Natsu ve Gray gelince ortam biraz daha neşelenmişti. Gray juvia ile şakalaşıyor, Natsu ise tüm abur cuburları mideye indiriyordu.
"Natsu yavaş ye! Önünden kaçıran yok." diye çıkışınca Gray ve Juvia bana döndüler.
"İyi misin lucy?" diye sordu Gray.
Elimi belime koyarken konuştum.
"Evet? Niye olmayayım." dedim sinirle. Gray korkuyla yutkununca gülesim gelmişti.
Ama sinirliydim... Ne diye her gün evime geliyordular ki? Bir de dağıtıp gidiyordular...
Bir yastığa oturup cipsten bir parça aldım.
"Ah canım sıkılıyor. Hadi doğruluk cesaretlik oynayalım." dedim. Juvia ve gray birbirlerine bakıp onayladılar. Natsu hala tıkınırken evet anlamında mırıltı çıkardı.-yada ben evet olduğunu düşündüm.-
Bir kola şişesini alıp ortaya koydum. Hızla sola doğru çevirdim. Üçüncü dönüşünde durdu.
Ben ve Graye gelmişti.
"Doğruluk mu Cesaret mi Gray?" diye sordum.
"Doğruluk." dedi. Tabi önceki çıplak sokakta gezme olayından sonra cesaret diyemezdi.
"Natsu ile neden kavgalısınız?" diye sorunca ortama tekrar sessizlik çöktü. Juvia bir bana bir graye bakıyordu. Natsu yemeği kesmiş cipsleri izliyordu.
Gray boynunu kaşıyıp konuştu.
"Bu özel lucy..." dedi.
"Doğruluk seçtin Gray. Söylemelisin." dedim. Gray iç çekip konuştu.
"Cezama katlanırım ama bunu sana söyleyemem." dedi. Natsu sinirle gerildi.
"Korkak işte." dedi. Gray onu duymamış gibi yapıp şişeyi tekrar çevirdi. Bu sefer Natsu ve Juviaya gelince gülümsedim.
"Juvia soruyor." dedim sevinçle.
"Doğruluk cesaret?" diye sordu. Natsu hiç tereddüt etmeden cesaret dedi. Juvia graye bakıp ağzını oynatmaya başlayınca araya girdim.
"Başkasından soru istemek yasak Jubi." dedim. Yanaklarını şişirip onayladı.
"Natsu san... Lucy yi öpün." dedi. Yanaklarım kızarırken Natsu bana doğru gelmeye başladı.
"Neden bu soru beni de kapsıyor?" diye sordum Jubiye. Omuz silkti.
"Sen olmasan Gray sama yı öptürürdüm ama aşk rakibi olamaz!" dedi.
Natsu önümde dikilirken iç çekip bana yaklaşmasına izin verdim.
Dudaklarımı tekrar buluşurken odada bulunan Grayi de Juviayı da unutmuştum. Ne kadar süre öpüştük bilmiyorum ama Grayin sahte öksürüğü ile ayrıldık.
"Oyuna dönsek artık?" diye sordu. Onaylayıp natsunun yerine geçmesini bekledim.
Juvia çevirince şişe bu sefer Natsu ve Grayde durmuştu. İşte ölüm senaryosu...
"Doğruluk mu cesaret mi Buzlu beyin?" diye sordu Natsu. Gray natsuya bakmayarak cevapladı.
"Cesaret." dedi. Oysaki gray uzun zamandır cesaret demiyordu... Natsu kahkaha atıp ellerini ovuşturdu.
"Şortunu çıkartıp dışarıda gez." dedi.
"Natsu! Çıplak gezme meselesini kapatmıştık." diye çıkıştım ama umursamayıp omuz silkti.
Gray oflayarak ayağa kalktı ve elini şortuna taraf attı. Gözlerimi kapatırken kenardan juviayı görebiliyordum.
Kıpkırmızı olmuş bir şekildr Graye bakıyordu.
"Teşekkürler Natsu san." diye mırıldanıyordu.
Gray dışarı çıktığında gözlerimi açıp odaya baktım.
Juvia ve natsu camın önünde durmuş graye laf atıyordular ama sorunu hissedebiliyordum. Hepimiz hissediyorduk. Artık eskisi gibi değildik, sanki arkadaşlığımız sevgili olduktan sonra bozulmuştu.
Araya tuhaf bir soğukluk girmişti. Buna Natsu ve Grayin kavgası da dahildi...
Bu kitap kısa bitcek ve şimdiden finalim hazir. Kotu ya da iyi mi bitiyo sülemem aksks