11.Bölüm

2.1K 114 10
                                    

Gözlerini açtığında başında şiddetli bir ağrı hissetti genç kadın.Yattığı yerde doğrulduğu zaman ise bir hastane odasında olduğunu ve hemen yanında uyuyakalmış İpek'i fark etti.Olanları hatırlaması ise çok uzun sürmemişti.

2 saat önce

"Fethi nerde?"dedi Eylem heyecanla alaydan çıkıp bahçede öylece duran timin yanına giderken.Timden Fethi dahil olmak üzere Yavuz Hafız ve Aşık yoktu.

"Aynen oğlum Yavuz komutanım Aşık ve Hafız da yok."dedi Ateş aynı merakla.Eylem ile ikisi istihbarattan sorumlu olarak alayda kalmışlardı.

"K-komutanım,çatışma esnasında..."

"Çatışma esnasında ne?"dedi Eylem karşısında bir şeyler söylemek için kıvranan Çaylak'ın sözünü keserken.Bunu söylerken bağırmıştı çünkü içinde çok kötü bir his vardı.

"Biz teröristlerin hepsi öldü sanmıştık.Ama geriye bir şerefsiz kalmış."diye devam etti Keşanlı yere bakarak.

"A-ama herkes iyi değil mi?F-fethi iyi değil mi?"dedi Eylem artık gözünden akan yaşlara engel olamazken.

"F-fethi komutanım vu-vuruldu komutanım."dedi Çaylak gözlerinin dolmasına engel olamazken.

"Ha-hayır,bu doğru olamaz!Yalan söylüyorsun!"dedi Eylem.Artık hıçkırıklarla ağlıyordu.

"O bana söz verdi,vurulmayacağım dedi."dedi Eylem bağırarak.Bu sözleri duyan timin diğer elemanları da gözyaşlarına hakim olamamıştı.

"E-eylem tamam sakin ol."diyebildi Ateş sadece Eylem'in omuzuna dokunurken.

"Sakin falan olamam,olamaz o vurulmuş olamaz Ateş!"dedi Eylem ve hemen ardından Ateş'in kollarına yığıldı.

Şimdi

"F-fethi?!Fethi nerede benim onu görmem lazım!"dedi genç kadın bir eliyle kolundaki serumu çıkarıp bir eliyle de çoktan akmaya başlamış olan gözyaşlarını silerken.

"Eylem sakin ol bir!"dedi İpek onu tutmaya çalışırken.Eylem bağırınca o da zaten çok derin olmayan uykusundan uyanmıştı.

"Ya bırak beni.Fethi'yi göreceğim ben!"dedi Eylem İpek'in elinden kurtulmaya çabalarken.

"Yavuz,yavuz çabuk buraya gelin!"diye bağırmak son çaresiydi İpek'in.Eylem'i tek başına zaptedemeyeceğini biliyordu çünkü.

"Eylem sakin ol,Eylem beni dinle.Eylem!"dedi en sonunda aceleyle içeriye giren Yavuz.İsminin son kez sert bir şekilde söylenmesi Eylem'i durdurmuştu.

"Yavuz anlamıyor musun onu görmek istiyorum.Onun şu an bana çok ihtiyacı var."dedi Eylem ve bu sözlerinin ardından gözyaşlarıyla yatağa oturdu.

"Bak biliyorum çok zor bir durum.İnan benim de içim kan ağlıyor.Ama Avcı şu an ameliyatta.Onun için şu an dua etmekten başka yapabileceğimiz hiçbir şey yok.Hem eminim Avcı senin böyle üzülmeni,ağlayıp kahrolmamı hiç istemezdi."dedi Yavuz destek için Eylem'in ellerini tutarken.Bu sözler Eylem'i biraz da olsa sakinleştirmişti.

"Haklısın,Fethi beni böyle görmek istemez.Şimdi ameliyathanenin önünde onu bekleyeceğim ve o da oradan sağ salim çıkacak."dedi Eylem ve hemen ardımdan gözyaşlarını silip odadan çıktı.İpek ve Yavuz da arkasından tabii.

"Var mı bir gelişme?"dedi Eylem ameliyathanenin önünde bekleyen Hafız ve Aşık'ın yanına giderken.Artık ağlamıyordu.Yavuz haklıydı,sevdiği adam onu böyle görmek istemezdi.

"Yok hala bekliyoruz."diyebildi sadece Aşık.Buraya gelene kadar Avcı'ya o bakmıştı ve durumunun ne kadar ciddi olduğunu çok iyi biliyordu.

"İyileşecek,ben biliyorum."dedi Eylem dolan gözlerini gülümseyerek gizlemeye çalışarak.

Bir EyFet HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin