"Jungkook... Bana ihtiyacın yok değil mi ? Sadece ölmeme izin ver..." Yüzü gerçekten soluktu. Bıçağı göğsünün yakınına yerleştirmiş ve kendini bıçaklamak üzereydi.
"Hayır... Lütfen bunu yapma... !" Ellerimle ona ulaşmaya çalışmıştım.... Ama bir şey beni geri çekmişti. Daha fazla denediğimde, daha güçlü çekmişti.
Hafif bir gülümsemeyle bıçağı çekip çıkarmıştı. "Elveda..."
.
"HAYIR !" Aniden uykumdan uyanmıştım. Yanağımdaki yaşları hissedebiliyordum ve hızla onları sildim. 'Bu ne anlama geliyor... ?' Yatakta oturur hale geldim ve dizlerime sarıldım. Çok fazla ağlamıştım... Gerçekten anlamıyordum... Sadece bir kez olsun güzel bir rüya görebilir miydim ? Ne zaman uyusam kötü kabuslar görüyordum. Neden aklım Taehyung'la doluydu ?
Yukarı doğru, duvardaki çerçevede olan Taehyung'la resmime baktım.
Gülüşünü özlemiştim... Kahkahalarını özlemiştim... Her şeyi özlemiştim.
Birlikte bu fotoyu çektiğimiz zamanı hatırlıyordum. Arkamdan bana sarılıyor ve beni gıdıklıyordu. Ona durması için yalvarırken, büyük kahkahalar atıyordum. Sonra kamerayı çıkarmış ve bir resmimizi çekmişti.
Beni inciten şey, ona gitmesini söylediğimde beni gerçekten bırakmıştı... Kalmak için yalvaracağını düşünmüştüm. Bunu söylemek zorunda mıydım ? Çok aptalım.
.
.
Aniden birisi, kapıyı açmamı söyleyerek yumruklamaya başladı ama gerçekten ? Hiç terbiyeleri yoktu, ev sahibini kapıyı açması için mi zorluyorlardı ? Ağır adımlarla kapıya doğru yürüdüm. Yavaşça kapı topuzunu çevirdim.
"Jungkook... Sensin değil mi ?" Tanıdık bir kişi karşımda duruyordu...
"Jimin ? Bu ne içindi ? Kapımı yumruklaman ve bağırman ?" Kaşlarımı çattım. "Üzgünüm... Ama söylemem gereken bir şey var, lütfen... Konuşmama izin ver" diye yalvardı. "Hayır, zamanın bitti" Hızlıca kapıyı kapatmıştım ama Jimin eliyle bunu engellemişti. "Lütfen... Taehyung hakkında !"
İçeri girmesine izin verdim.
.
Oturma odası garip bir sessizlikle dolmuştu. Baş parmaklarımı döndürüyordum. Jimin'in söyleyeceği şeyi nasıl tahmin edebildiğimi gerçekten bilmiyordum...
"Hepsinden önce... Kaza için özür dilemek istiyorum... Asla onu öpmek istememiştim... Tüm bunlar kazaydı, güven bana..." Bana ciddi bir bakış vermişti ve ben şimdiden pişman hissetmiştim. "Taehyung yanlışlıkla düşürdüğüm bir kitaba bastı, bu yüzden... Beni suçlayabilirsin" Uzağa baktı, muhtemelen ona kızmamı bekliyordu... Ama onun yerine gözyaşlarım düşmüştü. Sessizce ağladım ve avuç içlerimle yüzümü kapadım. "Ama çok geç, Jimin... Biz bittik..."
Jimin sözlerime şaşırmış görünüyordu. "Bitti mi...? O senin yüzünden acı çekiyor... Eğer sana bu zamana kadar ne yaptığını söylersem ondan daha fazla nefret edeceğinden eminim..."
"Lütfen onun--"
"Evet yaptı... Onu durdurmayı denedim ama dinlemedi. Ve şimdi, her gün onu görmeye geldikten sonra evine girmenin hiçbir yolu yok... Koyu halkalar gözlerinde çukur açmış... Solgun görünüyordu... D-Daha fazla anlatmak istemiyorum, bu acıtıyor. Jungkook, onu kurtarmalısın. Şimdi..." Gözyaşları yüzünden aşağı doğru akıyordu. "Onu dinlemen gerekirdi... Beni suçlaman gerek, onu değil" Jimin ekledi.
Ona yaptığım şeylerden pişman olarak, dizlerimin üzerine düşmüştüm... Bazı şeyleri daha da kötü yapan bendim.
![](https://img.wattpad.com/cover/117978677-288-k339048.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Me | TaeKook [Çeviri]
FanficObsession adlı fanfiction'ın 2. kitabıdır. Onu okumadan buna başlamayın... "Sende mi beni bırakacaksın... ?" Bunun ikinci kez olmasını istemiyorum... Lütfen, benimle kal... Thank you for permission @-vvtaekook