0.7

372 35 1
                                    

Olanları anneme anlattığımda en az benim kadar kötü olmuştu. Bunun sebebiyse annelerimizin çocukluk arkadaşları olmasıydı. Birbirlerine her zaman arka çıkmışlardı. Babasının hastalığı ortaya çıkmadan bir süre önce bizim sokağımıza taşınmışlardı ve biz iki aile olarak değil de bir aile olarak anılmaya o zaman başlamıştık.

Annem hemen yarısı güne iki bilet almıştı ve işte şimdi gidiyorduk hatta gelmiş sayılırdık. Fakat şöyle ki onu gördüğümde ne yapmam gerektiğine karar veremiyordum.

Koca bir hafta geçmişti ve deli gibi özlemiştim onu ama ilk olarak yanına gidip ona gülümseyecektim. Çünkü o hep bunu isterdi ve ben her defasında reddederdim.

İnişe geçtikten kısa bir süre sonra artık dışarıya çıkmıştık. Annemin elini tutarak ona güven verici bir bakış attım. Artık büyümüştüm ve artık onun bana yaslanması gerekirdi.

Çantalarımızı alıp kapıdan geçmiştik ki o sırada mesaj geldi.

'Hastanenin adresi altta yazıyor taksiye gösterebilirsin ama sen annenle gitme biraz bekle'

Dediklerini tekrar gözden geçirdikten sonra annemi çıkışa yönlendirip bir taksiye bindirdim, ona daha sonra geliceğimi kısa bir işimin olduğunu söyledim.

Annem giderken ben de karşımda gördüğüm parka gittim. Bir dondurma alıp oturdum ve aramasını bekledim. Çoktan yarım saat olmuştu ama yoktu. İyice meraklanmıştım. Telefonumu elime aldığımda tam onu arayacaktım ki Jaebum beni arıyordu.

Aramasını yanıtladığım anda arkamdan bir el telefonu aldı. Ama biliyordum onun Mark olduğunu. İşte o an ne yapmam gerektiğini tamamen unutmuştum. Yavaşça ayağı kalktığımda o da yanıma gelmişti.

Kollarımı bedenine dolayıp kafamı çenesinin hemen yan tarafına bastırmıştım. Onun kolları da omuzlarımı sararken kafama bir öpücük bırakmıştı. Aynı şekilde ben de hemen çenesine bir öpücük bıraktım. Benden ayrıldı ama gözünü bir an olsun üzerimden çekmedi. İkimiz de banka oturduğumuzda elbette ilk o konuşmuştu.

"Annem söylemeseydi geldiğini bilmeyecektim bile" sanırım buna biraz kızmıştı.

"Hyung ben yokken kimle neler kırıştırıyosun diye baskın yapayım dedim kötü mü yapmışım?" diye şakadan sorup güldüğümde o da güldü.

"İyi ki geldin Jinyoungie" bana öyle bakıyordu ki bir an gerçekten garip hissetmiştim. Sanki ımm sanki.....

Uzanıp tekrar sarıldım ve kulağına doğru "Ben her zaman senin yanındayım hyung" diye fısıldadım. Yüzüm kızarmış olmalıydı çünkü ayrıldığımda yüzüme bakar bakmaz anırmaya başladı.

Gülmeyi kestiğinde somurtan taraf bendim. Eli görüş açıma girdiğinde yaptığı şey beni daha kötü hissetmeme sebep oluyordu.

Eli yanağımı kavradı ve okşamaya başladı.

"Sen benimsin Jinyoungie, benim sahip olduğum en güzel şeysin elbette yanımda olcaksın" yüzümün pancar gibi olduğuna emindim işte. Eli elime kaydı ve beni kaldırıp yürümeye zorladı.

Bir taksi durdurduğunda o hastaneye gitmeyi düşünürken ben onunla ilgili farklı şeyler düşünüyordum ve bu gerçekten utanmama sebep oldu. Belki de elini elimden çekse bunları düşünmeyi bırakıcaktım...

_______

Hi hello mdoeğwüaüaşsldl

DAY6 e gönderme yapmadım tabiii ki

Evet tekrar yazmaya başladım...

Dedikten sonra 9 ay daha yazmassam sizin suçunuzdur nedenini ben de bilmiyorum djeowpwğüasşöd

Neyse öptüms^^

 mayday , markjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin