Episode 7| Good Person

2.7K 165 81
                                    

Hermione,Ginny ve Luna'dan gitmesini istemişti. Malfoy'la yalnız kalmak ne kadar güvenli bilmiyordu ama onunla gerçekten konuşmak istiyordu.

Gözleri yıkılan evdeydi. Şu an hayatta olması bir mucize gibi geliyordu. Eğer Draco geç kalmış olsaydı diye düşündü ve bu irkilmesine sebep olmuştu. Eğer Draco tam zamanında gelmeseydi önündeki taşlar bir insanın nasıl can verdiğine şahit olacaklardı. Hermione yutkundu. Minnettardı.

"Şu halimize de bir bak." dedi Draco. Yüzünden düşürmediği gülüşü sözlerine eşlik ediyordu. Hermione onun yanına vardığını fark etmediğinden bir an irkildi.

"Halimizde ne var Malfoy?"

Hermione bir yandan yürürken bir yandan da Draco'yla konuşuyordu. Draco'da onun arkasından geliyordu.

"Seni neden kaçırdığımı hatırlamıyor mu-?"

Hermione bir anda gülmeye başladı.

"Sahi Malfoy,beni,altın üçlüden birini,ajanınız yapma kararı alırken çok fazla içmiş miydiniz? Razı geleceğimi nasıl düşünebildiniz?"

"Birincisi sarhoş değildik. İkincisi senin hemen razı gelmeyeceğine emindik. Üçüncüsü ise seni seçtik çünkü kimse senden şüphelenmezdi."

Hermione yüzüne düşünür bir şekil verdi. Draco'nun sözlerini tartıyordu.

"Her neyse. Amacım çok farklı bir şeydi ve şimdi seni kurtarıp duruyorum."

"Kurtarmak zorunda değilsin ama."

"Bunu tek yapan benmişim gibi konuşuyorsun."

"Çünkü ilk sen başlattın."

Hermione evi atlatarak çime oturmak istiyordu bu yüzden taşların üzerinde çok dikkatli şekilde yürüyordu. Oldukça iyi giderken dikkatini dağıtan şey üzerine bastığı taşlardan birinde kendi kanını görmesiydi. Vücudu taşlarla yeniden buluşacakken Draco Malfoy tarafından kurtarılmıştı. Üçüncü kez. Draco ellerini Hermione'nin beline yerleştirmiş ve düşmesini engellemişti. Genç kız ayaklandığında belini beyaz ellerden kurtararak daha hızlı adımlar atmaya başladı ve birkaç kez sendelemesi onu durdurmadı.

Çimlere nihayet ulaştığında oturduğu yere bakmadan çömeldi. Karşısında güzel bir manzara vardı. Pek ev yoktu. Olanlar ise küçük,kulübe tarzındaki evlerdi. Fazla fazla yeşillik vardı ve hepsinin ardında geniş bir göl. Oldukça berrak görünüyordu Hermione'nin bulunduğu yerden. Şimdi orada olmak için nelerini vermezdi ki?

"Yine neye sinirlendin Granger?" dedi Draco. O da Hermione gibi çime çömelmişti.

"Hiç."

"Peki neden kaçtın?"

"Kaçmadım."

"Kaçtın."

Hermione derince soludu ve kahverengilerini buz mavilere dikti.

"Taşta kanımı gördüm. Hatta siz ne diyorsunuz? Bulanık kanımı."

Draco gözlerini kaçırdı ama Hermione'nin hala kendisine baktığına emindi. Gözlerini manzaraya kaldırdı.

"Özür dilerim."

Perfect|DramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin