"1..2..3..4" "1..2..3..4" "1..2..3..4"
Kum torbasını yumruklamaktan yorulduğum için yere yattım. Tam bir ay olmuştu buraya geleli. Bu bir ay içinde 8 farklı dili, 5 farklı dövüş sanatını , her türlü silahı kullanmayı , bıçak ve kılıç kullanmayı öğrenmiştim.
Bu bir ayda çok değişmiştim. Yüzünden gülümseme hiç eksik olmayan ben artık gülmüyordum. Her geçen gün daha da güçlendiğimi hissediyorum. Heyetin verdiği ilaçları her gün devamlı bir şekilde içiyoruz. Mert'e ve bana antrenmanlara başladığımız zaman vermişlerdi bu ilaçları. Bağışıklık sistemimizin kat ve kat daha iyi olması içinmiş bu ilaçlar. Ayağa kalktım ve askılıktan havlumu alıp terimi sildim.
Dinlenme odama gidip küçük dolabımdan eşyalarımı aldım. Banyoya girip kısa bir duş aldım. Çıktıktan sonra üzerime bordo kotumu ve siyah tuniğimi giydim. Eğitim alanından çıkıp karanlık koridoru takip ettim. Koridor bitip merdivenler çıkınca merdivenlerden çıktım. Hole geldiğimde tekrar merdivenlere yöneldim ve üst kata çıktım. Odamın kapısının önüne geldiğimde tam açacağım zaman yan odadan Mert çıktı. Beni gördükten sonra bir şey demeden yanımdan geçip gitti. Her zaman böyleydik. İkimizde kesinlikle konuşmuyoruz. Düşünmeyi bırakıp odama geçtim. Yatağımın yanındaki sıcaklık ve yumuşaklık ayarlarını yaptıktan sonra kendimi yatağa attım. Telefonumu elime alıp saate baktım. Saat 14.09'du biraz dinlenmek istediğim için telefonuma 14.40'a alarm kurdum ve yatağımın yanındaki komidinin üzerine koydum. Sağ kolumu yastığın altından başımın altına koyup uykuya daldım.
...
Çalan telefonumu alıp alarmı kapattım. Yataktan kalkıp banyoya geçtim ve elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkıp giysi odama gittim . Altıma beyaz bir ispanyol paça pantalon giydim. Üzerime bordo bir gömlek giydim. Saçlarımı iki yanımdan balık sırtı örüp odamdan çıkmak için kapıya yöneldim. Daha sonra telefonumu unuttuğum için geri döndüm. Telefonumu aldıktan sonra kapıdan çıkacağım zaman karşımda Emir'i gördüm. Bana bakıp;
"Çetin Bey geldi." dedi ve merdivenlere yönelip aşağıya indi. Aşağıya indiğimde Çetin Bey tanımadığım bir çocuk ve Emir salondaki koltuklarda oturuyorlardı. Bende gidip yanlarına oturdum ve Çetin Beye baktım. Biraz dikleşip koltukta öne kaydı ve konuşmaya başladı.
"Emir ve Eylül. Bu gördüğünüz kişi yeni ekip arkadaşınız Araf. Kendisi bir bilgisayar uzmanı. Ve çok güçlü bir hacker. Yarın ilk görevinize çıkacaksınız. İlk göreviniz; bir hafta sonra olacak bir teslimatı engel olacaksınız. Ayrıntıları size Araf anlatır." dedi ve kalkıp heyete açılan kapıdan çıkıp gitti. Kafamı kapıdan çekip Araf'a baktım. Bize gülümseyerek bakıyordu. Koltukta biraz öne kayarak konuşmaya başladı.
"Merhaba. Ben Araf. Araf SÖNMEZ." dedi. Bende onun gibi öne kayarak elimi uzattım ve gülümseyerek "Merhaba. Bende Eylül. Eylül Duru EREZ." dedim.
Elimi sıkarak "Memnun oldum."dedi.
"Bende memnun oldum." dedim. Araf Emir'e dönerek
"Seninle de tanıştığım için memnun oldum Emir." dedi imalı bir şekilde. Emir sert yüz hatlarından hiç ödün vermeden çok hafif tebessüm etti. Ama bu tebessüm saniyelik sürmüştü. Emir Araf'a bakıp
"Görevi anlat." dedi. Araf , Emir'e bir bakış attı ve göz devirip yanında bulunan bilgisayar çantasından bilgisayarını ve bir kaç kağıt çıkarttı. Birini bana birini Emir'e uzattı. Kağıdı alıp incelemeye başladım.Caner TAŞKI
Dünyaca ünlü uyuşturucu mafyası.
Genellikle yurt dışına satış yapıyor.
Satış yaptığı yaş kitlesi; 13-20 yaş aralığı.
Her ay düzenli olarak Rus bir mafyaya satış yapıyor.
Türkiye'de bir çok şehirde evi var.
Ankara'da gizli bir köy evinde kızını , kardeşini ve annesini tutuyor.
18 yaşına geldiğinde uyuşturucu satıcılığa başladığın için babasıyla büyük bir kavgaya girmiş ve babasını 12 kurşunla öldürmüş.
Karısı doğum sırasında çok kan kaybından ölmüş.
"İki hafta sonra saat 02.30 civarında İstanbul Avcılar'da deniz yolları ile yurt dşına çıkaracaklar. Caner'in teslimat sırasında yanında 20 kişi olacak. Caner ile birlikte 21. Caner'in her ay düzenli olarak satış yaptığı Rus mafya Baris SMİRNOV. Satış dışında hiç bir şekilde iletişime geçmezler. Smirnov'un yanında 30 adam var. Tabi Smirnov ile birlikte 31. Caner her zaman silahında 3 kurşun bulundurur. Smirnov'un yanında bulunan 10 kişi çok iyi dövüş eğitimi almış durumda. Yarın İstanbul'a gidip Caner'in şirketinde işe başlayacaksınız. İki hafta içinde Caner'in güvenini kazanmanız gerekiyor. Caner'i etkilemeniz için onu bir şekilde saldırıdan kurtarmanız yeterli. İyi dövüşürseniz Caner hemen sizi yanına alır. Ona düşman olsanız bile sizi alıp ikna eder ve dostunuz yapar. Cuma günü yani iki gün sonra saat 14.53' te toplantısından çıkacak ve şirketin önünde arabasının gelmesini bekleyecek. O beklerken adamlarımızdan biri ona saldırmaya çalışacak. Adamlarımızdan biri ona saldırırken -beni göstererek- sen onu koruyacaksın. Eğer olabildiğince gerçekçi olup Caner'in gözüne girebilirsen ondan sonra başka zor işimiz kalmaz. Tabi teslimat gününe kadar. Paraları da heyete geri getireceğiz. Mallar toplam 25 kg. Karşılık olarak parada 12 milyon dolar. Teslimat yerinde iş bittikten sonra malları alıp yakacağız. Caner ve Smirnov size kalmış durumda, ister işkence edip öldürürsünüz , ister işkence etmeden." diyerek sözünü bitirdi ve arkasına yaslandı. Araf'ın dediklerini aklımda tekrarladım. Hiç bir yanlış yapmamalıyız. Araf'a ve Mert'e bakıp ayağı kalktım.
"Ben biraz daha çalışacağım. Yarın kaç gibi göreve başlayacağız ?"
Soruma cevap olarak Araf "04.35'de" dedi. Başımla onaylayıp salondan hole geçip dar siyah koridora yöneldim. Merdivenleri indikten sonra beyaz odalı kapıdan girip dolabıma yöneldim ve siyah yarım akletim ile siyah taytımı giydim ve kırmızı kapılı talim odasına girdim. Ve şınav çekmeye başladım. 100 şınav çektikten sonra 100 mekik çektim. Daha sonra kum torbasının karşısına geçip yumruklamaya başladım.
...
İki saat sonra çalışmanın ardından havlumu alıp banyoda kısa bir duş aldım. Duştan çıktıktan sonra üzerimi giyinip yukarıya çıktım. Telefonumdan saate baktığında 17.37 olduğunu gördüm. Merdivenleri çıkmayı bitirdiğimde mutfağa yöneldim ve kendime soslu spagetti yapması için fırının yanındaki aparata talimatları verdim ve beklemeye başladım. 30-40 saniye sonra kısık bir uyarı sesi ile olduğunu anladım ve kapağını açıp tabaktaki soslu spagettiyi aldım ve çekmeceden çatal alıp masaya oturdum. Telefonumdan sosyal medyalarıma bakmaya başladım. Buraya geldikten sonra sosyal medyalarımı gizli hesap yapmışlardı.Yemeğim bittikten sonra tabakları alıp lavabonun içine bıraktım. Mutfaktan çıkıp odama gideceğim zaman durdum ve salona baktım. Araf bilgisayarda çok dikkatli bir şekilde bir şeyler yapıyordu. Neden bu kadar küçük yaşta buraya girmiş ki gerçekten merak ediyorum. Odama gitmek için merdivenleri çıkmaya başladım. Odama çıktıktan sonra dolabımdan günlüğümü aldım ve okumaya başladım. Bir aydan beri hiç açmamıştım. İlk sayfasından itibaren okumaya başladım ve eski anılarımı hatırladım. Ve gözlerimden yaşlar akmasını engelleyemedim. Onları çok özlemiştim. Acaba şimdi nasıllardır. İnşallah benim yokluğuma çabuk alışmışlardır. Bu düşünceleri bir kenara bırakıp yatağa yattım ve yarın erken kalkacağım için uykunun rahat kollarına bıraktım kendimi. İnşAllah ilk görevimde başarılı olurum. İnşAllah görev sırasında bir aksilik çıkmaz. Kendimi yarınki göreve zihnen hazır bir şekilde gözlerimi kapadım.
Yarın büyük gün.
....