Hermione ormana geri döndüğünde koşar adımlarla Ginny ve Luna'nın yanına gitti. İlk önce onlara sıkıca sarıldı ve vakit kaybetmeden olanları anlatmaya başladı."Malfoy'un peşinden gittiğimde kendimi o yıkılan evde buldum."
"Orayı idrak edebildik." Dedi Ginny.
"Doğru ya,siz de oradaydınız. O zaman siz gittikten sonra olanları anlatayım. Bana kanımda hiç çamur olmadığını söyledi. Gerçekten çok içtendi ve ben de ona sarıldım."
Ginny ve Luna'nın gözleri faltaşı gibi açılırken Hermione ekledi.
"Arkadaşça."
Kızlar gözlerini normale döndürdüğünde Hermione devam etti.
"Sonra bir göle indik beraber. Çok güzeldi ama tek özelliği güzel olması değildi. Kelid aynası gibiydi. En büyük hayalini sana gösteriyordu. Ben ailemi gördüm. Ailemle birlikte çok mutlu olduğumu. Draco ise..."
Hermione'nin yanakları kızarmıştı. Nasıl söyleyecekti bunu?
"O ne gördü Hermione?"
Bu ne Ginny'nin ne de Luna'nın sesiydi. Bu ses Harry'e aitti. Hermione şaşkın gözlerini sesin sahibine çevirdi. Sanki olabilirmiş gibi yanakları daha da çok kızardı.
"Cevap bekliyorum Hermione."
"Bu seni ilgilendirmez!" Dedi Hermione bir hışımla. Belki de daha sonra bu çıkışı yüzünden pişman olacaktı ama Harry şu an konuşmak istediği son kişiydi.
"Bu ben ilgilendirir Hermione!"
"Lütfen bizi yalnız bırak Harry."
Bu sefer konuşan Ginny'ydi. Harry sinirli bir şekilde yanımızdan ayrıldı. Hermione konuşmaya devam etti.
"Malfoy ikimizi gördü. Suda ikimizin yansıması vardı."
"İnanmıyorum! Malfoy seni mi seviyormuş?"
"Sessiz ol Ginny." dedi Luna. "Bizi duyabilir."
"Öyle gözüküyor. Konuşmak istemedi benimle. Ama ben onu kendi kendine konuşurken yakaladım. Her şeyi itiraf ediyordu. Ben de o an aklıma gelen en parlak fikri uyguladım işte. Hiçbir şey olmamış gibi davrandım ve onu tekrar buraya getirdim."
Ginny de Luna da gözlerini açmış sadece Hermione'ye bakıyorlardı. Bu olanlara inanmak ikisine de çok zor geliyordu.
"Ona güvenmek ne kadar doğru?"
"Bizi kendi ailesine karşı korudu."
"Ama onlara hiç zarar vermedi. Belki bunlar da seni ele geçirmek için yaptıkları şeylerden bir tanesi."
"Bu kadar ince ayrıntısına kadar nasıl düşünebilir bir insan? Yani-"
"Onlar Malfoy Hermione. Ve yalnız da değiller."
Hermione yüzünü avuçlarının içine aldı ve daha sonra ellerini saçlarından geçirdi. Ginny ve Luna,Hermione'yi aralarına alıp ona kocaman sarıldılar. Kollarını birbirlerine sardılar. Bir süre sadece öylece durdular. Belki de bu uzun zamandır yapamadıkları bir şeydi ve o an üçü de yaşadıkları her şeyi unutmaya çalıştı. Sanki her şey toz pembeymiş ve hayatlarında kötüye giden hiçbir şey yokmuş gibi. Ama bu düşünce onlara pek gerçekçi gelmedi çünkü birkaç dakika sonra tekrar aksiyonun,acının ve tehlikenin eksik olmadığı hayatlarına geri döndüler ve sessizliği bozan Hermione oldu.
"Bakanlık!" dedi. "Günlerdir bakanlığa gitmiyorum. Her yerde beni arıyor olmalılar. Acaba şüphelenmişler midir? Yani Malfoy'u bizim-"
"Nefes al Hermione!"
Hermione derin bir nefes aldıktan sonra konuşmaya devam etti. "Malfoy'u bizim kaçırdığımızdan şüphelenmişler midir? Eğer öyleyse bizi çoktan aramaya başlamışlardır. Ya bulurlarsa? Bu hepimizin sonu olur."
"Hermione,bunları düşündük. Yer değiştireceğiz. Bunu ne zamana kadar yapacağımızı bilmiyorum. Ama şuanki planımız bu."
"Başınızı derde sokuyorum değil mi?" Dedi kalın bir ses. Konuşan Draco'ydu. Yüzü ifadesizdi,soğuktu.
"Gideceğim." dedi bir anda. Hermione anında ayağa kalktı.
"Ne? Nereye? Aranıyorsun. Seni yakayabilirler. Ama tabii hayatının geri kalanını Azkaban'da geçirmek istiyorsan seni tutan yok."
"Ölüm yiyenlerin arasına döneceğim."
Hermione cevap vermedi. Veremedi. Ağzı şaşkınlıkla açılırken gözleri de yanmaya başlıyordu. Ağlama dedi kendi kendine. Değmez
"Buradayken tek yaptığım düzeninizi bozmak,başınızı belaya sokmak,kaçmak,saklanmak ve daha fazlası işte. Onların yanına geri döneceğim,eminim beni kabul ederler."
"Artık düşmanlarız,Granger. Eskisi gibi. Zaten sen bir şeyleri olmamış kabul etme de iyisin."
Sözlerini bitirip arkasını döndü. Ağaçların arasında kaybolana kadar yürüdü.
"Sen tam bir aptalsın,Malfoy."
Geri döndüm. Üzerimde eski aktifliğim olmayacak bile olsa bu hikaye devam edecek çünkü bir şeyleri yarım bırakmaktan hiç hoşlanmam. Devam edeceğim,bu ne kadar uzun sürerse sürsün. Ve ihtiyacım olan tek şey desteğiniz. Gerçekten hiç kolay bir dönemden geçmiyorum ve desteğe ihtiyacım var. Sizi çok seviyorum. Kendinize çok iyi bakın.
Elif Akkaya
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect|Dramione
Fanfiction"Her şey kusursuz" dedi Hermione heyecanlı bir ses tonuyla. Hala etrafı seyrediyordu. Yanağına düşmüş bir tutam saçı kulağının arkasına sokulunca arkasını döndü. "Burada çok fazla kusur var. Ama sen,sen kusursuz olan ve her şeyi kendin gibi görensin...