Bad Liar // Stony au (askıda)

seven

Bölüm notu bu seferlik başa çünkü gerçekten tembellik edip bölümü çok geç yazdım. Herkesten özür dilerim, üşengeçlik işte ne yaparsınız..

Keyifli okumalar!

∆∆∆

Tony, son olarak ellerini de kuruladıktan sonra kapının kenarında duran Steve'e çapkın bir bakış attı. "Senin odanda ki randevumuza az kaldı."

Sarışın adamın beyaz teni anında kızardı. "Evet, az kaldı."

"Ee, çok sakinsin bakıyorum?"

"Aslında öyle kalmaya çalışıyorum."

Tony, bu cevaba karşı kaşlarını kaldırdı ve baştan aşağı sevdiği adamı süzmeye başladı.

"Hey! Bakma öyle, utanıyorum."

Esmer adam kocaman bir kahkaha fırlattı. "Steve, gerçekten şapşisin."

Kızaran tenine karşı gülümsedi uzun boylu adam. Tanışalı sadece üç gün olmasına rağmen, gerçekten bu adama aşık olmuştu. Zaten tanışmadan önce de ona büyük hayranlık duyuyordu.

"Pekala, ama artık içeri geçmeliyiz."

Tony gözlerini devirirken mırıldandı. "Bizi hep içeri bitiriyor zaten."

Diğerlerinin yanına gitmek için hole yönelen Steve geri dönerek cevap verdi. "Ne dediğini duydum."

"Umrumda değil bebeğim."

Esmer adam ilerdeki sevdiğinin yanına ilerledi, vardığı anda ellerini tuttu ve ayak uçlarına basarak onun boyuna yükseldi, dudaklarına bir öpücük bıraktı.

Sarışın adam yine kızardı. "Bunu birden yapmamalısın, Tony. Kalbime zarar verebilirsin."

"Stevie, istersen yapmadan önce bir de mektup göndereyim 'seni öpeceğim' diye, ha olur mu?"

Uzun boylu adam gözlerini devirdi. "Ah, pekala."

"Hem bu gece kalbine değil, başka bir yerine zarar vereceğim."

Steve duydukları karşısında sakin kalmaya çalışıyordu fakat Tony'den daha arsız bir adamı hayatında tanımamıştı. Gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Korkutuyorsun beni."

Tony cevap verirken içeri doğru ilerlemeye başladı. Steve de onu takip etti. "Korkma, rahat ol, seni öldürmeyeceğim." Göz kırptı.

Steve suratına sıcak bir gülümseme yerleştirdi. "Peki, Tony. Peki."

Koridor bitmiş, içeriye varmışlardı. Bruce ve Nat satranç oynuyor, Stephen ise onları motive etmeye çalışıyordu.

"Ben Nat'ın tarafındayım!" diye bağırdı Tony.

"Eh o zaman bende Bruce'un yanındayım."

Esmer adam 'demek öyle' dercesine bir bakış attı. "Oyun bitiminde görüşürüz, Steve."

Sarışın adam da aynı bakışın daha sexy olanını Tony'ye attı. "Görüşürüz."

∆∆∆

"Şah, ve mat."

Oyun, Natasha'nın tüm akıllıca hamlelerine rağmen, Bruce'un galibiyetiyle sonlanmıştı. Steve ve Bruce sevinç naraları atarken, Nat ve Tony göz deviriyor, Stephen ise 'beyler insan mıyız' der gibi iki tarafa bakıyordu.