AZ ÖNCE YARIM PAYLAŞMIŞ O YÜZDEN TEKRAR ATIYORUM
---------
Okula yavaş adımlarla giderken dün gece ki konuşma hala aklımdaydı. Anonim doğru mu söylüyordu yoksa dalga mı geçiyordu? O kadar takip eden insan da dalga geçiyor olamaz ya? Engel atmıştım ancak aklım hala ondaydı.
Sırtıma birinin çarpması ile hafif öne sendeleyip arkamı döndüm.
Ah! Şu kız adı neydi? Hah! Deniz.
"Yavaş ol" demem ile kafasını yukarı doğru kaldırdı. Yüzünü tam olarak şimdi görüyordum. Gözleri kızarık ve hafif mordu. Uykusuz bir gece diye geçirdim aklımdan. Hoş o yerde yaşayan hiç kimse uyuyamaz ya neyse.
"Kusura bakma, dalmışım."
"Sorun değil ama senin yüzünden hala işsizim."
"Emin ol orada çalışmak istemezsin."
"O zaman bana iş bulmam da yardım edeceksin."
"Niye?" diyerek kabaca sorunca hafifçe gülümsedim. Kız orada yaşamasına rağmen fazla masumdu. Dizi veya filmlerde ki gibi 'kötü kız' imajı yoktu.
"Çünkü sen işime engel oldun." dedim üstüne giderek. Hafif hafif gülmeye başladı. Biraz da sesli.
"Bak ne yap biliyor musun? Tekrar oraya git ve işe gir. Hatta benim gönderdiğimi söyle." dedikten sonra yanımdan hızla ayrılıp gitti.
-------------
Okul çıkışı tam da onun dediğini yapıp o yere tekrar girdim.
"Selam abi. Beni Deniz gönderdi iş filan ayarlayacakmışsınız." dedim gayet rahat şekilde."Gel aslanım işin hazır." dedikten sonra bardan içeri girdi. Şuan gayet rahattı çünkü henüz açılmamıştı.
"İsimleri biliyorsun değil mi?"
"Biliyorum."
"Tamamdır. Bu akşama özel misafirler var ona göre hizmet et. Deniz seni göndermese almazdım ama neyse. Bu arada kimseye Deniz'i tanıdığını söyleme."
"Tamam ama neden?"
"Sen sadece denileni yap." dedikten sonra tekrar dışarı çıktı. Derin nefes alıp arka tarafa geçip diğerlerinden üstüme başıma birşeyler alıp ön tarafa geçtim.
İki saat sonra içeri Deniz girince ona bakmaya başladım. O ise benden başka her yere. Sanırım şu Demir denen adamın dediğini yapmamız gerekiyordu. Birden bar taburesine oturan Deniz ile yerimden sıçradım.
"Selam." demesi ile kaşlarım kalkarken onun da aynı şekilde kaşları çatılıyordu.
"Burada yeni mi işe girdin?" demesi ile oyuna ayak uydurup başımı salladım.
"Ben her zaman aynı şeyi içerim iyi ezberle." dedikten sonra arkada duran Grey Goose'yi gösterdi. Ben bile zor içerken kız hep bunu mu içiyordu?
"Senin için ağır değil mi bu?" demem ile okulda ki gibi gülmeye başladı.
"Benim barım da çalışıyorsun." dedikten sonra ellerini masaya vurdu hafifçe.
"Kızım senin değil benim" diyen adamla Deniz'in gözler fal taşı gibi açıldı. Ağzından 'sıçtık' diye küfür savurup arkasını döndü.
"Özür dilerim." demesi ile kaşlarımı çattım. Adam hafif öksürünce Deniz cümleyi tekrar etti ancak sonuna 'efendim' kelimesini de getirdi. Deniz dün burası babamın demişti adam da benim dediğine göre bu adam babasıydı ama neden 'baba' yerine 'efendim' diyordu ki?
Adamın gitmesi ile derin nefes alan Deniz hala o adamın gittiği yere bakıyordu. Hızlı hızlı nefes alarak bana döndü. Tam ağzımı açıp bir şey diyecektim ki elini kaldırıp susturdu.
"Sakın sorma" dedikten sonra adamın gittiği yere gitti.
------------------------------------
Deniz gittikten bir kaç saat sonra odadan sesler gelmeye başladı ancak Demir denen adam yüzünden gidip bakamadım. Zaten şuan iş başında olduğum için tuvalete bile gidemiyordum. Yardıma gelen biri sayesinde bir boşluk bulup hemen o odaya gitmeye başladım. İçeriden öksürme ve inleme sesleri geliyordu ama kapı kilitliydi.
"Deniz sen misin?" demem ile sesler kesildi. Bir süre sonra kapı açılınca Deniz'in kambur bir şekilde yere baktığını gördüm.
"Hey iyi misin?" diyerek elimi uzattım ancak o geri çekilip buna izin vermedi.
"İyiyim. Sen işine bak." dedikten sonra yanımdan hızlıca geçip merdivenlere yöneldi. Hızlı bir hareketle kolundan tutup onu kendime çevirmem ile yüzünün kanlar içinde olduğunu gördüm.
-------------------------------------------------
EVET ARKADAŞLAR BU BÖLÜMDE BÖYLE OLSUN İSTEDİM. SİZDEN TEK RİCAM BEĞENİRKEN AYNI ZAMANDA YORUM DA YAPMANIZ. DÜŞÜNCELERİNİZİ MERAK EDİYORUM.
TEŞEKKÜR EDERİM..:):)