-23-

2.4K 243 18
                                    

Ekin'den...

Odamı cennetten bir köşeye çevirişine mi sevinsem, bana sarılışına mı bilemediğim o dakikalarda, şaşkınlığımı zirvede yaşıyordum. Aleyna'yı kim buraya çağırdıysa ona teşekkür etmem gerekiyordu bir ara.

"Hişt, o kalbine ihtiyacımız var bizim. Sokakta mı kalayım ben?" Başımın dönmesini umursamadan ona daha sıkı sarıldım. İçimin acısını dindiriyordu onun kolları.

"Buraya bir gün geleceğini biliyordum ama karşında bu durumda olacağımı tahmin etmezdim." Yerimde zorla da olsa dikleşip, onu izledim. Gözlerinden geçen duyguların hiçbirinde acıma yoktu. Bu beni mutlu ediyordu.

"O gün bu günmüş demek. Şimdi anlat bakalım neden bu haldesin, yakışıklım." Kendimi tutamadan gülümsedim. O sonda ki kelimesi beni mest etmeye yetiyordu.

"Anlatmak istemiyorum. Böylece seni izlesem olmaz mı?" Kafasını iki yana salladı. Başımda ki ağrı o gelinceye kadar gitmek nedir bilmiyordu. Şimdi ise bavulunu toplamış kapıdan uzaklaşıyordu. Sinek ilacı gibi etkisi vardı üzerimde. O gelince bütün kötülükler ya gidiyor, ya da ölüyordu.

"Ben sana nasıl anlattım her şeyimi. Daha seni görmeden biliyordun benim bütün hayatımı. Şimdi karşımdasın, karşındayım. Anlat bana her şeyi." Elini uzatıp, saçlarımı düzeltti. Bu hareketi kastığım vücudumu gevşetmemi sağlarken yüzümde oluşan gülümsemeye hakim olamamıştım. Ona dün gece yaşanılan rezaleti nasıl anlatabilirdim ki? Babamın eve yeni sevgilisini getirişini, benden sert tepki alınca tokat atışını, annemin feryatlarını ve Hasan'ın kenarda gözlerini kapatıp, ileri-geri sallanışından mı bahsetmeliydim?

Benim küfürlerimiden mi yoksa?

Hangi birini anlatmamı istiyordu benden?

"Sende bir benzerini yaşadın aslında. Gerçi benim ki biraz farklı. Babam, sevgilisini eve getirdi. Kadının yüzünü görmeliydin. Biz kavga ettikçe, bundan zevk alıyor gibiydi. Bir de utanmadan, "Refik'ciğim. Bırak şunları gidelim," dediği an benim şartellerim attı. Bir an öyle sinirlendim ki, kadının üzerine yürümeye başladım. Kolundan tutup evden atacağım yani. Babam beni görünce sevgilisine vuracağımı zannedip, gelip tokadı bastı. O an dedim ki, her şey değişmiş. Canım bile yanmadı ulan. İkisini de evden kovdum. Zorla da olsa gittiler. O an evde kalanları görmen lazımdı. Annem kendini toparlasa bile Hasan mahvolmuştu. Odama bak. Bomboş. Geçen senelerde yine geçirdiğim bir sinir krizi sonrası annem boşalttı odayı. Dün gece odada bir şey bulamayınca, kendime zarar vermişim falan filan. Buralar pek de önemli değil." Bana bakarken bir anda gözleri dolunca, kendimi kötü hissettim. Anlatmasa mıydım acaba, diye düşünmeden edemedim.

"Senin için olmayabilir ama benim için önemli. Olanları değiştiremezsin. Olacakları yönlendirebilirsin ama. Babanı istersen eve yaklaştırmaya bilirsin. Hasan'la konuşarak onun psikolojisini düzeltebilirsin. Annenle şakalaşıp, o konuyu açmasına izin vermeyebilirsin. Seni çok iyi anlayabildiğim için neye ihtiyacın olduğunu biliyorum. Kendini de bana bırak, olur mu? Bırak ben sana yardım edeyim." Bunu benim için yapardı. Biliyordum. Samimiyeti kalbime dokundu ve içimden bir ses dedi ki; "Sakın onsuz kalma." Onu kendime çektim ve sıkıca sarıldım. İçimden gelen tek şey onunla böyle durup, sabaha kadar konuşmadan oturmaktı. Bir süre sonra onun gövdesine kafamı yasladım ve öylece gözlerimi yumdum.

