"Kanka, şu an yenge saat üç yönünde duruyor. Okul bahçesine indi kızlarla. Sorun şu ki hiçbiriyle konuşmuyor. Kızın tek utanmasa ters takla atacaktı konuşsun diye, ama yok. Konuşmadı. Kızı tersleyip kalktı bir de. Şu an yürüyor, yürüy- üstüme yürüyor! Ah, beni mi dövecek yoksa? Korkuyorum!"
Eren'den gelen bu mesajın ardından ondan sadece ders notlarını istemiş olması beni güldürmüştü. Yattığım yerden ona yeni bir mesaj yazdım:
Yürüyen Klavye: Güzelim, neden keyfin yerinde değil? Bir şey mi oldu?
Denüşük Yarim: Hayır, başım ağrıyor. Ondan böyleyim. Yoksa bilirsin, çıldırtırım okulu.
Yürüyen Klavye: Ops, tamam. Ben gelinceye dek uslu kız ol. Başın ağrıyorsa ağrı kesici iç. Eren'e söyleyeyim o bulur.
Denüşük Yarim: Aman aman! O manyağa bir şey deme. Sabahtan beridir oyuncak dürbünle sınıftan beni izliyor. Az önce okul bahçesinde bile elinde dürbün vardı. Mavi-yeşil hemde jskdkfkskd. Dedektif gibi şapka falan da takıyor. Az önce Halil Hoca geldi, şapkasını aldı. "Hocam dedektiflik oyunuyorum, geri verir misiniz?" Diye bağırdı adama.
Yürüyen Klavye: Biliyorum yapar o deli. Bir keresinde sırf canı sıkıldı diye kızlar tuvaletine girip, "kızlar, yüreğim sızlar. Şaka şaka. Bir avuç fondoteniniz var mı?" Diye sormuştu. Sorun şu ki kızlardan biri bunu tutup makyaj yapmıştı. Jkfkskdksjf.
Denüşük Yarim: Ohaa! Hak etmiş ama. Az bile yapmış. Bende yanlışlıkla erkekler tuvaletine girmiştim de, çocuğun teki; "Hayatımda gördüğüm en güzel erkeksin." Demişti. Puhahahaha
Yürüyen Klavye: Bu komik değildi. Bu sinir bozucuydu. Çocuğun adı neydi güzelim, ben ona hayatı boyunca görebileceği ikinci güzelliği göstereyim.
Denüşük Yarim: Tanımıyorum ki, yakışıklım. Neyse ne. Sen nasılsın peki?
Yürüyen Klavye:
Yürüyen Klavye: Sence nasılım?
Denüşük Yarim: Atletini sıkacak kadar bıkkınmışsın. Teşekkürler.
Denüşük Yarim: İstersen bunu hiçbir yere atma. Ayıp yani, köprücük kemiklerini gözüme soktun.
Yürüyen Klavye: Profil fotoğrafı yapmayı düşünüyordum ama?
Denüşük Yarim: İnşAllah yaptığın zaman yaşlı akrabaların "oğlum çıldırdın mı nereye bakıyon?" Diye tepki verir. Sakın değiştirme. Böyle daha iyi.
Yürüyen Klavye: Hiçbir fotoğraf yok ki orada güzelim, manyak mısın?
Denüşük Yarim: He, manyağım ben. Sakın atma diyorum sana o kadar. Atacaksan da yorumları kapat. Kızları engelle.
Denüşük Yarim: Yok ya sen Instagram kullanma. Günahmış kullanmak. Nihat Hatipoğlu öyle diyor.
Yürüyen Klavye: Kıskandın mı sen? Bana öyle geldi sanki?
Denüşük Yarim: Hayır. Ders başladı. Gitmem gerek, sonra şaaparım ben.
Yürüyen Klavye: Teknik olarak dersiniz başlayalı 3 dakika oldu. Utandım desene sen şuna.
Denüşük Yarim: Kapat kapat, çok yazıyor. Dersteyken beni rahatsız etme konsantre olamıyorum.
Yürüyen Klavye: Peki, öyle olsun. Çıkışta geleceğim. Beraber gideriz eve. Sen işle dersini güzelim. Seni seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKAK // TEXTİNG
Humor\\DİKKAT ETMEYİN, BAĞIMLILIK YAPMAZ// [TEXTİNG] Kim olduğumu bilmeden benimle konuşan kıza sonsuza dek minnettar kalacaktım. Bana iyi geliyordu. Ona mesaj attığımda asla geri çevirmiyordu mesela. Bütün sorunlarıma deva oluyordu. En azından olmaya...