|1| YEŞİL GÖZLÜ ZEUS

389 19 4
                                    

Multimedya = kaleo-Way down we go (barda çalan şarkı) Bar sahnesinde dinleyin.

BÖLÜM-1 |YEŞİL GÖZLÜ ZEUS|
--------
Bir süreliğine bu koca şehrin gürültüsünden kurtulmak için rahat nefes alabilmek adına Antalya'ya kendi yazlığıma geldim. O kadar çok sıkmıştı ki beni İstanbul,bir süre gitmemek adına en doğru kararı tatile çıkmakla buldum. Ben Efsun, 21 yaşında üniversite öğrencisiyim. İstanbul'u geride bırakarak 3 aylığına Antalya'ya gitme sebeblerimden biri olan Eski sevgilim Oğuz beni en yakın arkadaşım Neşe ile aldatmış ve bunu kendi gözlerimle görmeme rağmen hala inkar etmeye devam etmişti.Allah ikisinin de belasını versin. O kadar çok ruhum tükendi ki artık ben gittikten sonra bol bol gizli saklı olmadan buluşurlar. Diğer bir neden ise anne ve babamın boşanma sürecine girmeleri... İkisi de durmadan kavga ediyorlar.Bunları düşüne düşüne içim o kadar darlandı ki koltuğun yanında duran bir paket sigaranın içinden bir dal çıkardım. Dudaklarımın arasına yerleştirip, yaktım.Sigaraya bağımlı değildim bazen beni çok sıkan meseleler de bir tane yakardım. Bir tek dudaklarımın arasında ki sigaraya anlatırdım bütün dertlerimi.O da kül olana dek beni dinlerdi. Sigaranın tamamını bitirmeden küllük de iyice ezdim. Derin bir nefes aldım. Büyümek çok zor işti arkadaş. Bir sürü mesele bir sürü dert. Büyümenin hiç mi yararı olmaz! Duvarda ki saate baktım;22:00 idi. Evde dura dura neredeyse patlama noktasına geldim.En iyi çözüm arkadaşım Eray'ınbara gidip kafayı dağıtmak. Koltuktan kalkıp, direk odama girdim. Dolaptan bir kırmızı etek, straplez bir bluz çıkardım. İki dakika da giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim;Uzun kahverengi saçlarımı serbest bıraktım,ela gözlerimi belli eden bir makyaj yaptım kırmızı topuklu ayakkabılarımı giydim ve çantamı alarak sonun da evden çıktım. Etraf baya kalabalıktı. Herkes dışarı çıkmış kimi aileleri ile kimisi sevgilileriyle, arkadaşlarıyla eğlenerek yürüyorlardı. Ben ise boş bir şekilde yanımda bana eşlik eden çantam ile bara doğru yol aldım.
###########################

Bar tıklım tıkışıktı.İçeri zar zor kendimi attım. Barın sahibi arkadaşım Eray idi.Çocukken her yaz Antalya'ya gelir
onların ailesi ile bir şeyler yapardık. Muhtemelen babası bu barı ona devretti. Kalabalığın içinden kendimi kurtararak bir bar taburesine oturdum. Çantamı önüme attım. Barmene bağırarak "Bira. "Dedim. Barmen başını salladı, önüme büyük bardakta bir bira koydu "Buyur güzelim. " sol gözünü kırptı alaycı bir şekilde gülümseyerek diğerleri ile ilgilendi.Yavşak... Büyük boy birayı bitirdiğim de hala Neşe ve Oğuz aklıma geliyor. Aslında Oğuz'un beni aldatması umurumda bile değil, onunla arkadaşlarımın ısrarı yüzünden çıkmıştım. Asıl beni deli eden şey;Kardeşim dediğim Neşe'nin kaşar olmasıydı! Oradan barmene "Bana en ağırından ver. "Dedim. Barmen karışık bir şey hazırladı önümde duran boş bardak ile değiştirdi. "Dikkat et çarpmasın güzelim. " "Sen kendi işine bak. "Dedim sinir dolu bir ses ile. Dolu olan bardağı kaldırdım ve direk içtim. Boğazım feci şekilde yandığını hissedebiliyorum, kafamın içi anında boşaldı. Barmene bakarak "Ne verdin bana? " dedim. Etrafda ki insanların sadece uğuldamalarını duyuyordum. Barmen gülerek "Birazdan anlarsın bebeğim. "Dedi. Birden beni bir hıçkırık tuttu. İnanamıyorum şuan aşırı derece de mutluyum! Başım döne döne tam ayağa kalkacakken yanıma uzun boylu kumral bir erkek oturdu. Sert bir şekilde barmene "Her zamankinden. " dedi. O kadar çok karizmatikti ki ona yaklaşmadan edemedim.Tekrar eski yerime oturdum. Feci sekil de başım ağrıyordu.Başımın ağrısını dindirmek için parmaklarım ile kendime masaj yaptım. O sırada çaktırmadan ona baktım. Hafif yapılı, buğday tenli, uzun boylu ve yeşil gözleri ile beni büyülüyordu. Adeta bir Zeus gibi kasvetli havası vardı. Beni yine bir hıçkırık tuttu. Lanet olsun içince hep böyle oluyorum. Adamım yanına daha sokularak tok bir sesle "Merhaba"dedim ardından ise beni yine hıçkırık tuttu. Adam oralı bile olmadı benimle. Kolumu onun omzuna attığım an birden kas katı kesildi, damarlarının çekildiğini hissettim. Yutkundum, bana öyle bir baktı ki neredeyse taburenin altına saklanacaktım. Kolumu hızla onun omuzundan çektim sevimli olmaya çalışarak "Şey... Pardon. Sadece tanışmak istedim. "Dedim. Yeşil gözlü zeus bana sert bir bakış attı ve cevap vermeden önünde duran içkiyi içmeye başladı. O kadar yakışıklıydı ki hayatımda gördüğüm en karizmatik yüze sahipti. Ona öylece bakmaya devam ederken "Ne zaman def olup gideceksin?" sert ve itiraz kabul etmeyen bir sesle "Gitsen iyi olur "dedi."Beraber gitsek? " dedim. Ne oluyordu bana! Bu ben değildim. Barmenin bana verdiği son içki yüzünden kendime hakim olamıyordum! Birden yeşil gözlü Zeus'un üstüne istiğfar ettim! "Öhkk çok kötüyüm. Bazı insanların dikkatini çekmiş olacakki sadece üstüne kustuğum yeşil gözlü Zeus'a ve bana bakıyorlardı. Yeşil gözlerden neredeyse ateş çıkacaktı.Bana öyle bir baktı ki korkudan nerdeyse ağlayacaktım.Sert bir ses ile "Dönün lan önünüze! "Dedi. Bana iyice yaklaştı "Sen gerçekten bela istiyorsun. " Beni ensemden tuttuğu gibi bardan dışarı çıktık.Başım deli gibi ağrıyordu, ellerini ensemden çekmesi için tüm gücümle onu iteklemeye çalıştım "Bırak beni!! Yemin ederim karşına çıkmayacağım. " Beni dinlemeden sinirli bir şekil de arabasının kapısını açtı ve ön koltuğa zorla oturttu. Kendisi de sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdı. Sinirle "Şu üstüme bak! Siktiğimin Şalağı! Benimle tanışmak gerçekten istiyor musun ha? " Resmen gürledi. Psikopatın birine denk geldiğimi şuan idrak etmeye başladım. Titreyen ses tonumla "Özür dilerim. Lütfen beni bırak yemin ederim karşına çıkmayacağım " Beni dinlemeden hızla sürmeye devam etti. Gecenin parlayan ışığının altından o kadar korkutucu geliyordu ki bu gece öleceğimi hissettim. Bir şeyler yapmam lazımdı bu arabadan hemen inmem lazımdı yoksa aksi taktirde bu sadist beni gebertecekti. Anında aklıma arabanın kapısını açmak geldi. Tam açacaktım ki "Boşuna uğraşma kilitli. "Dedi. Sadece yola bakıyordu. Gözümden sicim sicim yaşlar akıyordu. "Ölmek istemiyorum!! "Diye bağırdım.Kafam hala patlıyordu baş ağrısından.
Biraz daha ilerledikten sonra araba ani bir fren yaparak durdu. Kemeri takmadığım için başımı fena halde çarptım. "Ah!! "Diyerek inledim. Kapının açılmasıyla beni dışarı çıkardı. Şuan uçurumun kenarındaydık. Yeşil gözlü sadist elindeki kalın iple ellerimi birbirine bağlamaya başladı! Bağırarak "Bırak beni! Seni pislik! İmdaatt! " diyerek debelenmeye başladım. Boğazım kurudu nerdeyse bayılacak raddeye geldim. Ellerimi sıkıca bağladıktan sonra bacaklarımı bağladı. Yeşil gözlerini ela gözlerime sabitledi "Benimle tanışmak isteyen sendin. "Dedi Hıçkırarak ağladım. Nereden bilebilirdim onun bir pislik olduğunu!! "Bak ben sarhoşum senin kim olduğunu bile bilmiyorum lütfen bırak beni. " Başını olumsuz bir şekilde salladı birden beni kucağına alarak kaldırdı. Ağlamam daha da şiddetlendi. Uçurumun kenarına doğru ilerledi yüzünde zerre korku yoktu emin adımlara uçurumun ucuna kadar yürüdü. Uçurumun aşağısına baktığımda ise deniz vardı. Sert ve hırçın bir deniz..."Hazır mısın? " Hıçkırarak ağladım "Lütfen yapma. "Dedim. Yeşil gözlü sadist Zeus bana hiç acımadan "Cehennem de görüşürüz. " dedi ve beni hırçın denizin kollarına attı. Artık sonum gelmişti...
###############
Çok yorgun, halsiz hissediyorum. Gözlerimi zar zor açabildim ince bir ses "Ah şükürler olsun uyandı."dedi. Neredeydim ben? En son sadist biri tarafından uçurumdan düşmüştüm. Önümde duran kıza "Sen kimsin? "Dedim. Kız tam konuşcakken içeriye biri daha girdi. Beni uçurumdan atan pislik! Korku ve telaş ile "Git buradan! Onu buradan çıkar. "Diyerek bağırdım. Korkudan tir tir titremeye başladım. O ise gür bir ses ile "Nehir odadan çık. "Dedi. Adının Nehir olduğunu öğrendiğim sarışın mavi gözlü kız hızla odadan çıktı. Belimde ki sargıları umursamadan ayağa kalkmaya çalıştım "Kıpırdama. "Ses tonu zaten beni ürkütüyordu.Bakışları ile beni neredeyse öldürecekti. Yattığım yatağa hızla gelerek oturdu. Yeşil gözleri ile bana bakarak "Lafımın ikiletilmesinden hoşlanmam. Benimle tanışmak isteyen insanın hayatına girdim mi çıkmam! Canım sıkalana kadar oynarım. " Onun ilk defa gözlerinin içine bakarak "Bak o gece sarhoştum ne yaptığımı bilmiyorum. En iyisi her şeyi unutup hayatımıza devam... "Sözümü bitirmeden sert kemikli elleri ile boğazıma sarıldı. Nefes alamıyordum. Ondan kurtulmaya çalıştım fakat o daha da yanıma yaklaştı dilini boğazım da gezdirerek "Ben istediğim zaman biter. Gidersin. " Cebinden çakıyı çıkardı. Sol bileğime çakıyı bastırdı. "Ah!! " diyerek inledim. Canım yanıyordu! Bileğim uyuşmaya başlayacağı an çakıyı cebine koydu. "Şimdi artık benim malımsın. "Dedi. Sinirden gözlerim doldu. "Ben kimsenin malı değilim. Seni adi Piç! " Bileğime baktım çakıyla kanca imgesi yapmıştı. Tam bir şey diyecekken yüzüme sert bir tokat indi! "Sen bana nasıl Piç dersin lan! "Sinirle bağırdım"Sen kimsin de ben senin malınım! "Bana tam vuracakken odanın kapısı aniden açıldı. Nehir denen kızdı. "Abi dur ne olursun vurma! " "Sen karışma Nehir. Şu odadan çıkar mısın? " Onlar kardeş miydi? Nehir abisini daha fazla sinir etmemek için dışarı çıktı. Yeşil gözlü sadist bana daha da yaklaşarak "Yanlış kişiyle tanışmak istedin Efsun Yıldızhan. Seni gökte ararken yerde buldum. " dedi. Ve o sinir edici gülüşünü bahşederek odadan hızla ayrıldı. Başım hala ağrıyordu. Bana o kadar yaklaşmıştı ki salak gibi kalbim hızla atmaya başladı. Bir daha onunla asla ama asla görüşmeyecektim. Yeşil gözlü sadist seni!

Evet herkese merhaba!! Yep yeni bir kurgu ile sınırları zorlamaya geldim. İnşallah beğenirsiniz arkadaşlar. Yorum yapmayı votelemeyi unutmayın.

BEN SENİ SEVMİŞTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin