Uzun süren bekleyişin ardından en sonunda evden çıkmayı başardığında dudaklarımı ısırdım. Ne de güzeldi öyle!
Bakışlarım hızlıca üstünde gezindi.
Keşke bu güzelliği yalnızca ben görseydim, diye düşündüm. İstemeyerek de olsa kendimi etrafı kolaçan ederken buldum. Sokak henüz boştu. Yeniden ona baktığımda aklımda milyonlarca soru işareti vardı.
O eteğin boyu neydi acaba?
O bacaklar falan?
Siyah külotlu çorap giymişti ve beyaz sırt çantasını takmıştı. Uzun boyu vardı. Diğerlerine göre uzudu en azından. 1.68 falan. Okul lakosunun üzerine bordo sweat giymişti ki üstünde çok da güzel durmuştu.
Eteğinden hiç bahsetmeyeceğim.
Onu izlemeyi bıraktım ve mesaj yazdım.
"Keşke etek giyseydin gülüğğm."
"Yarın yeniden pantolon giysen sana daha çok yakışır bence. Sütun gibi bacakların var mis gibi olur pantolon."
İki mesajım da tek tık olduğunda, neden internetini kapattığını sorguluyordum.
İnterneti bitemezdi. Evinde wi-fi vardı ve evden çıktığı da yoktu.
O 10 GB interneti bitiremezdi.
Bir mesaj daha yazdım. En olmadı arayacaktım artık. Bu etekle bizim okulun oradan nasıl geçmeyi düşünüyordu acaba?!
Derin bir nefes aldım ve yeni mesaj yazdım:
"Bana bak kız, o etekle okula nasıl girmeyi düşünüyorsun?!"
"Şu lanet internetini aç lütfen!"
"Onlardan birisinin sana baktığını gördüğüm an işlerin çirkinleşeceğini biliyorsun. Ve onların sana bakacağının da farkındasın, öyle değil mi? Bu durumdan rahatsız olacağını ikimiz de biliyoruz."
"Kız, yolarım seni kskdkskdj bak gitti ciddiyet iyi mi? Her neyse!"
"Bende sanki beni dinleyip, değiştirecekmişsin gibi triplere giriyorum?"
"Şurada dur da bir hırka bırakayım kenara. Al onu giy."
Çok güzel! Yine tek tık!
Bu yazdıklarımın hepsini kopyalayıp, SMS olarak attım.
EN SONUNDA telefonuna bakmayı akıl ettiğinde derin bir nefes aldım. Birkaç adım attım ve çaprazına geldim. Aramızda yine de mesafe vardı. Yüzünü izledim.
Mesajlarımı okur okumaz, gülümsemişti.
Kendimi tutamadan sırıttım bende.
Yavaş adımlarla ilerlerken, bana cevap yazdığını biliyordum.
Denüşük Yarim: Bunun sorun olacağını zannetmiyorum. Lütfen benimle böyle konuşma, kalbim kırılıyor...
Kalbinin kırılmadığını biliyordum.
"Gülümserken kalbinin kırılmadığının sinyallerini veriyorsun güzellik. Beni hiç kandırmaya çalışma. O hırkayı koyayım kenara bir yere. Al oradan."
Bu mesajımı okur okumaz arkasını döndü. Ve etrafına bakındı.
Beni arıyor olmalıydı ama o kadar kalabalık arasından kim olduğumu anlaması imkansızdı. Telefonumun her zaman ki gibi sessizde olup- olmadığını kontrol ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKAK // TEXTİNG
Humor\\DİKKAT ETMEYİN, BAĞIMLILIK YAPMAZ// [TEXTİNG] Kim olduğumu bilmeden benimle konuşan kıza sonsuza dek minnettar kalacaktım. Bana iyi geliyordu. Ona mesaj attığımda asla geri çevirmiyordu mesela. Bütün sorunlarıma deva oluyordu. En azından olmaya...