-33-

1.5K 133 30
                                    

"Çok da kibar biriyim, argo kelimeymiş, efendime söyleyeyim küfürmüş, işim olmaz. Edenle de konuşmam zaten. Onun haricinde tek burunu ve iki gözü olan sıradan bir kızım."Nasıl biri olması gerektiğini kendine hatırlatıp duran biricik sevgilimi sakinleştimek adına ensesini sıvazladım.

Aleyna'nın ilk sevgilim olduğunu çok mu belli ediyordum acaba?

Yok canım, sadece aramızda resmiyet bulunduruyordum, o kadar. Vıcık hareketleri sevmediği içindi bütün bunlar.

"Sakin ol. Daha önce de gelmiştin, hatırlıyorsun değil mi?" Hatta seni annem çağırmıştı, diye de devamını getirmek isterdim. Ancak bu sadece utanıp, daha fazla heyecan yapmasını sağlardı.

O yüzden çeneni kapalı tutmayı tercih ettim.

"Ben vazgeçtim. Gel sana çiğköfte ısmarlayayım. Nasıl gömeriz ama?" Fikrimi değiştirmek adına olan konuşmalarını elimden gelse saatlerce dinlerdim. Ancak burası uygun bir ortam değildi.  Konuşmasını fırsat bilip, kapıyı tıklattım. Bunu fark ettiği an, ellerinin titrediğine yemin edebilirdim.

Höh anasını! İyilik yapacağım derken umarım kalp krizi geçirmesine sebep olmuyorumdur, amin.

"Kapıyı kimse açmadı. Haydi, gideyim artık ben. Çocuklarım bekler." Sık sık ruh hali değiştirmesi başkasında olsa hemen soğumamı sağlayacakken, söz konusu kişi Aleyna olunca daha da bağlanmamı sağlıyordu.

Heyecandan saçmaladıklarını duymazlıktan gelip, olayı dallandırıp budaklandırmadım. Her halinde olduğu gibi bunun da çekici geldiği tartışılmaz bir gerçekti.

"Anahtarım var." Ondan bana geçen heyecan sayesinde artık kendimi yeni gelin gibi hissediyordum. Sanki ev benim değişmiş gibi düşünüyordum artık. Cebimden anahtarı çıkartıp kapıya yerleştirdiğimde ona bakıp, gülüyordum.

Ettiği duaları duymak komik geliyordu.

Çok geçmeden, 'gülme sevgiline, gelir eline' isimli atasözü bir anda canlandı. Şu anda dua eden taraf bendim.

Neden mi?

Çünkü abisi sokağın başındaydı. Kafasını bize çevirmeye başladığı anda kapıyı açıp, hızlıca içeri girdik. Her ne kadar yakalandığımızı düşünsem de, zor kurtulmuş sayılırdık.

Yani, inşallah.

Arkamızdan kapıyı kapatıp, ona döndüğümde yaptığı tek şey annemle bakışmaktı.

"Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim." Dediğini işittim.

Aynısını bende tekrarladığımdan dolayı pek sorun etmemiştim açıkçası.

"Ders notlarını versen de gitsem artık," Derken sesi sakindi. Ancak yumruklarını sıktığını görebiliyordum.

Eğer onlar benim yüzüme inmeyecekse sorun yoktu.

"Az kalsın ders notu diye günah-sevap defterimi getirecektim sana." Espiri yaptığımı zannedip, gülen annem olayın ciddiyetinin farkında değildi. Ellerini belinde ki önlüğe silip, yanımıza geldi.

"Hoşgeldiniz yavrum." Sesi imalıydı. Aleyna'nın ona bakmadığı her an kafasını 'seni gidi seni' dercesine sallayıp, gülüyordu.

Eğer biraz daha devam ederse, aynı hareketleri tabutumun başında da yapması gerekecekti.

KORKAK // TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin