|5| SENİN SONUN BENİM

209 14 0
                                    

BÖLÜM-5 |SENİN SONUN BENİM|
---------
Kaya Kaplan.Sinirlendiği zaman gözü hiçbir şey görmez,yerin bin kat cehennemine de girsen,seni bulur,çıkarır hayatını zindana çevirirdi.Bu kısa zaman dilimin de onu bukadar tanıyabildim...

Uzun geçen bir yolculuğun ardından sonunda yine,o harabe eve geldik.Kaya sakin bir şekilde kapıyı açarak, başı ile içeriyi gösterdi,ondan önce girdim.Odada ki en küçük koltuğa,sırt çantamı attım "Burada mı kalacağım?"

Kaya bana doğru bakmadan "Bir süreliğine."dedi. Ev gerçekten de kötüydü.Yeşil gözler,sanki bir şey hatırlamış gibi aniden parladı,başını sonunda bana çevirdi,ürkütücü bir şekil de bakmaya devam etti. Kapıya doğru ilerledi "Nereye gidiyorsun Kaya?"Bana cevap vermeden hızla evden dışarı çıktı...
#############
Dört saattir,yalnız başıma bu evde onu bekliyorum.Kaya'yı...Akşam oldu hala gelmedi. Şortumdan telefonu çıkardım,tam onu arayacakken,Giriş kapısı açıldı,"Yürü lan!" Ayaklarımın ucuna, takım elbiseli,siyah saçlı,beyaz tenli bir adam kapaklandı.Telaşlanarak,oturduğum yerden kalktım,adama kalkması için yardım edecekken "Dokunma." dedi, arkamdan hırıltılı bir ses.Hızla yanımıza doğru geldi,biraz eğilerek adamın çenesini tuttu "Pek sevgili Gürkan Meşe." dedi. Bu yerde duran adam Gürkan mıdyı?! İğrenerek bakmaya devam ettim."Canım çok sıkıldı." çenesini daha da sıkarak "Bir oyun oynayalım."Gürkan,çenesini,Kaya'dan kurtararak "Senin cibiliyetini sikerim!"dedi.Kaya gür bir kahkaha attı,Gürkan'dan uzaklaşarak,yan odaya geçti...
O sırada, yerde duran pisliğe baktım. "Ne bakıyorsun fahişe?"Sırıtarak gülmeye başladı. Yüzüne tükürmem ile gülüşü yüzünden silinerek,ciddi bir ton aldı,dudağının kenarına gelen tükürüğümü yalayarak "Sakin olmalısın Efsun."Midemi bulandırmıştı sapık! Tam ona bir şey daha söyleyecekken,yan odanın kapısı aralandı,Kaya elinde bir bahçe makası ile çıkageldi.İşte şimdi korkmaya başladım.Tüyleri ürpetecek şekilde Gürkan'a baktı."Senin cezanı ben değil,Efsun verecek."Yeşil gözleri koyulaşarak bana doğru bakmaya başladı,ben kimsenin canını yakamazdım.Panikleyerek,kendimi bir adım geriye çektim."Ha-hayır...Ben yapamam." Gürkan küstah bir şekilde tekrar o sinir bozucu gülüşüyle "Lan siktirin gidin."dedi ve ayağa kalmaya çalıştı,fakat Kaya ellerini,onun omuzuna bastırarak,tekrar eski yerine oturttu.Kaya,bahçe makasını bana doğru attı,zor bir şekilde tutabildim.Daha sonra Gürkan'ı yatırarak üstüne çıktı."Noluyor lan?!"Gürkan ilk defa paniklemişti.Kaya,onun sol elini tutarak "Bu elinle mi yazı yazıyordun?"dedi. Birden altında debelenmeye başladı Gürkan "Bırak lan elimi!"
Onları,elimde ki bahçe makasıyla şaşkınca izlemeye başladım."Efsun"Kaya bana doğru baktı,acımasızca "Gürkan'ın parmaklarını kesmeni,ardından elini daha sonra kolunu kesmeni istiyorum."Acıyı inim inim yaşatmak istiyordu. Titrek bir nefes aldım "Yapamam."Kaya,dişlerini sıkarak "Sikerim.Yap dediysem yap lan!"diyerek bağırdı.Bir hıçkırık koptu boğazımdan, ağlayarak,tekrar "Yapamam."dedim "Ben yapamam Kaya..."

Gürkan'ın endişesi gitmiş,alay edercesine "Kaya görmüyor musun?Babası gibi tam bir korkak."dedi.Benim babamı nereden tanıyordu! "Benim babam korkak değil!"Bağırarak Gürkan'a doğru ilerledim."Ne lan doğru değil mi tam bir gavat amınakoyum."Ağlamamam daha da şiddetlendi "Sen benim babamı tanıyor musun da öyle konuşuyorsun! "Sinirden titremeye başladım. "Mehmet Yıldızhan... Tam bir enayi. Babam hep onun hakkında böyle düşünmüştür."Benim ailemin bunlarla ne bağlantısı olabilirdi.Gözlerinde ki yaşı sildim,Gürkan'ın orta parmağını tuttum.Kaya boş gözlerle beni seyrediyordu. Gürkan ise gerilmeye başladı. Duygusuzca "Seni orospu çocuğu."dedim, "Kimse benim babamdan daha değerli değil!."Makasla,hızla orta parmağına kestim.Bir yakarış koptu "Seni fahişe!"Daha da gerinerek "Ben fahişe değilim."dedim ve işaret parmağınıda kestim.Gürkan'ın yakarışları tüm odayı inletti. Bahçe makası,ellerimden kayıp yere düştü,"Benim babam kahraman."dedim kendi kendime. "Bir korkak değil."Bedenim bu kadar adrenalin taşıyamazdı. Titrek bir nefes aldım ve yan odaya doğru ilerledim.Ardımdan ise sadece kapıyı kilitlemek ile yetinebildim.

13 YIL ÖNCE

"Daha hızlı kızım daha hızlı sür."

"Süremiyorum baba! Gitmiyor."Kendi kendime ayaklarımı vurarak tepinmeye başladım.Of bu şey nasıl sürülürdü ki! Babam sevinçle beni kucağına aldı.

"Tatlım,baba bugün çok yoruldu."Küçük başımı, omuzuna yasladım "Eve gidelim baba.Annemi de alalım.Sen dinlen.O,oynar benimle." Babam gülerek "Peki tamam."dedi. Evimizin bahçesinden ayrılıp, mutfak kapısından içeri doğru girdik.İçerden garip sesler geliyordu,babam beni kucağından indirdi "Sakın peşimden gelme prenses tamam mı? Babanın sana sürprizi var."dedi.Temkinli adımlarla içeri girdi.İşte o an ne olduysa oldu birden babamın ağlayış ve yakarış seslerini duydum "Bana bunu nasıl yaparsın Derya!" Babam peşimden gelme demişti ama sürprizi çok merak ettim,duvarın arkasına geçip onu izlemeye başladım.İçeri de üç kişi vardı, annem çıplak bir adamın arkasına saklanarak "İstediğimi yaparım Mehmet."dedi. Babam, çıplak adamın yüzüne sert bir yumruk atarak,düşmesini sağladı "Ya sen,Serdar."dedi daha şiddetlendi babamın ağlaması...Çıplak Serdar amca "Karın istedi,ben de verdim Mehmet."Babam bu sefer daha da vurmaya başladı ona.Elleri kaynayana dek.

Anlamadım benim süprizim neredeydi? Sürpriz bu muydu?

ŞİMDİ Kİ ZAMAN

Kollarımı birbirine kenetledim,yerde öylece sallandım."Benim,babam korkak değil."Defalarca bunu kendime tekrar ettim,ağlamaktan gözlerim fena halde şişmişti.Gecenin karanlığı çökmüş,ardında saklanarak ağlayışımı sürdürdüm.O piçin parmaklarını kesmekten hiç pişmanlık duymuyordum,benim can alan noktama dokunmuştu çünkü.Bir süre daha karanlığı izledim,odanın kapısı aralanıp,biraz da olsa içeriye bir ışık girmişti,gözlerimi kapatarak "Kapıyı kapat."dedim.Karanlık bana sahip çıkarken,ışığın beni rahatsız etmesi germişti.Birisi önüme doğru gelerek,yere oturdu.Gelen Kaya'dan başkası değil... Ona baktım,karanlıkta ki yüzüne.Beni kollarımdan tutarak kendine çekti.Şuan konuşacak,tepki verecek halim bile yoktu.Uzun kahve saçlarımı okşamaya başladı "Aferin..." "Aferin benim kızıma." Sanki çok iyi bir şey yapmışım gibi,gurur duydu benimle.Gözümden bir damla yaş aktı,istemsizce başımı göğüsüne koydum.Kaya bu durumdan memnun olduğunu göstererek daha da sarıp sarmaladı beni.Kulağıma doğru yaklaştı. "Babanı gerçekten çok mu seviyorsun?"Benim ondan başka kimsem yoktu ki "Evet."Diyebildim.Tehlikeli bir şekilde daha da yaklaştı "Sevdiğin herkesi elinden alırım Efsun."dedi.Beynime kan gitmemeye başlıyordu, ona doğru döndüm "Ne saçmalıyorsun sen?" Çenesinin kasıldığını farkettim, "Boşver."dedi "Zamanla anlayacaksın." Kaya delinin tekiydi ve bir bok yapamazdı. Dediklerini aklımdan anında silerek,ondan uzaklaşmaya çalıştım.Boğuk bir ses ile "Dur." dedi, "Biraz daha böyle kalalım." Kaya bazen gerçekten de saçmalıyordu,eğer benim sevdiğim birine zarar verirse ben de aynı şekilde ona cevabını verirdim.Kesinlikle...

Merhaba! Votelemeyi unutmayın.

BEN SENİ SEVMİŞTİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin