Taehyung'un Bakış Açısından
Zavallıyım, ben bir aptalım. Şimdi anlıyordum... Ama bunun farkına varmak için çok geçti. Bu karanlık dairede sonlanmıştı... Bu karanlık yerde. Her şey kırılmıştı... Her şey, burada sahip olduğum her bir şey.
"Onu incittiğime inanamıyorum... !" İçimden söyledim ve saçlarımı karıştırdım. Aynada kendime bakıyordum. Korkunç görünüyordum. Yavaşça aynadaki yansımama dokundum... Kollarımdaki kesikleri,yüzümdeki yaraları gördüm... Ve bu acıyordu. Ama biliyorum, Jungkook bundan daha fazla yaralanmıştı. Yaptığım bu kesikler yeterli değildi... Kendimi öldürmeliydim, değil mi ? Onu korumak için elimden geleni yapmadım... Sahip olduğum tek şey oydu ve şimdi ? Geriye hiçbir şeyim kalmamıştı... Sadece aynada yüzümü gösteren loş ışıklar vardı. Banyodaki yer, kan lekeleriyle işaretlenmişti. Haplar, her bir yere dağılmıştı.
Kıyafetlerimi çıkardım, suyun sıcaklığı banyo aynasının buharlanmasına neden oluyordu. Orada kendimi görebiliyordum. Vücudumdaki yara izlerini görmek, onları çoğaltmam için beni kışkırtıyordu. Jungkook'un yaşadığı acıyı hissetmek istiyordum. Hyungu öldükten sonra ve ben onu incittikten sonra... Kalbindeki yara izini silmiştim, ama şimdi onu tekrar çizen bendim. Belki bu küçük bir sorun gibi görünüyor olabilirdi... Ama daha kötü bir şey yaptığımı size söylememiştim.
Eve sarhoş gitmiştim ve ne yaptığımı hatırlamıyordum. Ama sabah, Jungkook'un yüzünde bir morluk gördüm ve canı yandığı için ağlıyordu. "Suratıma yumruk atma..." demişti. Evde hiçbir şey yememiştim, Jungkook her şeyi hazırlamıştı ama ben yemeyi kabul etmemeye devam ediyordum... İyi olduğunu düşünmeme rağmen aslında iyi olmasa da, hep benimle ilgileniyordu. Jimin bir kere benimle eve kadar yürümüştü. Jungkook kapıyı açtığında ona sarılmıştım... Ve o "En iyi arkadaşlar, huh ?" demişti... O zamandan beri incindiğini bilmeliydim... Ben bir eziğim.
Duşa girdim, kendimi boğabilir miyim merak ediyordum. Kesiklerim sıcak suyun altında yanıyordu ama bundan hoşlanmıştım. Kaba bir şekilde vücudumu temizledim. Yaraların kanamaya başlamasını umursamıyordum çünkü başka bir tane daha yapacaktım. Depresyondaydım... İyi değildim.
Bir avuç dolusu hap almış ve onları içmiştim. Büyük bir hata yapmıştım, Depresyondayım diye neden böyle sonlanmalıydı... ? Karnımdaki hastalıklı hissin gerginlikten mi yoksa hapların çoktan işe yaramasından mı olduğunu bilmiyordum... Ölecek miydim ? Bence mahsuru yoktu. İnce kazağımı ve pantolonumu giydikten sonra odaya doğru yürüdüm ve yatağa kıvrılıp yattım. Uyumak için çok uğraşmıştım... Ama Jungkook sürekli aklımda beliriyordu.
"Onu seviyorum... Onu hala seviyorum..." Uyumak için kendi kendime ağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Me | TaeKook [Çeviri]
FanfictionObsession adlı fanfiction'ın 2. kitabıdır. Onu okumadan buna başlamayın... "Sende mi beni bırakacaksın... ?" Bunun ikinci kez olmasını istemiyorum... Lütfen, benimle kal... Thank you for permission @-vvtaekook