? Ben hiç bir şey hatırlamıyorum. Sadece son olarak senin doğum günü partinde olduğumu hatırlıyorum.
-Çok uzun mesele, sonra anlatırım sana. Elimle Cansuları işare ederek,
-Onları kurtarmamız gerek . Dedim.
-Hmmm... doğru diyorsun. Onları kur-kur-tarmamız lazım.
Dedi kekeleyerek asık suratla. Odaya girdiğimizde yavaş yavaş kendilerine gelmeye başlamışlardı.
Osman gözlerini açıp,
-Burak, sen buradasın ve Damlada burada. Dedi, gülümseyerek.
Cansu ve Mervede kendine gelmeye başladılar. Ama yürümekde zorluk çekiyorlardı.
Damla ve ben onlara yardım edip, arabaya binmelerinde yardımcı olduk.
DAMLA:
Ben Burağın beni kurtardığını görünce çok mutlu olmuşdum. Ama oysa beni umursamadı. Bizim eve vardığımızda, içeri geçip, koltukta oturduk. Cansu,
-Bu gün ben çok yoruldum. Biraz odamda uzanacağım. Dedi ve ayağa kalktı. Dengesini kayıp edib, yere düşecekken, Burak kendini koltuktan atdı ve onu kollarına aldı.
Cansu neye uğradığının farkında bile değildi. Gözlerini kocaman açıp, Burağa baktı ve sonra bana.
Çünkü benim Burağa ilgim olduğunu biliyordu. Cansu Burağa bakarak.
- Tamam. Artık iyiyim ben. Buraka bilirsin beni.
CANSU:
Burakdan beklemediğim bir haraket gördüm ve şok oldum. Ona beni burakmasını söyledim.
O da beni yere indirdi. Tam yürümek üzereyken, başım döndü ve Burağın üzerine düşdüm. Beni elleriyle belimden sarıp,
-Yardım edeyim sana. Hiç iyi görün müyorsun . Dedi.
Bende kafamı tamam anlamında salladım. Çünkü gerçekten odama gitmem için birinin yardımına ihtiyacım vardı.
Odama vardık ve kapıyı açıp içeri geçtik. Yatağıma oturdum. Burakda benim yanıma oturdu. Ellerimi tuttu ve yutkunarak konuşmaya başladı......
SİZCE BURAK CANSUYA NE SÖYLEYECEK?
yorumlara yazarsanız sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Olursam!
VampirEv arkadaşının vampir olduğunu öğrenince ne yaparsın? Peki sen vampir olursan? Benim hikayemde de, bir kız ev arkadaşını vampir olduğunu öğreniyor. Sonrası... öğrenmek istiyorsanız hikayemi okumanızı tavsiye ederim.