"Yarın okula gelme istersen, ben ders notlarını alırım onlardan. Toparlanınca sana veririm bir de anlattığım zaman tamamdır. Sonuçta girmen gereken bir sınavın var ne de olsa." Bir de o vardı, değil mi? Bütün bunları yaşamak için fazlasıyla korkaktım ben. Hazır değildim. Kolay kolay da hazırlanamazdım bir şeye. Aleyna'nın karşısına çıkmak için bile 3 sene toparlamıştım kendimi. İlk sene adam olmayı öğrenmiştim. İkinci sene sorumluluk sahibi olmayı. Bu iki sene boyunca öğrendiklerimden emin olamadığım için çok korkmuştum.

Üçüncü, yani bu sene cesareti öğrenmiştim. Tabii biraz sıkıya gelince olmuştu ama yine de öğrenmiştim ya. Benim gibi bir korkak için büyük bir gelişmeydi.

"Uyanabilirsem gelirim. Uyanamazsam bile öğleden sonra oradayım. Seni yalnız bırakacağımı mı düşünüyorsun? Ben ne diye gittim o şerefsizlere küfür ettim, güzelim? Seni rahatsız ediyorlardı. Şimdi benim gelmediğim ilk gün başına üşüşecekler. Ayrıca... benim 9 buçuk gün devamsızlığım var. Gelmeyeyim de sınıfta mı kalayım?"  Onun bana verdiği tek sıkıntı buydu. Benim iyiliğimi isteyip, bana yardım etmekti. Geriye kalan her şey, geçiciydi. 1 ay yüzüme bakmaması, mesajlarıma cevap vermemesi. Hepsi geçip gitmişti. Kaldı ki, ben onun sıkıntısıyla da mutlu olurdum.

Oluyordum da. Düne nazaran şu an kendimi gayet iyi hissediyordum.

"Devamsızlığının sadece yarım gün olduğunu biliyorum, Ekin. Bir gün gelmesen sınıfta kalmazsın. Hem, rica ediyorum senden. Beni mi kıracaksın?" Derin bir nefes alıp- verdim. Bu sırada gövdesinde yatıyor olmak, uykumu getiriyordu.

"Peki," Sesim bu kadar çıkıyordu işte ona. Kendisini katınca ortaya bende sular duruluyordu.

"Şey..." Sesini bir anda kesince kafamı olduğu yerde yukarı kaldırıp, ona baktım. Bu kız aşağıdan bile güzeldi!

"Efendim, güzelim."

"Saçından öpeyim mi bir tanecik?" Bunu bana mı soruyordu? Usulca kahkaha attığımda yanaklarının kızardığını görebiliyordum. Karnım ağrıyor olsa bile kahkahamdan vazgeçmiyordum. Ne tatlı duruyordu böyle?

"Niye soruyorsun güzelim, istediğini yap. Ben sana soruyor muyum öperken?" Usulca gülümsediğinde sol yanağında oluşan minik gamzesi çenesindekine eşlik ediyordu. Gözlerimi zorla da olsa gamzelerinden çekip, kafamı eski haline getirdim.

"Sormalısın... Yok canım ya sormasan da olur. Ne soracaksın ki zaten?" Bakışlarımdan ne demek istediğimi anladığı an cümlesini toparladığında, gülümsedim.

"Değil mi. Neden sorayım ki, hayatım*." Kalbinin sesini duyabiliyordum. Şu an, eminim benim kalbim onun kalbini solda sıfır bırakıyordu. Yeniden eski halime dönüp, gözlerimi yumdum.

"Pekala, öpüyorum o zaman." Saçlarımın üzerinde ki baskının ardından içimin ferahladığını hissettim. Onda da böyle oluyor muydu acaba?

İyice uykum geliyorken, derin bir nefes aldım ve ciğerlerimde oluşan bayram havasına kalbimin eşlik edişine izin verdim. Cennet kokuyordu. Bu cennet de benim uykumu getiriyordu. Yıllardır hayalini kurduğum şeyi yapıp onun kolları arasında uyuyacaktım.

"Seni çok seviyorum, gülüşü güzelim."

"Sanırım bende."

BÖLÜMLE BERABER HÜZÜN HAVASI DA GİTTİ. DİĞER BÖLÜM OLAYLAR KARIŞIR BİRAZ AMA BİZİMKİLERE DOKANMAZ KSKDKSJF

BİR DE YILDIZ KOYMUŞTUM 'HAYATIM' KELİMESİNE. HAYATIM VE GÜZELİM KELİMELERİNE ZAAFIM VAR YEĞEN KSKSKFKSKD

NEYSEEE GİDİYOM BEN JSKFAKFK

KORKAK // TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin