|2| YALVARIRIM DUR

313 17 4
                                    

BÖLÜM-2 |YALVARIRIM DUR|
-----------
Yeşil gözlü Zeus'u görmeyeli tam 1 hafta oldu. Ondan hiçbir haber alamadım. Hiçbir yerde karşıma bile çıkmadı.Sözde beni bırakmayacaktı. Aslında bende de bir sorun var ondan uzaklaşmak isterken onun varlığını da hissetmek istiyorum.O deli beni uçurumdan atmıştı! Onun yüzünden ölüm ile burun buruna bile kaldım. İçimde ki bu kasveti dağıtmak için yatağımdan kalktım saat daha sabahın 10'uydu.Mutfağa doğru ilerledim buzdolabından kahvaltılıkları çıkardım. O sırada telefon çalmaya başladı.Telefona baktığımda Oğuz piçi arıyordu.Direk aramayı reddettim.Sinirlerimi daha da germemek için yabancı şarkı mırıldanmaya başladım. Babam ve annem hiç aramamıştı bile.Eminim şuan bile kavga ediyorlardır. Onları kafamdan atarak Kahvaltılıkları masaya koydum sonra yerime oturdum masada ne varsa atıştırmaya başladım.Yeşil gözlü Zeus aklımın içinden bir türlü çıkmıyordu.Dahası adını bile bilmiyordum! Ondan kalan tek şey bileğimde ki kanca iziydi. Aklıma birden Eray geldi, belki yeşil gözlü Zeus'u belki o tanıyordu. Hızla oturduğum yerden kalktım, Kahvaltılıkları buz dolabına yerleştirdim. Direk odama geçtim bir dar paça pantolon ve siyah bir t-shirt'i üstüme geçirdim. Saçlarımı at kuyruğu yaparak doğruca evden dışarı çıktım. 1 hafta önce ondan kurtulmak istiyorken neden şimdi onu merak ediyordum ki? En iyisi o gerizekalıyı bulup direk polise şikayet etmek. Benim Canıma kastetmişti! Adımlarımı daha da hızlandırarak barın önüne geldim. Öğlen burada pek kimse olmazdı, rahat bir şekilde içeri girdim. Yukarı kata çıktım. Eray'ın odasına kapıyı vurmadan direk giriş yaptım. Eray kapının açılmasıyla ani bir şekilde irkilerek bana doğru baktı. Gözlerinde ki bıkmışlığı, bezginliği görebiliyordum. Babası Rauf amca onu gerçekten de zorluyordu, iş konusunda...

Mutlu bir şekilde ona doğru yaklaştım "Tünaydın dostum. " Eray birazda olsa beni gördüğüne sevindiğini belli ederek "Sana da tünaydın. " Ona bir şeyler soracağımı anlamış olacak ki ardından yorgun bir sesle "Dökül. "Dedi. Masaya doğru iyice yaklaştım bileğimde ki kanca izini ona doğru göstererek "1 hafta önce sadist biri tarafından yapıldı. "Dedim. Eray, bileğimde ki kanca izine baktığı an gözleri neredeyse yuvalarından fırlayacaktı! "Ne yaptın sen amınakoyayım!! "Panik dolu bir ses ile oturduğu yerden hızla kalkıp bir o yana bir bu yana olta atmaya başladı. Onun paniklemesi beni daha da çok panik etti. Endişeli bir ses ile "Ne yapmışım? "Dedim.Eray bir elini yumruk yaparak öyle bir masaya vurdu ki korkudan yerim de zıpladım. Bana ilk defa bağırarak "Başına bela çekmek tam sana göre Efsun! Hemen, bugün Antalya'dan ilk uçakla ayrılacaksın. Kime bulaştığının farkında bile değilsin! " dedi. Bir dakika ben hiçbir yere gitmiyorum. Neyin gitmesinden bahsediyor bu? Eray'ı sakinleştirmek adına yanına doğru yaklaştım bir elimi omuzuna atarak "Lütfen sakinleş Eray. Onunla 1 haftadır görüşmüyoruz. "Dedim. Eray bana öyle sert bir şekilde baktı ki omuzundan elimi ittirerek "Öyle bir piçin birine denk gelmişssin ki Efsun. Sonun ölüm kızım. "Eray'ın cam mavisi gözlerinde ki acımasızlığı görebiliyordum. Sözleri bir ok misali canımı yakıyordu. Yutkundum. "Bana kimse bir şey yapamaz Eray. "Emin miydim? O sadist her şeyi yapabilirdi, beni öldürebilirdi! Eray alaycı bir şekilde gülümsedi, siyah saçlarını arkaya doğru atıp "O, şuan senin ne bok yediğini bile biliyordur Efsun. " derin bir nefes alarak "Şimdi beni yalnız bırak. "Dedi. Hiçbir şey demeden kapıyı çarparak odadan çıktım. Ben Efsun, bir psikopattan korkacak değildim! Kendime bunu tekrarlattırarak bardan dışarı çıktım. Tam arka sokağa saparken, kolum öyle bir çekildi ki sırtım duvara tosladı! "Ah! " önüme baktığımda ise onu gördüm. Yeşil gözleri... Beni kendi ve duvar arasına sıkıştırarak nefesini kulağıma üfledi. Dokunduğu her yer cayır cayır yanıyordu. "Beni özledin mi? " Vücuduma bir titreme geldi. "Kimsin sen? "Sesimi zar zor toparlayarak söyleyebildim. Kendini bana daha da yasladı,"KAYA KAPLAN. "Yeşil gözlerin sahibinin adı Kaya'ydı...

"Beni rahat bırak Kaya. "Dedim. Kendini benden geri çekti. Üzerinde beyaz bir t-shirt siyah kot vardı. Yeşil gözlerini, ela gözlerime buluşturarak " Aşağılık birisin."Dedi. Birden canım yandı, böyle bir şey diyeceğini tahmin etmiyorum. Kendimi hemen toparladım, "Sen kimsin de benimle böyle konuşabilirsin. "Dedim. "Hayatını sikmeye gelen biriyim güzelim. "Dedi ve cebinden bir sigara çıkarıp dudakları arasına yerleştirdi. Çakmağıyla yaktıktan sonra, dumanı tütmeye başladı. Benimle böyle konuşamazdı. Kaya'ya bir adım daha yaklaştım. "Sen bana ne yapabilirsin ki? "Dedim. Ondan korkmadığımı belli ederek. Kaya, alaycı bir gülüş yolladı. Duvarın hemen yanında duran demirlerden bir tane aldı, Dudakları arasında ki sigara'yı yere atıp "İşte bunu! " demiri bacaklarıma öyle bir geçirdi ki! Dengemi kaybedip yere kapaklandım. Canım çok acıyordu! Gözlerinden sicim sicim yaşlar akıyordu acıdan!Bağırarak "Allah belanı versin! "Dedim. Önümüzden geçip giden insanlar bir kez olsun bakmamıştı bile! "Yardım edin!" bacaklarım morarmaya başlamıştı. O sırada Kaya'da benimle birlikte bağırmaya başladı "Hey yardım eden kimse yok mu? Hadi ama lütfen ona yardım edin! "Büyük bir kahkaha patlattı. O gerçekten delinin tekiydi. Beni yerden kaldırıp, kucakları arasına aldı. "Bırak beni! " üstünde debelenmeye çalıştım ama o beni duymamazlıktan gelerek doğruca kendi arabasına doğru getirdi. Bacaklarım felaket acıyordu! Arka kapıyı açtı, beni düzgün bir şekilde yerleştirdi. Ardından kendisi de sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdı.
##################

BEN SENİ SEVMİŞTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin