|4| ÖLÜME ÇEYREK KALA

250 16 0
                                    


BÖLÜM-4 |ÖLÜME ÇEYREK KALA|
-------

EFSUN'UN AĞZINDAN

Tam beş saattir televizyon başında vakit öldürmekle meşgulüm.Ne arayan vardı ne soran. Bilmem kaçıncı kolamı içerek, koltuğa daha da gerindim.Acaba Kaya ne yapıyordu? İlayda ile görüşmüş müydü? Gerçekten bana ne oluyordu ki? Neden aklımın bir köşesi deliriyordu? Onu düşünürken kalbimin sıkışmasından nefret ediyorum. Ah! Yanımda duran desenli yastığı, yüzüme bastırarak çığlık attım. Tam daha da gerinecekken, zil çaldı. Bu gecenin vaktinde olsa olsa Kaya gelmiştir. Yeşil gözleri özlemiştim...
Hızla ayağa kalkarak,kapıya doğru ilerledim. Kapının kulpunu açtığımda ise Sarhoş bir Kaya görmeyi beklemiyordum! Direk üstüme doğru yürüdü, kendi kokusu, içki kokusuyla birleşmişti, Bir kolunu, omuzuma attım, derin bir nefes aldım."Kaya, çok ağırsın."Beni duymamazlıktan gelerek, diğer eliyle kapıyı kapattı. Onu kanepeye, hızla attım.Mayhoş bir şekilde bana bakarak "Sakın benden faydalanayım deme. "Büyük bir kahkaha attı, Gıcık, tam bir gıcık. Ona arkamı dönerek mutfağa doğru ilerledim. Kahve yapıyımda ayılsın. "Kumral sevmem. Tipim değilsin Kaya." Tövbe, Hayatım da gördüğüm en yakışıklı, karizmatik adamdı Kaya. Mutfağa adımımı tam atacakken,hızla sırtım, duvara toslandı.Kaya ellerini boğazımda kenetlemiş, çatılmış sert kaşları ile beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Korku dolu bir ses ile "Ne yapıyorsun? "Panik atak geçirecektim! Kaya'nın neredeyse damarları patlayacaktı "Eğer... " Yutkundu. Kaya ilk defa sinirden delirecekti! "Eğer, seni başka bir herifle görürsem,sikerim." Gözlerini gözlerime dikti "Acımam.Senin tipin de benim. Seveceğin tek adam da." Tir tir titriyordum. Kaya sol elini yumruk yaparak duvara sert bir yumruk attı. "Kaya, lütfen dur." Bedenini bedenime iyice yasladı "Sen kiminsin?" Benden bir cevap alamayınca bu sefer dahada bağırdı "Kiminsin lan!"Olduğum yerde sıçradım "Seninim. "Dedim, nefesini kulağıma doğru üfledi."Benimsin."Ellerini, boğazımdan çekip, ince belime dolayarak,"Seni istiyorum."dedi. Nefesini kulağımda hissediyordum. Onu kendimden uzaklaştırmaya çalışsamda kendini daha da bastırdı. "Kaya sarhoşsun."Beni dinlemiyordu bile.Diliyle ufak bir gezintiye çıktı boğazımda. Dokunduğu yerler alev alıyordu. Ellerinin başka yerlere kaydığını hissettiğim an, ellerimle yüzüne dokundum, "Kaya eğer durmazsan,yemin ederim ki seni affetmem." Birden, kaskatı kesildi benden uzaklaşarak masaya bir tekme attı "Sikiyim!" "Efsun çabuk kendini bir odaya kilitle. "Şaşkınca baka kaldım. "Hadi!!" birden beni tartaklamasıyla, kendime gelerek hızla kendi odama koştum. Ardımdan kapıyı iyice kilitledim. Bu gece gerçekten hayatımın gecesiydi...
#############

Kapının tartaklanmasıyla,gözlerim anında açıldı. "Aç şu kapıyı!"Bu Kaya'nın sesiydi. Dün yaşanan olaylar haliyle beni germiş,üstüne Kaya ilk defa beni dinlemişti.Onu daha da fazla sinir etmeden ayağa kalktım, kapının kilidini açtım. Karşımda yeşil gözlerini bana kenetleyen bir Zeus vardı. "Ben açım.Bana kahvaltı hazırla." Sessizliği bozan onun sesi oldu.Yanaklarımı iki yana şişirdim "Bugün kahvaltıyı dışarıda yapsak?" Kaya, bir adım daha yaklaştı sert ve kemikli elleriyle yanaklarımı sıkarak "Çabuk hazırlan."dedi. Anında yüzüne kapıyı kapattım,direk dolaba yöneldim o sırada ellerimi onun dokunduğu yerlerde gezdirdim,beni bitiriyordu.T-shirtimi çıkardığımda ise aynadan belimde ki yara izlerine odaklandım. Hayal aleminden çıkmıştım işte! Bana zarar veren bir psikopatı sevmem imkansız! Kendine gel Efsun. Bir daha asla bana dokunmasına izin vermeyeceğim...

Dolaptan başka bir t-shirt çıkardım, üstüne de siyah bir etek. İki dakikada giyindikten sonra uzun açık kahve tonunda ki saçlarıma şekil verdim. Elmacık kemiklerimi ön plana çıkaran bir makyajı ayak üstü yaparak odadan çıktım. Kaya, sigarasını yakmış beni bekliyordu. "Sabah sabah sigara içmek de nedir?" Gerçekten de sabah akşam içiyordu. Yeşil gözlerini sesimi duyar duymaz bana çevirdi.Yine gözlerin de dün gece ki bakışlar vardı. "Yüzünde ki makyajı sil,şu eteği de çıkar." Bu kadarı da olmaz. Ona sert bir şekilde baktım;"Orada dur Kaya Kaplan! Sen benim ne giyeceğime karışamazsın."İki elimi de yumruk yaparak ona baktım."Öyle bir karışırım ki feleğin şaşar."Sesin de itiraz kabul etmeyen bir tını vardı.Kapıya doğru ilerledim, "Ben çıkıyorum.İster gelirsin ister gelmezsin."Beni yakalamaması için hızla topuklu ayakkabımı giyerek evden dışarı çıktım. Arkamdan "Sen kazandın Efsun, ilk ve son kez."Yine aynı his,bir üşüme geldi. Arkamı ona döndüm"Son diye bir şey yoktur Kaya. Kazanmanın tadını aldımmı sonu gelmez." Kaya bir adım daha bana yaklaştı, elini omuzuma atarak "Bugün çok konuştun Efsuncuk."dedi. Ela gözlerimin içine bakarak "Eğer konuşmaya devam edersen, güzel yüzün de benden sana kalan bir hatıra olacak." Elini omuzumdan ittirdim "Ne diyorsun sen be... "Sözümü yarıdan kesen dudakları oldu.Gözlerim yuvalarından fırlayacaktı, ona bu kadar tolerans sağlamayacaktım artık. Dudaklarımız ayrıldığında "İşte bu... " derin bir nefes aldı "Güzel yüzün de benden sana kalan bir öpücük." Şaşkın bir şekilde yeşil gözlerine baktım. İlk defa elimden tutarak birlikte yürümeye başladık.Büyük elleri öyle bir sarmalamıştı ki elimi, neredeyse içinde kaybolacaktı.Biraz daha yürüdükten sonra bir restoranın önünde durduk, yavaş adımlarla içeri girdik. Güzel sade şık bir yerdi. İki kişilik masalara oturduk. Genç bayan bir garson yanımıza geldi.Kaya'ya bakarak "Hoşgeldiniz efendim.Siparişiniz?" Kaya kıza bakmadan "İki kahvaltı menüsü."dedi.Sesi uzak ve mesafeliydi,bu durum hoşuma gitsede çaktırmamaya başladım.Kız yanımızdan ayrıldıktan sonra,birden telefonum çalmaya başladı. Kaya meraklı gözlerle beni izliyordu, telefonun ekranına baktığımda ise arayanın annem, Derya Yıldızhan olduğunu gördüm! Telefonu, kulağıma doğru götürerek "Efendim anne." Kaya,'anne' kelimesini duyar duymaz, beni pür dikkat izlemeye başladı.

BEN SENİ SEVMİŞTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin