B.11

91 16 8
                                    

Dahyun babasına sarılması bitince geri çekildi ve gözleri abisini aramaya başlamıştı. Bulduğunda abisi ona doğru geliyordu. Gülümsemesi daha da büyüdü.

Jongin artık yanlarına gelmişti ve babası ile göz göze duruyordu.

Dahyun : Baba. Abim Kai. O artık burda bak.

Adamın gözleri dolmuştu. Yaptıklarını düşününce daha da kötü hissediyordu. Ama suan sadece oğlu ile hasret gidermek istiyordu. Oğluna sıkıca sarıldığında Dahyun tabikide eksik kalmadı ve ikisine kollarını dolamaya çalıştı. Onun için çok zordu.

Sonunda sarılmalar bitmişti. Ve havaalanı çıkışına yonelmişlerdi. Jae en arkadan geliyordu. Babası aniden durdu ve,

Dahyun un babası : Siz evlisiniz değil mi?

Dahyun kafa salladı ve Jae nin koluna girdi. Babası anlaşmayı olanları herkes gibi öğrenmeyecekti.

Jae ise bu hareketiyle bulutların üstünde gezintiye çıkmıştı. Gerçek olmasada Dahyun onundu. Onun karısıydı. Affettirmesi lazımdı. Kendine daha çok aşık ederse ona karşı koyamazdı. Ne yapabilirdi?

Onlar eve doğru yol aldıklarında yine takip ediliyorlardı. Herşeyi bilen kişi yine oradaydı. Onlardan ne istediği çok açıktı.

Jongin babası ile çok konuşamamıştı. İşe gitmesi gerekiyordu. Bu yüzden çok durmadı.

Eve ilk giren Dahyun oldu ardından da babası girdi. Sana ve Jungkook aynı anda girmeye çalışmışlardı. Sonları acıyan 2 adet omuz olmuştu.

Jae ve Dahyun herkes ortamda bulunduğu için gerçek evli gibi davranıyorlardı. Jae halinden memnundu ama Dahyun için ise aynı durum geçerli değildi.

Herkes oturma odasındaydı yalnızca Sana ve Dahyun mutfaktaydı. Yemek hazırlıyorlardı. Jae geldiğinde Sana ya işaret etti ve Sana bikaç tabak alıp mutfaktan çıktı. Dahyun ocağın başındaydı. Jae sessizce arkasından yaklaştı ve ellerini beline doladı.  Dahyun irkilince kulağına sadece "şşş" dedi ve Dahyun onun olduğunu anladı. Ama kıpırdayamadı. Özlemişti. Ne derse desin onu çok özlemişti. Kafasını geriye yatırdı ve Jae ye yasladı. Jae de kafasını boynuna gömüp kokusunu içine çekti. Dakikalar geçtikten sonra Dahyun kendine geldi ve Jae yi ani bir hareketle itti. Jae önce şaşırdı sonra gülümseyip bikaç parça alıp masaya götürdü.

Dahyun tezgaha dayandı ve nefeslerini kontrol altına almaya çalıştı. Kendini toparlamalıydı. Böylece ona teslim olamazdı.

Herkes masa da toplandığında güzel sohbetler ve kahkahalar yükselmişti bile. Hiç olmadıkları kadar mutlulardı.

Kapı çaldığında Dahyun gülmeye devam ederek kapıya gitti......

Jae bir süre sonra Dahyun un hala gelmediğini farketti ve yerinden kalktı. Kapıya geldiğinde yerde çok fazla kan ve kapıdada kanlı bir el izi vardı. "DAHYUN!" diye bağırınca herkes oraya toplandı.

Babası kalbini tutarak yere yıkılmıştı. Sana da hemen onun yanına oturdu ve sakinleştirmeye çalıştı. Jae hemen evden çıktı. Koşmaya başladı. Evin etrafını, parkları aradı. Bulamamıştı. Yoktu. Hemen polise gitti. Haber çoktan İnternete düşmüştü. Herkes aynı şeyi konuşuyor, yeni çıkış yapmışta olsa fanı olanlar ağlıyordu.

Jae napacağını bilmiyordu.

Bir yandan polis bir yandan da tanıyanlar onu arıyordu.

Dahyun un babasının telefonu çaldı. Özel numaraydı. Açtığında korkusu ikiye katlanmıştı.

"Ne o bay Kim? KIZINIZI kaybetmiş gibisiniz?... Acılar unutulmaz, unutturulmaz Bay Kim. Asla."

Kızınız kelimesini vurguladığı gibi korkutucu da konuşmuştu. Babasının elinden telefon düşünce Jae yanına geldi.
"Babacım arayan kimdi? Bir haber mi var?"
Babasının dudakları titremeye başlamıştı.
"Onu öldürecek...benim hatam......"
Jae anlamamıştı.
"Buna izin vermem! Asla!"

Jae ordan ayrılıp etrafa bakmaya devam etti.

Ertesi gün yine evde toplanıp nereye gideceklerine karar verdiler. Jungkook evden çıkmadan su içmek için mutfağa gitti. O sırada telefonu çaldı. Gizli numaraydı.

"Ahh Genç Adam Ahh. Bu zamana kadar karşılıksız sevdin onu. Şimdi ne oldu? Ohh doğru. Yeni sevgilin. Neydi adı? Sa....na.. Aha Sana. Çok güzel bir kız değil mi? Yazık oldu...."

Telefon kapandığında bir silah sesi duyuldu. Kook koşarak Sana nin olduğu yere gitti. Sana yere yığılmış hareketsiz yatıyordu. Vazo kırılmıştı ve Sana nın elinde kan vardı. Jungkook hemen yanına geldi. Ağlamaya başladı. Jae geldi onu sakinleştirmeye çalıştı. Hemen Sana yı alıp hastaneye gittiler.

Neyseki sadece Sana silah sesinden korktuğu için düşmüş ve kırılan vazonun parçaları eline batmıştı. Jungkook hastane koridorunda iken Jae nin omzuna elini koydu.
"Jae büyük bir oyunun içindeyiz. Hemde çok büyük... "

Jae tepki verememişti. Ne oyunu? Umrunda değildi o sadece Dahyun u istiyordu. Bakışlarını sertleştirdi.

"Bende oyunu bozarım o zaman Kook!"

Bağırdığı anda telefonuna mesaj geldi. Numara gizliydi.

-Bu bir yalan oyunu Jaebum. Bozamazsın. En büyük yalanlardan birisin sen.

Jae tekrar Kook'a döndü.

"O kişi burda!"

Etrafa bakmaya başladı ama boştu. Hiçbir yerde bir insan evladı bile yoktu.

Sana çıkınca eve gittiler. Jae parkta biraz yürümek istemişti. O sırada bir çocuk yanına geldi ve bir zarf uzattı.

Zarfın içinden bir Not ve resim çıkmıştı. Dahyun elleri bağlı asansördeydi. Dahyun asansörden korkardı. Resimde baygındı. Jae hızla notu okumaya başladı.

"Asansörden neden korktuğunu hatırlıyor musun Jaebum. O gün sence de orda sadece Dahyun ve annesi mi vardı? Ya da belkide babanın tanıdığı biri daha vardı.. Kim bilir? "

Ne demek istiyordu? Dahyun un babası ile gorusmeliydi.

Hemen babasının yanına geldi.

Babası: Jae bir şey buldun mu?
Jaebum: O gün... Sadece Dahyun un annesinin mi cesedi çıkartıldı?
Babası: E...Evet. yalnız Dahyun ve annesi varmış asansörde..

Jae kafasını ellerinin arasına aldı. Kel kalmak istermiş gibi saçlarına asıldı. Bir şey anlamamıştı. Resmi babasının kucağına koydu ve çıktı. Konunun kendi babası ile alakası ne idi?

Neler oluyor bilmiyordu...

Sadece Dahyun u istiyordu.... Sadece Dubu'sunu istiyordu....

💙💙💙💙💙
Çok özür dilerim. Yb çok gecikti. Ama bir süredir kişisel hayatımda sıkıntılarım vardı. Yolunda gitmeyen olaylar, bu yüzden gecikti. Yb yi elimden geldiğince çabuk atmaya çalışacağım.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. :))

💙💙💙💙💙

Hehehe hshzhshx

Yalan ♡Jaebum ♡DahyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin