Bölüm 2- DENGESİZ

85 47 1
                                    

           

Bölüm şarkısı: Oscar& The Wolf - Joaquim
Multide mevcut

Simay'ın çığlıkları yüzünden ne yapacağımı bilmiyorum. Neden buradalar bilmiyorum. Yamaç neden 'buldular' dedi bilmiyorum. Neden evimizi tarıyorlar, ah işte bunun hakkında birkaç fikir sahibi olabilirim. Yine de bu fikirlerin hepsi birbirinden uzak ihtimaller bütünü. Evimi bulmaları için önce beni bulmaları gerekir. Ailemi bulmaları, arkadaşlarımı bulmaları... Ve ah Tanrım, beni bulsalar onlardan önce benim haberim olur bundan. Pandora'nın düşmanı olduğu kadar dostu da var sonuçta değil mi? Peki ya o zaman dışarıdaki adamlar kimin nesi? Kimin evini bastıkları hakkında bir fikirleri var mı?

Birkaç küfür ediyorum, neden sadece o lanet olasıca odayı korumaya aldım ki? Lanet olası salona da bir silah saklayabilirdim. O zaman bu kadar korumasız olmazdık. Evet, şimdiye kadar direkt olarak elimi hiç kana bulamadım. Ama evime böyle bir saldırı yapıldığı için işler değişirdi. Zeus deli gibi havlıyordu. Zavallı köpeğim, o da korkmuştu. Şimdi kaçıp gitse onu suçlamazdım. Her ne kadar bekçilik etmesi için yetiştirmiş olsam da böylesi bir durumda belki de bizden önce ölecek olan oydu. Kimseye üzülmem belki ama Zeus bir hayvan. Onun başına böyle canice bir şey gelmesini istemem.

Sürünerek ona doğru giderken üst tarafımdan geçen kurşun raftaki alkol şişelerine geldiğinde kendimi korumak için büzüştüm. Bu lanet olasıca insanlar evimi dağıtıyorlar. Köpeğimi dağıtmalarına izin vermem. Sürünerek arka koridora girdiğimde Zeus usulca beni takip etmeye başladı. Akıllı köpek ne yapacağımı anlamış gibiydi. Koridorda ayağa kalkıp kapının şifresini girerek kapıyı açtım. Daha önce Zeus'a buraya engelleri aşarak girmeyi öğrettiğim için mutluydum. İçerde köpek maması ve su vardı. Bir süre bu onu idare ederdi. Zeus'a dönüp "Gir" dediğimde usulca girip engelleri aşmaya başladı. Bir an diğerleriyle buraya saklanmayı düşündüm. En güvenli yer burasıydı sonuçta. Ama dışarıda tehlikeli görünen adamlar varken burayı ifşa edemem. Belki de bu onları istedikleri şeye hemen ulaştırır. Sonuçta evdeki insanlar bir anda evin içinde kayboluyorlar. Gerçekten hiç şüphe çekmeyecek bir durum (!)

Zeus içeri girdiğinde kapıyı tekrar kapatıp odanın güvenliğini sağladım. Eğer bana bir şey olursa gölgelerim onu bir şekilde bulup gelip alırdı nasılsa. Tekrar sürünerek salona döndüm. Yokluğumda bir şey değişmemişti. Yamaç ve Simay hala saklanıyorlar adamlar hala kurşun yağdırıyorlardı. Evin içiyse savaş alanına dönmüştü. Yamaç'ın bana bir uyuşturucu getirmiş olmasını ve bütün bunların benim halislerimden biri olmasını diledim gözümü kapatıp. Kesinlikle değildi. Bu kadar çaresiz bir duruma düşmekten nefret ettim. Bana göre değildi. Nihayet kurşun sesleri azalırken sığındığım kapı kirişinin arkasından pencereye baktım. Sadece çerçeveleri kalmış pencereye. Perdenin üzerindeki sayısız delikler yaşanılan dehşeti suratıma çarpıyordu. İri kalıplı beş adam balkon kapısının kalan çerçevesine tekme atıp içeri girdiklerinde olduğum yere sindim. Her şey o kadar kısa sürede olmuştu ki aklıma birini aramak kesinlikle gelmemişti. İri kalıplı adamlardan ikisi Yamaç'ı biri de Simay'ı saklandıkları yerden tutup kaldırdıklarında ağzım şokla açıldı. Tam o sırada üzerime düşen gölgeyle başımı kaldırdım. Adamlardan biri evi kontrol ederken bir diğeri de beni bulmuştu.

"Bakın burada kim varmış" dedi sinsice gülümseyip.  Suratındaki o salak gülümsemeye tekme atmak istedim. Gerçekten kalıplı bir adamdı. Kimi bulduğunu sanıyordu merak ediyordum ama beni götürmelerine kolayca izin vermeyecektim. Adamın kalıbına bakınca fazla şansım olmadığını anlayabiliyordum. Benim basit girişimlerimin bu adama zarar vermeyeceğini anlayabiliyordum. Ama yine de denemek istiyordum. Adam bana ellerini uzattığında ani bir hamleyle atılıp kolunu yakaladım ve bükmeye çalıştım. Adam ne olduğunu şaşırmıştı. Diğer adamlarda öyle. Bir an, sadece bir an şaşırmıştı ama bu bana yetmemişti. Belki Yamaç yerimde olsaydı fırsatı yaratmıştı ama bana yetmemişti. Adam hemen tepki verip saçlarıma asıldığında acıyla çığlık atıp adamın kolunu bıraktım. Ama o benim saçımı bırakmadı. Ağlamak istedim. Ama asla ağlamayacaktım. Saç köklerimin acısıyla gözlerim yanıyordu. Bir miktar saçımın koptuğuna emindim.

Pandora'nın Ruhu ASKIDA*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin