7.BÖLÜM
Nazlı'yı gözden kaçırmamam lazımdı. Kendi arabam fark edebilir düşüncesi ile Hasan'a şu andan itibaren sana arkadaşım olarak ihtiyacım var der demez "Atla ağabey sonuna kadar yanındayım" demişti bile. Onlar önde biz arkada epeyce yol almıştık. Hasan ile bütün dikkatimizi onları takip etmeye vermiştik. Malum İstanbul trafiği eğer onları kaybedersek gerçekleri asla öğrenemezdim.
Sonunda taksi yavaşlamaya başlamış bir pavyonun önünde durmuştu. Pavyon ne alaka? Nazlı buraya neden gelmiş olabilir ki? Bir yandan da Hasan'a gönül meselesi dediğim kadının pavyona gelmesi, acaba Hasan'ın gözünde beni hangi duruma sokacaktı onu düşünüyordum. Ancak şimdi kimseye gerçeği anlatamazdım. Hasan fark edilmeyelim diye biraz uzağa doğru durmuştu, ama Nazlı'yı gayet iyi görebiliyorduk. Arabadan aşağıya indi. Pavyona doğru ilerledi. Kapıda ki birine bir şeyler söyleyip beklemeye başladı. Çok gergin görünüyordu. Birkaç dakika sonra tekrar kapıda ki adama bir şeyler söyleyip içeriye girmeye yeltense de kapıda ki iri yapılı adam onun içeriye girmesine engel oldu. Derken kapıda bir kadın belirdi. Nazlı onu görünce ona doğru ilerleyip sarıldı. Kadın hiç de iyi durumda görünmüyordu. Çünkü yüzü gözü morluklarla doluydu. Bir bileğide sarılıydı. Ya dayak yiyen ya da kaza geçiren kişi ancak bu durumda olabilirdi. Son derece de korkulu gözlerle de baktığını anlayabiliyordum. Yüzünde ki acı bana o gece ölen kadını yüzünü çağrıştırmıştı. Biraz daha dikkatli bakınca gözlerime inanamamıştım. O gece bizim sokakta ölen kadının ta kendisiydi. Nasıl yani kadın ölmemiş miydi? Ya o soruşturmalar, cenazeler, ailesinin bana ne olur hatırla, katili bulalım yalvarmaları ne idi? Bunlar yalan mıydı? Böyle bir şey olabilir miydi? Bunca ay ben kendimi bu yalan yüzünden mi mahvetmiştim. İşimden, evimden mahallemden bunlar için mi olmuştum. Adeta donup kalmıştım. Hasan da Nazlı'nın geldiği yerin bir pavyon olduğunu gördüğü andan itibaren sessizliğe bürünmüştü. Nasıl olmasın ki! Hoşlandığımı sandığı kadını hiç de hoş olmayan bir ortamda görmüştü. Yani sıradan bir aile kızının böyle pavyonlarda ne işi olabilirdi ki?
Nazlı kadınla kucaklaştıktan sonra benim ona verdiğim içi para ile dolu zarfı kadına doğru uzattı. Parayı alan kadın sevinçle tekrar Nazlı'ya sarıldı içeriye girdi ve birkaç dakika sonra da tekrar çıktı. Hemen taksiye bindiler. Şaşkınlığımdan Hasan'la konuşacak halim yoktu sadece elimle işaret etmiştim takip et der gibi. Yaklaşık on dakikalık bir yolculuktan sonra taksi yine bir yerde durdu. Taksiciye parayı ödeyip apartmana doğru ilerlediler. Burası kimin evi idi acaba..?