Unutamaz mıydım? gerçekten Burak beni bırakmayacaktıki ne unutması ya bu çocuk niye böyle herşey güzel giderken göt göt konuşuyordu ki ? dizinden kalkarak tişörtümü düzelttim kaşlarımı çattım" ne unutması beni bırakmayi felan mı planlıyorsun?" dedim sinirlenmiştim Burak dudaginı ısırarak "Özür dilerim aşkım birden öyle çıktı seni bırakacağımdan değil sana bu kadar aşıkken nasıl bırakırım" dedi.Sonra sarıldı elimi tutarak motorbisiklete bindik yolda konuşmuyordum çünkü halla sinirliydim ve biraz da düşünceli, "Sinirliyken çekilmez oluyorsun Dorya yapma böyle "dedi boş vererek mutluysam olabildiğince devam etsin diye düşünerek iyice sarılıp kokusunu içime çektim sonra "Ne siniri sevgilim "dedim. "Bilemedim artık trip attın naptıysam bir daha böyle yaparsan senin çatlayana kadar gıdıklarım bak "diye güldü evin önünde durdu öpücük kondurdu yanağıma tam gidecekken kolumdan tutup kendine çekti, dudağını dudağıma bastırırken belimi kavradı dudağından ayrılarak eve doğru koştum öyle herzaman her istediğini alamazdı küçük beyimiz.Sedefle mesaj yaşıyordum bir yandan da furkanla ilişkileri gittikçe ciddileşiyordu bunları anlatırken "Ya Dorya bir şey diyecegim ama kızma " dedi "Dinliyorum "yazdım o sırada duşa girmek için çamaşırlarımı hazırlamaya başladım.Sonra mesaj geldi" bak Burak çok çapkın bir çocuk seni üzmesinden korkuyorum" dedi kafam iyice karışıyordu"Ben üzülmem kendimi bağlamadım birisinin nesi beni üzsün ki?" yazdım hemen ardından sedef bir daha mesaj attı "Yarın saat 2 de biri ile buluşacakmış şu an Furkandayım oğuzla konusmalarını duydum" yazdı sinirlenerek telefona bir köşeye fırlatıp dusa girdim ardından da yatağa geçtim düşünmemek mutsuz olmamak için gözlerimi kapayıp uyudum .Sabah kalktımgim da saat 11 e geliyordu kahvaltınlmı hazırlayıp sabahlığimı üzerime geçirerek balkonda kitap okumaya başladım. burak aşırı süslenmiş sekilde evden çıktı ona baka kaldım ardından oğuz seslenerek telefonunu unuttuğunu işaret etti takip etmem lazımdi hızlıca üzerimi değiştirip çıktım onun pesisıra bende gittim bir banka oturup denizi seyretmeye başladı 20 -25 dakika olmuştu lan giden yoktun sedef salagı yanlış duymuştur diye tam bağıracakken yanına bir kız geldi sarıldılar ağzım açık kaldı onları izliyordum Burak kızdan makas almaya başlayınce iyice delirmiştim mesaj attım "nerdesin?" diye. "kuzenimle sahildeki bankalardan birinde oturuyoruz aşkım" yazdı kuzemiymiş bu kız , tamda yanlarına gidip bana bunu nasıl yaparsın ya diye bağırmak vardı action yaşayamadan eve yol aldım. eve geldiğinde Burağı hayal etmeye başladım hiç böyle hissetmemiştim sonra elime bir kalem kağıt alarak onu çizmeye başladım.
---BURAK---
Doryanın beni takip edebileceğini tahmin etmiştim evdeyim desem napıcağı belli olmayacaktı böylesi iyi oldu.Bir taşla iki kuş vurdum ne kuzeni ya bu kız benim kuzenimse yaşadım ben tekne turu yaparken kızla işi bitirdim kız bu kadar saf olmak zorunda mı günde en az gitti çaktırıyordum zaten iddayı boku bokuna kaybediyordum yani alttan almam iyi oldu önce eve gidip bir duş alacaktım bu arada ona mesaj çektim "bize gelsene" diye "geliyorum"yazdı.
---DORYA---
özlemine dayanamıyordu heralde aptal aptal sırıtarak evi temizleyip dairelerine gittim. zili çaldım açmıyordu bir daha bastıktan sonra önümde bornozlu elinden havlu olan bir adet Burak vardı" içeri geç" diyerek yanagima öpücük kondurdu "özlettim kendimi dimi dayanamadın bensizlige " diye sırıttım onun etrafımı saran kokusunu içime çekmekle meşgulken burnumu sıktırip" fazlasıyla üzerimi değiştirip geliyorum "dedi ve odasına doğru gitti salona geçtim özenle temizlenmişti fazla koyu olmayan mavi koltuklar odaya güzel bir hava katıyordu burak içeri geçerek televizyondan müzik açık yanıma otudu gamzelerini çıkararak "yeni beste yaptım sana çalayım mı" dedi şarkı söylemesini seviyordum zaten birde bestesi varmış vay be diyerek ic geçirirken gitarını uzattım elimden alıp özenle çıkarırken karşıma geçti çalmaya başlarken sözcüklerin teker teker dökmeye başladı fazlasıyla iyiydi kaşlarını kaldırarak" sende çalabiliyor musun "dedi" ne söyleyebilirim ne de çalabilirim " diyerek sirittim
" ben acıktım hadi mutfağa gidip bana yemek yap" dedi ben mutfağa gectim arkamdan geliyordu güzel bir salata yaptım ve soğuk ayranli çorba hazirladim sıcaklığının geçmesi için buzdolabına koyup 10 dakika bekletim burak ağzı açık bakarken ağzına domateslerden birini sıkıştırdım o çiğnemekle meşgulken bir yandan da "zehirleme de" beni diyerek önündeki çorbayı hızlıca bitirdi ben de yiyor hem de onu izliyordum telefon çalmaya başlayınca açmak la açmamak arası kalan bir ifadeyle ayağa kalkıp üçüncü çalmada koridora kadar gidip açtı niye kalkıp gitti ki diye düşünürken geri gelip oturdu "oğuz la buluşacağım beni çağırdı sorun olmaz değil mi "dedi "ayrılma vakti" diyerek yanağına öpücük kondurdum kapılarını orterem merdivenlere yöneldim.
