•Bölüm 36•
Merhabalar. Eto Ekin ve Bedizli kısacası muhteşem üçlümüzlü bir bölüm. Erkekler işte normal değiller hhshaha. Sondaki yazanları okuyun pilis. Yeni ve muhteşem bir karakterimiz var. Onuda unutmayalım.
♪Multi şarkımız Dnce-Kissing Strangers
İyi eğlenceler.
###
Eto'nun Ağzından:
"Hadi Eto dayan." Pikenin altında açtığım küçük delikten nefes almaya çalışırken kendi kendimi motive ediyordum. "Kavuşacaksın aşkcıklarına." Beş dakika daha öyle durunca herkesin uyumuş olduğunu düşünerekten yataktan yavaşca kalktım.
Horlayarak uyuyan Bedizin ağzına yerde bulduğum kokmuş çorabı sokunca sustu. Onlarda bir ara bana böyle bir ibnelik yapmıştı. Ekinin ise aldığım suyu yatağının içine döktüm. Çişini yaptığını düşünüp erkekliğinden utansın.
Sinsice gülüp gecenin birinde yavaşca kulübeden çıktım. Aklımda çok matrak fikirler vardı. El fenerini sağa sola sallayıp zıplaya zıplaya yemekhaneye doğru ilerlemeye başladım. Yemekhanenin açık bıraktığım penceresinin halen açık olduğunu görünce sevinçle tırmandım. Boyum uzun olduğu için benim için sorun olmamıştı zaten. Zorla kendimi içeri itince "Allahım..." dedim kendi kendime "Sabaha kadar yemek yiycem. Sana çok şükür." Hızla yemek dağıtılan yere doğru giderken aklıma akşam yemekte pide olduğu gelince daha da çok sevindim. Bekle beni kıymalım,geliyorum.
Yemekhanenin iç tarafına girmek için kapıyı çekince açılmadı. Kilitliydi. "Şansıma sokayım!" Gözlerim tezgaha kayınca elimi alnıma vurdum. Ordan atlayıp içeri girebilirdim! "Aklımı yiyeyim ya! Çok zekiyim." Nasıl oluyordu da her seferinde konuyu yemeğe getiriyordum bilmiyorum ama, birşeyler yemeden bir dakika bile duramıyordum.
Tezgahtan atlayıp içeri girdim. İlerideki kutularda olan meyve suyundan aldım ve içmeye başladım. Etrafta yiyebilecek bişeyler ararken duyduğum ses ile hemen tezgahın önüne saklandım. Birkaç dakika sessizce olanı biteni anlamaya çalıştım. Sandalye sesleri gelince tırsmaya başladım. Hiçbir insan evladından korkmazdım ama bu şey Allahın yarattığı başka şeylerde olabilirdi. Söylemeye bile korkuyordum lan! Tabi hemen Fatiha okumaya başladım.
"Yüce elmalar aşkına!" Oh,insan ve kızdı. Tam ayağa kalkacaktım ki üzerime binen yükle ne olduğunu şaşırdım. "Ah kafam!" Sırtım yere deyince üstümdeki kız inledi. Sanki o yere düşmüştü! Tek ayı ben değildim galiba!
"Yavaş kızım!" dedim saçları yüzüme değen kıza "Yedi geçmişimi belledin." debelene debelene sonunda ayağa kalktı ve bende yerle ilişkimi kestim. "Sende kimsin sırık?"
"Ordan bakınca kime benziyorum, ceb cücesi?" Boylarımız arasında en az yirmi cm vardı. O kısa degildi,ben uzundum. Shakira ve pique gibiydik.
Dudak büzdü "Luke hemmings'a." Kaşlarımı çattım "O gevurda kim oluyormuş?" Bana bişey demeden etrafa bakınmaya başladı. Sanırım ikimizde aynı amaç için burdaydık. Onu umursamadan pidelerin yerini bulmak için etrafa bakmaya başladığım sırada ileride dünki yemekten kalan sepetin içindeki son elma ilgimi çekti. İstemsizce ağzım sulanıp heyecanlanırken hızla onu doğru atıldım. Ama benimle aynı anda uzanan biri daha vardı. Adını bilmediğim kız elmanın diğer ucundan tutup çeksede bırakmadım. "Bak seni pis sırık! Şuan onu bırakmak için...hiç saniyen var!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kamp-ı Eğlence
Humor#Mizah 37 #Eğlence 12 Kamp-ı Eğlence başlığı altında toplanan bu hikaye size: ▶Mavi gözleri ile bir şaheser olduğunu düşünen ve iç sesine diss atan "Her ne kadar ergen değilim desende sivilcelerin bir yerden sonra patlak veriyor." Bediz'in; "Kızım b...