Ve en sonunda amirim susarak kapatmıştı.
Bir süre iletişim kurmayacaktık.
Bense yatak odasının tam ortasında dikilmiş karşımda uzanan boş yatağa bakıyordum. Elona'nın cesedini bulmam beklenen yatağa.
Yatak boştu.
Resmi olarak orada canlı yada cansız bir halde yatan hiç kimse yoktu.
Ama öte gayri resmi bir biçimde Elona Yarofewa yerdeydi; manasızca bana bakıyordu.
Elleri ve ayakları sıkıca bağlanmıştı, ağzında eski dilde "ball gag" diye tabir edilen kırmızı renkli bir ağız topu vardı; bu yüzden konuşamıyor ve yutkunamıyordu. Yutkunamadığı için ağzından döktüğü sıvılara bakarsak anca anca sadece 15 dakikadır bu haldeydi. Eh nede olsa ben Eğlence diyarı diye de adlandırılan ama aslında fetiş lokantası olan 6 numaralı kapsülde görev yapan bir muhbir polistim. Hem de resmi olarak.
Yarı baygın değil, uyanıktı ve yattığı yerden gözlerini dikmiş manasızca bana bakıyordu. Beni gördüğü için sevinmişe yada üzülmüşe benzemiyordu.
Aslında hiçbir net tepki vermiyordu.
Belki şok geçiriyordu yada şok geçirmiş numarası yapıyordu. Bu saatten sonra kimseye güvenemezdim , hatta kendime bile ve hatta New Wawe eroinin mucidi olan sıkıntılı dahi çocuğa bile.
Onu çözdükten sonra kısa bir süre bekledim ama fazla oyalanmamalıydım çünkü Mars polis birimleri onun evini de kontrol etmek için arayacaklardı.
Dikkatlice ve oldukça sakin bir tonla sordum :
"Seni kimler kaçırdı her zaman senin yanında takılan senin sayende kendilerini Mars anti teröründen gizleyen teröristler mi "
Başını iki yana sallayarak "Hayır" dedi.
Demek onlar değildi ama bu yine de bir şeyi değiştirmezdi. Teröristler bekledikleri o emri almışlardı ve Mars boşaltılacaktı.
Asıl sorun bunu ne kadarlık bir zaman dilimine yayacaklarıydı.
Beni asıl endişelendiren Marsın ne kadarlık bir sürede boşaltılmasına karar verdikleriydi. Eğer gezegenin kısa bir süre içinde boşaltılması emredilmişse o zamana bu kızıl gezegen gerçekten kırmızı olacaktı, kan kızılı. Ama eğer süre genişse o zaman daha az insan ölecekti.
Yani aslında bende diğer herkes gibi çaresiz bir teslimiyet içindeydim.
Mars boşaltılacaksa boşaltırlardı.
Benim gücüm "kaçınılmaz son" teorime kalkan treni durdurmaya tek başına yetmezdi. Evet amirime Yarofewayı bulamadığımı söylemiştim. Kim bilir belki o buna pek inanmasa da söylemiştim. Çünkü sevgilimi, kızlarımdan sonra gelen aşkımı oyundan alıyordum. Hatta an itibariyle onu oyundan almıştım bile. Şimdi yapmam gereken ona saklanacak bir yer bulmaktı.
Aklıma bir yer gelmişti bile, onu iğneciye götürecektim. Hani şu büyük kaçak. New Wave eroinin dahi çocuğu, hani asla yakalanmayan ve asla yakalanamayacak olan.
Yarofewa'yı oraya gizlice götürürken onunla yolda konuşacaklarım vardı.
Elona'dan her şeyi öğrenmeliydim zira daha sonra resmi görevimle onu ararken bir daha konuşma fırsatı yakalayamayabilirdim. Kızlarımdan sonra Elonayı'da güven altına almak beni iyileştirmeye yetmeyecek olsa bile tedavimi azda olsa uzatacaktı. Tüm sevgililerim güven altındayken daha rahat hareket edeceğimi biliyordum. Ama öte yandan Elona Yarofewa'nın kaçırılması ve bulunulmaması Linç Günlerini başlatmayabilirdi. Bu'da ayrı bir sorun ederdi ama çaresine bakacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Linç Günleri (Bir Mars Polisiyesi)
Science FictionLİNÇ GÜNLERİ...!! Ruhumuzun uzun susuzluğu, bir yıllık kuraklığımız.. Linç Günleri... BAŞLIYOR !!!