Anonim: Ben kim miyim Furkan
-Karşına bak.
Gözlerim Furkan ve Deniz arasında giderken telefona bakmaması sinirimi bozuyordu. Mesaj geldiğini biliyordu hatta benim attığımı bile biliyordu ama o Deniz ile konuşmaya devam ediyordu. Omuzlarım hayal kırıklığı ile düşerken adımlarımı babamın odasına yönelttim. Kapıyı çaldıktan sonra kolu indirdim ve içeri girdim.
"Nerede kaldın?" diye azarladı hemen.
"Özür dilerim."
"Neyse, hazırlan bu akşam sevkiyatı yapacaksın."
"Tam olarak ne sevkiyatı bu?"
"Öğrenmene gerek yok nede olsa işin sonunda öleceksin." bakışlarım babamı bulurken benim ölmemi neden bu kadar istediğini anlayamıyordum. Ben ona ne yapmıştım?
"Öleceğim için bana nedenini söyler misin? Neden benden nefret ediyorsun baba?"
"Bunu da öğrenmene gerek yok. Sadece o siktiğimin yerine git ve ölmeden gelme." bağırıp kalktı yerinden ve bana doğru gelmeye başladı. Kolumdan tutup odadan attı beni. Bara doğru adımlarken yapacaklarımı bende tam olarak kestiremiyordum. Sadece son şansım olduğunun farkındaydım. Sadece Furkan vardı buda benim işime gelirdi. Koşar adımlarla yanına gidip karşısına geçtim.
"Deniz, duşa girmeyecek miydin?" kaşlarımı çatmamak için zor tutarken gülümsedim.
"Bir şey unutmuşum."
"Ah, öyle mi? Ben bir şey göremedim ama." deyip etrafa bakmaya başladı. Kolundan tutup bana bakmasını sağladım sol elim ensesini kavrayıp bana yaklaştırırken gülümsedim.
"Bunu." dudaklarına fısıldadıktan sonra öpmeye başladım. İlk başta iteklemeye çalışsa da sonradan karşılık vermeye başladı. Elini belime koyduktan sonra beni kendine iyice çekti. Diğer eli de kalçamda gezerken sol bacağımı kaldırıp ona sardım. O da işareti almış beni kucağına alıp önünde ki tezgaha oturtmuştu. Dudaklarımızı ayırıp boynuma yönelirken bende saçlarımı hem diğer tarafıma topluyordum hemde onu kendime daha çok çekiyordum.
"Siktir, Deniz nereden çıktı birden bu?" deyip yüzüme bakmaya başladı.
"İkimiz de bunu istiyoruz."
"Olabilir ama burada değil." etrafa bakmasıyla güldüm.
"Kimden çekiniyorsun?"
"Sence?"
"Furkan burası genelev biliyorsun değil mi?" kahkaha atmamla oda gülüp alınlarımızı birleştirdi.
"Evet ama sevdiğim kızla burada öpüşmek istemiyorum." duyduklarımla gülen yüzüm düşerken gözlerim dolmaya başladı. Deniz'i sevdiğini söylüyordu, beni o sanıp öpüyordu.
"Hey hey, neden ağlıyorsun?" gözyaşlarımı elinin tersiyle silerken gülümsedim.
"Beklemiyordum." deyip yere indim.
"Sonra görüşürüz Furkan." koşar adımlarla Deniz'in odasına gittim.
Yine herkes kardeşimi seviyordu, onda olup bende olmayan ne vardı bilmiyorum. Ben de sevilmeyi hak ediyordum ama bu yaşıma kadar beni seven tek kişi sevmediğim kardeşimdi. Banyodan çıkan Deniz ile bakışlarım ona döndü.
"Seni sevdiğini söyledi." aynaya dönük olan bedeni birden bana döndü ve sorar gözlerle bana bakmaya başladı.
"Ben onu öptüm ve oda karşılık verdi. Daha sonra da seni sevdiğini söyledi. Ben bir an senin yerine geçtiğimi unutmuştum ve bana dediğini düşündüm. Daha sona kafama dank etti tabii".
"Bu saçmalık." diyen Deniz ile güldüm.
"Biliyorum birinin beni sevebileceği düşüncesi... Tamamen saçmalık."
"Yosun, onu demek istemedim."
"Biliyorum."
"Yosun ben seni seviyorum biliyorsun değil mi?"
"Anlamıyorsun beni Deniz. Sen sevildin. Özel olduğun söylendi sana . Bense birinin çöpü gibi atıldım. Acımı anlayamazsın." dolu gözlerle bana bakmaya başlarken ayağa kalktım ve bana yaklaşan bedeni ellerimle durdurdum.
"Bak ne yap biliyor musun, boş ver. Ben bu akşam ölmeye gidiyorum. Furkan seninle takılmak için gelebilir, haber vermek istedim." cümlem biter bitmez odadan çıkıp kendi odama gittim.
---------------
Furkan: Ah, seni kaçırdım.
-Ama umurumda değil çünkü artık hayatımda biri var Anonim ya da Yosun, öyle demiştin değil mi?
-Denizi sevdiğim için bana Yosun de demiştin.
-Hoşça kal, Yosun.
Anonim: Emin ol, hoşça kalıcam Furkan.
-Ve seni seviyorum.
---------
Bakışlarım bana silahını doğrultmuş adama giderken son kez sevdiğimi söylediğim için mutluydum. Adam bana pislik gibi gülerken bende gülümsemeye başladım.
"Öleceğin için mutlusun sanırım." gülmem daha da artarken adımlarım adama doğru gitmeye başladı.
"Iskalama diye yaklaşıyorum hatta." onun da gülmesi artarken yavaşça ciddileşti.
"Eh bakalım ıskalayacak mıyım?" tetiği çekmesiyle karnımda oluşan ağrı ve sızılarla yere düştüm.
"Iskalamadım." deyip bir kez daha ateş etti. Öksürmemle ağzımdan çıkan kanı hissettim ve yere tükürdüm.
"Son sözlerin ufaklık, söyle bakalım."
"Ölmüyorum, orospu çocuğu." deyip gözlerimi kapattım.
-----------
Heyooooo
Umarım beğenirsiniz düşüncelerinizi gerçekten merak ediyorum ve satır ara yorumlarınızı bekliyorum.
Merak ettiğiniz bir şeyler varsa profilime veya bana yazabilirsiniz.
Görüşmek üzere.....