Bir yandan taksiciye daha hızlı olmasını söylerken bir yandan da içi içini yiyordu Fethi'nin.Eylem onu hıçkırıklarla aramıştı ve sadece ona ihtiyacı olduğunu söylemişti.Sevdiği kadının sesini öyle duymak ona en kötü işlenceden bile daha ağır şeyler yaşatıyordu.Bu sırada arkası dönük bankta oturmuş Eylem'i görünce bir anda taksiciyi durdurdu ve parasını ödeyip indi taksiden Fethi.Koşar adımlarla Eylem'in yanına oturdu hemen.Onun hala ağlıyor olduğunu düşünüyordu ama yanılmıştı,sevdiği kadın boş gözlerle hemen karşısındaki denize bakmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu.
"E-eylem?"diyebildi sadece Fethi.Onu ilk kez bu kadar kötü görüyordu çünkü.
"Benim bayrak sevgim,vatan sevgim daha 7 yaşındayken başlamıştı biliyor musun.Vatan dediysem yanlış anlama,Fransa'dan bahsetmiyorum,Türkiye'den bahsediyorum.Ama daha küçük yaşta olmama rağmen sırf babam Fransız diye annem bana kendisi Türk olsa da Türkiye ile ilgili şeylerden bahsetmemi yasaklamıştı.Ben de gizli gizli Türk kanallarından gördüğüm kadarıyla askerleri izlerdim,onlara hayranlıkla bakardım.Büyüdükçe bu sevgim daha da arttı,ama anne engelim de hala devam ediyordu.Ben de bir karar verdim,madem Türkiye'de asker olamıyorum,ben de Fransa'da istihbarat görevlisi olup Türkiye'ye görevlere giderim dedim.Başardım da.Bu zamana kadar hep aşık olduğum mesleği yaptım.Ama şimdi,konsoloslukta çalışan,neye yaradığı bile belli olmayan birisi gelmiş bana görevinizden ihraç edildiniz diyor.Söylesene Fethi,sence de bu çok saçma değil mi?"dedi Eylem son sözlerini Fethi'ye bakarak ve ağlayarak söylerken.Fethi ise duyduklarının şokunu yaşıyordu.Evet,Eylem'in anlattıklarına daha doğrusu Eylem'e bir kez daha hayran olmuştu.O da tıpkı onun gibiydi,her ne kadar burada doğup büyümemiş olsa da vatan sevgisi vardı içinde.Ama o son söylediği sözler...Anlamamıştı,neden ihraç edildiğini anlamamıştı ama şu an sevdiği kadının neler hissettiğini çok iyi biliyordu Fethi.
"Eylem,b-ben çok üzgünüm.Bak seni çok iyi anlıyorum.Ve hep yanında olacağım tamam mı?""B-ben,sen dün gece sizin başınıza gelenleri anlatınca bir anlığına düşünmüştüm biliyor musun?Acaba ben görevimden atılsam nolurdu,napardım diye.Ve üzerinden daha bir gün geçmeden atıldım."dedi Eylem yalandan gülümsemeye çalışarak.
"Benim de senden çok bir farkım yok aslında."dedi Fethi tıpkı biraz önce gözlerini denize kenetleyip içindekileri anlatan Eylem gibi.Ve devam etti sözlerine aynı sakinlikle.
"Bu vatanı canım pahasına koruma isteğim çok küçük yaşlarda başlamıştı benim de.Evet,her çocuk silahlarla,tüfeklerle oynardı ama ben o tüfeklerle aşk yaşardım.Büyüdükçe asker olma isteğim kat kat arttı.Ama benim de engellerim vardı,ailem.Çok zengin bir ailem var benim,ama bir türlü istemediler benim asker olmamı.Ben de onları dinlemeyip eğitimlere başlayınca görüşmemeye başladık daha fazla.Evet,eksikliklerini hissettim ama o bordo bereyi kafama her taktığımda o eksiklikleri çok küçük detaylar olarak kalıyordu.Biliyo musun bu vatan için kanımın son damlasına kadar savaştım demeyi çok isterdim,ama diyemiyorum.Çünkü artık vatanım için birlikte savaştığım goncam yok elimde,üniformam yok.Her şeyimi aldılar elimden."dedi Fethi gözünden akan bir damla yaşa engel olamazken.O bu sözleri söyledikten sonra aynı anda birbirlerine baktılar Eylem ve Fethi.Ve bir anda ikisi de hıçkırıklarla ağlamaya başlayıp birbirlerine sarıldılar.Hiçbir şey söylemiyorlardı,sadece ağlayıp birbirlerine sıkıca sarılıyorlardı.Biliyorlardı çünkü,birbirlerinin yarasını ancak kendileri sarabilirdi.
2 saat sonra
Fethi elini Eylem'in omzuna atmış,Eylem başını Fethi'nin göğsüne dayamış bir şekilde sessiz sessiz yürüyorlardı sokaklarda.İki saattir nereye gittiklerini bilmeden yürüyorladı ama bir saniye bile bırakmamışlardı birbirlerini.Çünkü biliyorlardı,bırakırlarsa ikisi de yüzleşirdi acılarıyla.
"Biliyor musun,3 aydır ilk kez birine içimi döktüm,ve sanırım çok doğru birine dökmüşüm.İnanılmaz iyi geldin bana."dedi Fethi saatlerdir süren sessizliği bozarken.Bunu duyan Eylem yüzündeki gülümsemeye engel olamamıştı.
"Sanırım o haberi aldığımda aklıma ilk gelen kişiyi aramakla en doğru şeyi yapmışım."dedi Eylem.Şimdi gülümseme sırası Fethi'deydi.
"Ee şimdi ne yapacağız,akşama kadar böyle yürüyemeyiz ya."dedi Fethi.Aslında sevdiği kadın yanındayken sonsuza kadar yürüyebilirdi ama yine de bu bir çılgınlık olurdu.
"Gidecek bir yerim yok.Fransa'ya da dönemem artık.Sanırım benim için en doğru karar buraya yerleşmek olacak."dedi Eylem umutsuzca.Fethi ise şu an kendini zor tutuyordu mutluluktan haykırmamak için.
"Ne demek gidecek yerim yok Eylem.Ben varım ya,ben de kalacaksın."
"Fethi,iyi ki varsın."dedi Eylem Fethi'ye daha fazla sokulurken.Fethi Eylem'in bu hareketinden sonra istemsizce küçük bir öpücük bırakmıştı sevdiği kadının saçlarına.
"O zaman hadi bakalım,şimdi doğru eve gidiyoruz."
Akşam
"Yenge seni de mi attılar görevden.Şimdi de görev atmak moda oldu.Şeytan diyo git o buna sebep olanların hepsinin ağ..."
"Abicim sen yine uçtun ama,hani Eylem var yanımızda.Az bir sakin."dedi Fethi bir yandan Keşanlı Eylem'e yaklaşık 75.kez yenge dediği için mahcubiyet duyarken.
"Pardon yenge ya,ama biliyosun yani benim de en zayıf noktam bu yani."
"Tamam ya sıkıntı yok."dedi Eylem ufak bir tebessümle.Ama hala içinde koca bir boşluk vardı.Bu sırada çalan telefonunu son anda fark edebilmişti.Telefonunu alıp başka bir odaya gittiğinde ise Fethi çoktan oradakilerle konuşmaya başlamıştı bile.
"Bakın kızın ne hissettiğini bizden iyi kimse bilemez,onun için çağırdım sizi buraya.Ama ne olur artık atıldın,biz de atıldık gibi muhabbetler yapmayın.Kızı daha da üzüyo bunlar."dedi Fethi bir yandan Eylem'in duymaması için fısıldarken.Karşısındakiler ona anladıkları manasında kafasını sallarken Eylem hiç beklemediği bir şekilde yüzünde güller açan bir şekilde yanlarına gelmişti.
"Size çok güzel bir haberim var.Arayan komutanınızdı,Erdem komutan.Sizin de katılacağınız çok gizli bir operasyon varmış.Ve eğer istersem beni de sizin aranızda görmek istediğini söyledi.Biliyorum,yasa dışı bir görevmiş ama zaten daha kötü ne olabilir ki?Bu ülke için her şey değer."dedi Eylem bir yandan heyecandan yerinde duramazken.
"Helal olsun yenge!Sen merak etme,biz hep senin yanındayız.Yalnız şimdiden anlaşalım bu sefer kafama silah dayayan teröristi öldürmek yok!"dedi Keşanlı büyük bir keyifle.Bunu duyan herkes kahkahalara boğulmuştu.Böyle bir saat daha sohbet ettikten sonra herkes evlerine gitmişti.Yavuz ve Ateş te çoktan uyumuştu.Koca salonda sadece Eylem ve Fethi vardı artık.
"Sanırım sen sevinmedin sizinle operasyonlara katılacak olmama."dedi Eylem Fethi'ye manalı bir şekilde.Çünkü haberi aldığından beri Fethi hiçbir yorum yapmamıştı.
"Sen deli misin,söylediğinden beri yerimde duramıyorum mutluluktan.Ama bizimkilerin yanında bir şey demek istemedim."dedi Fethi bir yandan gülümseyerek Eylem'in hemen yanına otururken.
"Nedenini öğrenebilir miyim acaba?"dedi Eylem Fethi'ye biraz daha yaklaşırken.
"Zaten seninle her konuştuğumda heyecanlanıyorum,bir de öyle mutluyken konuşsaydım kesin anlarlardı."dedi Fethi.Bir yandan sevdiği kadının dudaklarına bakmadan edemedi.
"Neyi anlarlardı?"dedi Eylem tıpkı Fethi gibi sevdiği adamın dudaklarına bakarken.
"Şeyi işte,anladın sen."dedi Fethi gülümserken.
"Hı hı,çok iyi anladım hem de."dedi Eylem.Ve bir anda Fethi aralarındaki o küçük mesafeyi de kapatarak hafif bir şekilde dudaklarını sevdiği kadının dudaklarına bastırdı.Öpüşmediler ama saniyelerce gözleri kapalı öyle kaldılar.Ayrıldıklarında ise Eylem alnını çoktan Fethi'nin alnına dayamıştı.
"Her şey güzel olacak Eylem."dedi sadece.Bir yandan da sevdiği kadının gözlerinin içine bakıp gülümsüyordu.
"Biliyorum Fethi,sen yanımdayken her şey çok güzel olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir EyFet Hikayesi
FanfictionEvet,şarkı söylemek ona goncasını az da olsa unutturabilmişti ama bir şey vardı ki o Fethi'nin aklından tek bir saniye bile çıkmıyordu.Eylem... Kapak Fotoğrafı:Eyfetpicss