35

1.2K 97 63
                                    

Calum: Linda'nın bugün nasıl mutlu olduğunu fark ettin mi?

Riley: Kızın mutluluğu sana batıyor mu Calum?

Calum: Evet, batıyor!

Riley: Ama o sen mutlu ol istiyor Calum, cidden istiyor, bu kadar kötü olma.

Calum: Madem mutlu olmamı istiyor, o zaman beni mutlu olmamı sağlayacak şeylerden ve kişilerden uzaklaştırmaya çalışmasın.

Riley: Bunu çok iyi arkadaş olduğun kızlar için mi söylüyorsun?

Riley: Belki düşük çeneli olduğumu düşüneceksin ama o seni Rea, Alexis, Lissa ve diğerlerinden kıskandığı için kötü bir insan olmayı hak etmiyor.

Riley: Sadece haklı olarak seninle küçükken olduğunuz gibi iyi arkadaşlar olmak istiyor.

Calum: Ya beni uzaklaştırmaya çalıştığı kişi sensen?

Riley: Saçmalama, bunu yapmaz, aramızda yapmayacağına emin olmamı sağlayan konuşmalar geçti.

Calum: Bilmem farkında mısın ama seninle onun yüzünden aramız bozuk ve o ortalığa mutluluk saçıyor!

Riley: Sen tamamen saçmalıyorsun Cal.

Calum: Yani onunla arana mesafe almayacaksın?

Riley: Onunla arama mesafe alırsam bir daha o kızların hiçbiriyle kol kola girmeyeceğini, yumruk tokuşturmayacağını ya da oturup onlara arabaları anlatmayacağını söyleyecek misin?

Calum: Bu ikisi aynı şey değil ki!

Calum: Ben seni korumaya çalışıyorum, ortada senin beni korumanı gerektirecek bir durum yok.

Riley: Yoo o kızlar da güvenli değil, sen de onlarla konuşma, bence bunu demesi çok kolay bak oldu bitti.

Calum: Hayır bitmedi çünkü onlarla arama mesafe koymayacağım, sen benim dediğimi yapıyor musun?

Riley: Benim senden bir kızla arana mesafe koymanı isteme hakkım var ama sen benden bunu isteyince tuhaf oluyor bence.

Calum: Ne alakası var?

Calum: Sana zarar gelecek, uzak dur dediğimde birinden cinsiyeti ne olursa olsun uzak durman gerekmez mi?

Riley: Peki ben sana bir kızdan uzak durmanı istesem senin neden bile istemeden bunu yapman gerekmez mi?

Calum: Yoo?

Riley: Ne demek yoo

Calum: Riley, ne alaka ki?

Riley: Calum, sana bir şey soracağım.

Riley: Biz neyiz?

Calum: Nasıl yani

Riley: Ne demeye çalıştığımı biliyorsun

Riley: Tamam, net bir cevap veremezsin ama en azından biz her ne isek bunun benim sana bir "kız" ile konuşma dediğimde, bunu yapmanı gerektirecek bir ilişki olup olmadığını söyle.

Calum: Yani, sen benim değer verdiğim bir arkadaşımsın.

Calum: Ve eğer bana bir başka kızla arkadaş olmamamı söylüyorsan ve ben de kıza yeteri kadar değer vermiyorsam bunu senin için düşünürüm.

Riley: Sen benimle dalga mı geçiyorsun?

Calum: Neden böyle düşündün ki şimdi?

Riley: Hayır, sen kesinlikle benimle dalga geçiyorsun.

Riley: Yani geliyorsun ve bana sen benim prensesimsin diyorsun ama şimdi ben senin sözünü dinlemeyi düşünebileceğin bir arkadaşın mı oluyorum?

Riley: Değer verdiğin bir arkadaşın?

Riley: Hani değişeceğim diyordun, bu tutarsızlıklardan mı kastediyordun onu derken?

Calum: Birincisi, sen de benim sözümü dinlemiyorsun, götümü yırtıyorum Linda ile konuşma diye, ama dinlemiyorsun.

Calum: Tamam yazma, aynı şey değil ikisi, anladım.

Calum: Neyse ne

Calum: Ve ikincisi, Ri, ben değişim derken sana iyi davranacağımı ve önceden seni herkese rezil ederek yaptığım gibi üzmeyeceğimi söylemek istemiştim.

Calum: Sen başka bir şey mi düşündün bilmiyorum ama düşünmeni gerektirecek bir şey yapmadığıma emindim.

Riley: Tabii, yapmadın, doğru.

Riley: Farklı düşünceler aklımdan geçti mi bilmiyorum ama beni yine de bunun için bağışla.

Riley: Ama ne yaparsın, yıllar geçse bile bazı şeyler insanın aklından çıkmıyor işte.

Riley: Beynini zorluyor, başka bir şey düşünemez oluyorsun, sonra kafana bir darbe alıyorsun ve her şey bir süre için yeniden sıfırlanıyor.

Riley: Tam bu sefer bitti derken, sanki biri saçlarını okşuyor ve sen yine o düşüncelerin kafanı doldurmasına izin veriyorsun.

Riley: Sonra ne oluyor bil bakalım, tüm bunlar tekrarlıyor!

Riley: Neyse ya

Riley: Değişimim gerçekten inanılmaz Calum ve bu tam beklediğim gibi bir değişimdi, tabii ki de başka bir şey düşünmüş olamam, o kadar aptal değilim ya!

In the Blink of An Eye || HoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin