İda fazla saf ve duruydu.Kiprikleri neredeyse kaşına deyecek kadar kıvrımlı.Galiba ruhu bedeninden daha güzeldi.Kapı ağzından uyuyuşunu izliyordum.Kıvır kıvır saçları yüzüne geldikçe sinek kovar gibi yüzünü karışıyordu.Gözlerini yavaş yavaş açtı etrafına bakındı gözü kapının etrafında gezinirken beni gördü.Heyecan yapıp direk elleriyle destek alarak oturdu.Uykuluyken daha bir saf gözüküyordu."En yakın arkadaşın ?" dedim . "Anlamadım."dedi yine o komik ve şaşkın bakışları yüzünü kaplamıştı böyle olunca ciddi olamıyordum."En yakın arkadaşının adını söyle."dedim yüzümü şekilden şekile sokmuştum kahkaha attı bir bebeğin mutluluğunu hissediyordum o kahkahada."Hmm.En yakınım Rüveyda ve Dilara galiba aralarında ayrım yapamayacak kadar mükemmel seviyorum ikisini de."Güldüm sigara paketi arayışı için ceplerime baktım.Bulamayınca salona geçtim masanın üzerinde duran paketten bir tane ruh papatyasını parmaklarımın arasına aldım.Papatyamın keyfini balkonda çıkartırken İda geldi yanıma arkadaşlarını çağırmasını onlarla alışverişe gitmesi gerektiğini bu sırada Rüzgarla olacağımı söyledim.Kızlar kısa süre içerisinde geldi İdayıda alıp gittiler.Kısa süre sonra gidip alacaktım onu.Rüzgarda gelmedi işleri çıkmış.Masanın üzerinde duran fotoğrafa gözüm çarptı.Annem çok yazık ettin be annem.Gittin de neye yaradı.Saçlarına papatyadan taçlar yapıp takacaktım bende senden pembe bulutlar istiycektim boğazıma diktiğin o düğünlerin üzerine gri bulutları sertçe işlemeni değil.Gözlerim yine yüzlendi yağmura galiba önceden yüzüne bakınca huzur bulduğum insan şimdi papatyalardan daha da ölüm kokuyor.Hıçkıra hıçkıra ağlayacağım şu andan belli ama engellemek için direnicem.Onu görünce ilk aklıma gelen soru 'neden?' sonra 'nasıl?' daha sonra ve en acı olan 'kim veya ne uğruna?'Acaba benim onu merak ettiğim kadar merak etmişmidir beni?Ya da artık kime kahvaltı hazırlarken uzun uzun bakıyordur ? Kiminle kahvaltıda bal kavgası yapıyordur ?Ya da kim onu benim seve bildiğimden daha çok sevmiştir ki, iki yıldır tek bir kere bile sesimi duymak aklının ucundan bile geçmedi ? Eğer geçseydi kesin arardı nede olsa o bir anne.Pehh!Bırakırkende anneydi.Avuç içlerim sıkmaktan felçli kalabilirdi kendimo toparlayıp ayağa kalktım sonrada İdayı söylenilen yerden almak için hazırlandım. Yanlarına gittiğimde iki kişilerdi anlattığına bakılacak olursa bu Rüveyda olmalıydı.İda markete girdi Rüveyda onu beklerken Rüveydanın yanına yaklaşıp İda hakkında konuşmam gerektiğini söyledim.kafasını tamam der gibi salladı.Gözümün önünden çilekli dondurması elinde.Gülümseyen gözlerle annesine bakan bir kız çocuğu geçti.Gözlerim doldu o iğrenç hissiz düğüm yine kenetlendi ve acınası gülümseme yeniden oturdu suratıma."Galiba sen hayallerimin katili oldun sen bana Bal'lık olacağın yerde papatyalarla süslü ölmem için hazırlanmış bir silah hediye ettin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal'lık
Poetry"Ya Bal olursun, Ya da Bal'lık ben hep Bal'lık oldum.Bal güzel olmasına rağmen ağır ve acıydı.Hep o dipte kalan ve hiçbir elin uzanamadığı bir Bal'lık"