Bölüm 3

144 15 4
                                    


 ~Keyifli okumalar.~                                                                 

Multimedya; Şanışer- Aşılmaz Yollar (feat. Sehabe)

----------------------------------------------

"Evime."

Evine mi?

Ne evi?

Kimin evi?

Hass...

"Ne evi be?!"İçimde ki çirfef kızla olayın farkına varıp anca tepki verebilmiştik.

"Jeton yeni düştü."

Sakin olmalıyım.

Şeytana uyma.

Biri şu adamı BOĞSUN!

Gaza basmasıyla irkilerek ona döndüm. Ben dalga geçiyor diye beklerken harbi harbi adam beni evine götürüyordu.

Kolla kızım kendini.

"Durdurun arabayı."

"Hayır."

"Ya ne işim var evinizde? Hem neden durduk yere evinize götürüyorsunuz!?"

'Fesat mood: on'

İçimdeki Junior Arden beni çileden çıkartıyordu.

       Gözlerindeki derin boşluk beni ürkütüyordu. Her zamanki dik başlılığım bu adama sökmüyordu. Bana cevap vermesini beklerken nihayet konuştu. Keşke konuşmasaydı.

"Canım öyle istiyor."

Pardon cınım.

Çığlık atmamak için kendimi çok zor tutuyordum.

"Galiba her canınızın istediğini yapıyorsunuz?"

"Canımın her istediğini tabi ki de yapıyorum. Neden yapmayayım ki? Canımın canı istemiş."

Ha? Küstah!

"Bu kadar yeter. İnmek istiyorum. Umarım saçmaladığınızın farkındasınızdır."

         Ormanlık bir yola girdiğimizde daha da korkmaya başlamıştım. Normalde olsa şuan adamın üstüne atlamıştım ama buna yapamıyordum. Yemiyordu. Şu bakışlardan herkes korkardı. Ama bana asla bir zarar vermeyeceğinden emindim. Saçma bir şekilde güveniyordum. 

Nasıl bir ironi!

'Ne kadar da rahatsın.'

"Sen sus!" İçimdeki kıza sesli cevap vermemle bana 'hamileyim' dermiş gibi baktı.

"Yarın ilk hastam sen olacaksın herhalde." deyince kulaklarıma kadar yanıyordum.

         Aniden frene basmasıyla tam cama sinek gibi yapışmak üzereyken bir çift elin belimin iki tarafından yılan gibi dolanıp tutup geri çekmesi bir oldu. Manyak! Hem arabayı aniden durduruyor hem de kafamı gözümü yarmamam için yardım ediyordu. Sanırım bu yüzden kafamdaki bazı sesler ona güvenebileceğimi fısıldıyordu.

"Geldik çelimsiz, in."

Emrin olur paşam. Arabadan inip etrafa göz gezdirdim. Koca ormanlık alanda görünürde tek bir ev vardı. Ne evi saray yavrusuydu. Şuan eminim ki ağzım açıktı. Gözlerim de parlıyordu.

         Hazar kapıya doğru ilerlediğinde arkasından adımladım. Zaten başka çarem de yoktu. Bakalım derdi neymiş öğrenelim. Arkasından ilerlerken rahatça inceliyordum. Ellerini ceplerine yerleştirmiş bir şekilde yürüyordu. Geniş omuzları, kaslı kolları, kaslarına rağmen çok ince olmayan beli ve uzun bacakları. Acaba ajansa falan başvurmuş muydu?

"Ağzının suyunu sil."

Söylediği şeyle gözlerim irice açıldı. Galiba arkasında da gözü vardı.

"Ne münasebet, ben sadece yürüyordum."

Of Arden of!

Kapıya ulaşınca yandaki numaralara basıp araladı. Şifreli kapı.

'Vay anasını, ne havalı.'

İçimdeki fesat , sana katılıyorum.

     Uzun bir koridordan geçince evin içini gördüm. Dışı da neymiş. İçerisi resmen...Neyse, ağzımı kapatmalıyım. İçerisi mükemmel bir şekilde dizayn edilmişti. Ormanlık tarafa bakan köşe de duvar yerine boydan boya kalın camlar vardı. Salonun ortasında L koltuk, iki tane tekli koltuk ve ayrıca de üçlü deri koltuk vardı. TV ünitesi, kocaman raflar üzerindeki süsler. Çok genişti. Ev iki katlıydı. Bunlar çok fazlaydı ev haddinden fazla büyüktü. Merakla etrafı incelediğimi gördüğünde memnun bir homurtu çıkardı.

"Sık sık geleceğin için evi daha ayrıntılı inceleme şansın olur merak etme."

 "Nasıl yani, ne demek bu?"

"Artık benim sadece asistanım değilsin. Hastanede ki görevin aynı. Ama onun yanında ek görevlerin olacak."

Hiç bir şey anlamamıştım.

"Bana yeterli bir açıklama yapar mısınız?"

"Bir nevi terfi ettiğini düşün. Benim evdeki durumumla da ilgileneceksin. Bu hizmetçilik ya da evin temizliği değil. Zaman zaman kişisel işlerimi sana söyleyeceğim."

"Terfi mi? Ne yani koskoca adama bebek bakıcılığı mı yapacağım. Benden böyle bir şey mi istiyorsunuz?"

"Tam olarak öyle değil. Evin temizliği ile ilgilenen kadınları sen ayarlıyacaksın, ben sadece seninle muhatap olacağım. Onlar ile değil. Tabi ki maaşın da artacak."

Bu adam ikna etmeyi biliyordu. Bu adamın zihni zehirdi. Son cümlesiyle tam on ikiden hedefi vurmuştu. Bu teklifi göz ardı edemezdim.

"Tamam, en fazla ne kadar zor olabilir ki?"

--------------------------------------------

Sizce ne kadar zor olabilir?

Hazar, Arden ile uğraşmaya devam edicek.

Yeni bölümde görüşmek üzere.

-Büssürü kalp.

AŞK-I PSİKOLOGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin