Jungkook'un Bakış Açısından
Açan o kadar çok çiçek vardı ki, onun bunu seveceğini biliyordum. Çocuklar uçurtmalarıyla etrafta koşturuyordu, kovalarıyla kumdan kaleler yapıyorlar ve öğleden sonra güvercinleri besliyorlardı. Bunlar onun favorisiydi ve onlarla oynayabilirdi. Sadece eğer burada, benimle birlikteyse.
Taehyung o hastane yatağında yatalı haftalar olmuştu ve bende onun yanındaydım. Onunla ilgileniyor ve yakında uyanmasını umuyordum. Umarım Tanrı dualarıma cevap verirdi. Onunla olabileceğim zamanın sonuna gelene kadar, vaktimi onunla harcamak istiyordum. Tüm yapmak istediğim onunla mutlu anılar yaratmaktı. Onu sevdiğimi, ona tüm kalbimle göstermek istiyordum.
Dürüst olmak gerekirse, onsuz yaşamaya korkuyordum.
Ve hazır değildim.
2 yıl önce, onunla ilk tanıştığım zamanı hatırladım. Sarhoştu... Başta biraz sinir bozucu olduğunu biliyordum ama yavaş yavaş anlamıştım, ona sessizken soru sormaya devam ediyordum. Hastaysa ve sık sık ateşi çıktığından ona her zaman hava soğuk olduğunda dışarı çıkmamasını söylüyordum ama her zaman güvende olduğumdan emin olan oydu... Benimle ilgileniyordu ve bu kadar ilgiye muhtaç ve çocuksu olduğum için kendime kızıyordum.
Ama benim için yaptığı onca şeyden sonra ben ona ne vermiştim ? Bu ona zarar vermiş ve acı çekmesine sebep olmuştu. Neden bu kadar kötüydüm ? Ve şimdi onu neredeyse cansız bir şekilde görünce, hiçbir şey yapamıyor ama uyanması için ona yalvarıyordum...
Taehyung şimdi benden nefret ediyor olmalıydı...
.
Bir vazo aldım ve aldığım çiçekleri içine yerleştirip, onu Taehyung'un yatağının yanındaki masaya koydum. "Taehyung... Bu çiçekler solmadan önce uyanmalısın... Onları görmeni istiyorum, çok güzeller..." Onunla konuşuyor ve ağlamamaya çalışıyordum.
İnsanlar komada olan kişilerin rüya görebileceğini söylüyorlardı... Taehyung'un şu anda ne gördüğünü merak ediyordum... Benimle mi ilgiliydi... ? Keşke öyle olsa...
Başımı Taehyung'un omuzuna yakın bir yerde dinlendirdim ve uykuya sürüklendim.
.
.
"Jungkook..." Birisi bana sesleniyordu. Titremiştim. Yavaşça arkama döndüm...
"Seokjin hyung... ?"
Ama o bana hayal kırıklığıyla dolu bir bakış atmıştı.
"Neden ona bunu yapıyorsun... ? Ona neden zarar verdin ?"
Gözyaşlarım gözlerime dolmuş, görüşümü bulanıklaştırıyordu. Konuşmaya gücüm yoktu... Ve ona bakmaya korkuyordum.
"Sana onunla ilgilenmeni söylemiştim... Neden sözünü bozdun ? O yanlış kişi değil..."
Gözlerimi kapatıp, yaşların dökülmesine izin verdim. Seokjin hyung elime uzandı... "Seni Taehyung'la birlikte gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu biliyor musun ? Onunla ilgileneceğin konusunda sana güvendim ve ayrıca o da yapabileceğinin en iyisini yapıp seninle ilgileniyordu... Bunun karşılığında neden ona zarar verdin ve bu şekilde acı çekmesine izin veriyorsun ? Ayrıca suçlu olmadığı halde, suçlu hissetmesine sebep oldun..."
Seokjin hyungun sözleri benim için bir kınama gibiydi.
"Özür dilerim..." diye fısıldadım.
"Jungkook... Bana bak." Elleriyle yüzümü tutup, ona bakmamı sağladı... Uzaklara bakmak istiyordum ama yapamamıştım...
"Eğer ikinci bir şans verilseydi... Onu korur muydun... ?" diye sordu Jin.
Hızlıca başımı salladım. Bir kez daha Taehyung ile birlikte olmak istiyordum. "Bana söz verir misin... ?" Jin son soruyu sordu. "S-Söz veriyorum... Onu koruyacağım."
Seokjin hyung bana gülümsedi ve alnımı öptü.
"Yapacağını biliyorum... Şimdi uyan ve elinden gelenin en iyisini yap."
.
Kısa bir uykudan sonra yavaşça gözlerimi açtım. Gözlerimi ovuşturdum ve esnedim. "Jungkook, uyandın ! Uykun nasıldı ?"
Esnememi durdurdum ve kimin konuştuğunu anlamaya çalıştım. Ve buna inanamıyordum...
Oksijen maskesinin altından gülümseyen ve bana yumuşak bir bakış veren Taehyung'u görmüştüm. Sonunda uyanmıştı... Hala buna inanamıyordum. Ve bir kez daha ağlamıştım... Çünkü mutluydum. Taehyung'un eli yavaşça yüzüme ulaşmış ve yaşları silmişti. "Ağlama, Jungkook... Buradayım." Hızlıca kalktım ve ona sıkıca sarıldım. Onu gerçekten bırakmak istemiyordum... "Taehyung... B-Ben sana bunu... Yaptığım için özür dilerim..." Boğuluyordum. Taehyung'un kollarının boynuma sarıldığını hissedebiliyordum, başımı omuzuna yaslamıştı. Onun sıcaklığını özlemiştim... Ona yeniden sarılabildiğim için çok mutluydum... "Bu benimde hatam, Kookie... Özür dilerim, seni endişelendirdiğim için..."
"Taehyung, benimle kalacağına söz ver..."
Başını benimkinin tam tersinde salladığını hissedebiliyordum, başını sallıyordu...
"Söz veriyorum..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stay With Me | TaeKook [Çeviri]
FanfictionObsession adlı fanfiction'ın 2. kitabıdır. Onu okumadan buna başlamayın... "Sende mi beni bırakacaksın... ?" Bunun ikinci kez olmasını istemiyorum... Lütfen, benimle kal... Thank you for permission @-vvtaekook