Taehyung'un Bakış Açısından
Güneşin neredeyse batmış olması, eve gitmem gerektiğini gösteriyordu. Böylece Jungkook benim için çok endişelenmeyecekti.
Jimin de bugün için not almayı bitirmişti. Kollarını gerdirdi ve esnedi. 4 saat boyunca kütüphanede oturmuştuk.
"Jimin-ah... Bugün için teşekkür ederim... Yarın tekrar buluşalım" Ona teşekkür ettim. "Sorun değil, yarın laptopumu getireceğim" Çantasını aldı ve dışarıya doğru yürüdü. Yeni erkek arkadaşı onu bekliyordu. Birbirlerine sarıldıklarını gördüm.
"Bu benim yerimdi..." dedim içimden.
*
"Evdeyim" Zayıfça söyledim. Jungkook bana baktı. Koltukta oturmuş, film izlerken patlamış mısır yiyordu. Yanına oturdum ve başımı onun omzunda dinlendirdim. "Ne bu kadar uzun sürdü ? Seni özledim..." Kulağımın yakınına doğru söyledi. "Not almak... Hepsi bu." diye cevap verdim. Dudaklarına bir öpücük kondurdum. Çantamı yere bırakıp, ceketimi çıkardım ve Jungkook'un sırtına koydum. "Bu ne için ?" Masumca sordu. "Bu gece gerçekten soğuk. Sıcak kaldığından emin olmalıyım..."
*
"Laptopunu getirdin mi ?" Az önce gelen ve çantasını yere bırakan Jimin'e sordum. "Evet getirdim" diye cevap verdi. Bilgisayarı açtım. Kilit ekranı hala aynıydı. Bir fincan çay ve kurabiye resmi.
Kullandığı şifre 'vmin95'ti ama şimdi onu değiştirmişti. "Oh özür dilerim ! Şifre 'yoonmin188'" Hızlı bir şekilde yazdım.
Biraz hayal kırıklığına uğramış hissetmiştim. Yani devam ediyordu, huh ?
Bu çok yanlıştı. Neden onu bu kadar çok özlüyordum ? Jungkook benimleydi.
Ana ekranı Jeju'dayken ona çektiğim fotoğraftı. Ayçiçeklerinin fotoğrafını çekmiştim ve onun çok hoşuna gitmişti.
Dün not defterine yazdığı her şeyi yazması için, laptopu Jimin'e verdim. Çok ciddi görünüyordu ve yazmada gerçekten iyiydi. Hiçbir yazım hatası yoktu. "Wow kendini çok geliştirmişsin" diye iltifat ettim. "Ahh bu hiçbir şey" Kısaca cevap verdi.
Ona bakmaya devam ediyordum. Kahkülleri neredeyse gözlerini örtüyordu. Saçları çok yumuşak görünüyordu. Saçlarını karıştırmayı çok istiyordum. Ama sanırım bundan nefret ederdi, çünkü ben kimim de bunu yapacaktım ? Ben sadece onun eski sevgilisiyim.
Jimin bir sürü not almıştı. Bir saat olmuştu ama hızlı yazmasına rağmen hala bitirememişti. Bilgisayarın ekranına bakarken gerçekten uykum gelmişti.
Ondan sonra ne olduğunu bilmiyordum. Sadece bedenimin dayanamadığını hissediyordum. Ve başımın rahat bir şeyde dinlendiğini hissediyordum. Her şey siyaha dönmüştü.
Jimin'in Bakış Açısından
Ekran resmimi değiştirmeyi unutmuştum. Ama gerçekten değiştirmek istemiyordum, çünkü benim için çektiği bu resmi gerçekten beğeniyordum. Şifremi değiştirdiğim için gerçekten kötü hissetmiştim. Ama eğer değiştirmeseydim, hala onu özlediğimi düşünebilirdi.
Önce yazmamı söylemişti. Nefesinin yanağıma çarptığını hissedebiliyordum çünkü yüzü benimkine çok yakındı.
Ama sadece sessizce oturdum ve işimi yaptım.
Önceden yazmada çok kötüydüm ama kendimi çok geliştirdiğimi kabul ediyordum. Ve Taehyung bunu fark etmişti.
Gözlerimi yavaşça kapamak istiyordum ama önce işimi bitirmeliydim. Aniden birinin omzuma yaslandığını hissettim. Taehyung'un uyuduğunu fark ettim. "Onu uyandırmalı mıyım... ?"
Ama sonunda, sadece ona izin verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Me | TaeKook [Çeviri]
Hayran KurguObsession adlı fanfiction'ın 2. kitabıdır. Onu okumadan buna başlamayın... "Sende mi beni bırakacaksın... ?" Bunun ikinci kez olmasını istemiyorum... Lütfen, benimle kal... Thank you for permission @-vvtaekook