Yazmak bazen en yanlış olandır. İki satır insanı intihara sürüklemeye yeter. Okumak o papatyalarla dolu intihar ipinden ağlata ağlata boğazını düğüm düğüm ederek kurtarır seni.Acıyı usulca kabullenirsin.
Herkesin aklına ihanet diyince sevdiği kişinin bir başkası için terk edişi gelir.Bu ne kadar acı verip trajik bir hal alsa da benim ihanetim o değil kimsesizken sessizken boğazını düğümleyen o içindeki hıçkıra hıçkıra ağlayan dışarıya deste deste papatyalı gülücükler saçan on beş yaşında kırk beşindeymiş gibi hissettiren acı bir hikaye.Benim hikayem annem.
Hani o seni çok seviyorum.Seni asla bırakmam.Herşeyinle seveceğime söz veriyorum diyecek kişinin seni terk etmesi sonucunda dışarda annesinden "Anne pembe bulutlardanalalım."diyerek pamuk şekerlere uzanan çocuğa annesinin dönüp usulca gülümsemesinin bile kalbini şutlayıp cız ettiren bir ihanetle konuk olucam size.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal'lık
Poetry"Ya Bal olursun, Ya da Bal'lık ben hep Bal'lık oldum.Bal güzel olmasına rağmen ağır ve acıydı.Hep o dipte kalan ve hiçbir elin uzanamadığı bir Bal'lık"