2. BÖLÜM/ HAYALET YÖNETMEN MARK TUM

69 6 3
                                    

Gürültülü bir zil sesinin ardından okul bitmişti. Öğrenciler yarı yıl tatili için heyecanlıydılar ve okuldan çıkmak için can atıyorlardı. Tüm öğrenciler çantalarını almış okulu terk ederken Macera Kulübü üyeleri Nick ve Peter, Holly'yi bekliyordu.

"Hadi abla! Okulda sadece biz kaldık. Sen daha okuldan çıkamadın..." Dedi Nick. 

"Tamam geliyorum..." Dedi Holly normal bir ses tonuyla.

İki dakikanın ardından gelen Holly, Peter ve Nick'in yanlarına yetişti. 

"Sonunda yarı yıl tatiline giriyoruz..." Diye söyledi Peter.

Peter'a katılan Nick;

"Evet, biraz dinlenmiş olacağız!" Dedi.

Okulun demir kapısından çıkan Macera Kulübü üyeleri sağ caddeden evlerine doğru gidiyorlardı. Öğleden sonra olmasına rağmen hava az da olsa serindi. O sırada caddenin karşısına geçen Macera Kulübü üyeleri caddeyi dolduran bir kalabalık görmüşlerdi.

"Ne dersiniz? Sizce gidip o kalabalıkta ne olduğuna bir bakalım mı?" Dedi Nick. Kuzeni ve ablası başlarını "evet" şeklinde sallamışlardı. Yaklaşık on metre ileride olan kalabalığın yanına doğru giden Macera Kulübü, ileride birkaç polisin olduğunu görmüştü.

"Sanırım bir olay var!" Dedi Holly. Yüz ifadesi meraklandığını göstermişti. Ceketinin cebinden elini çıkaran Peter, ellerini birbirine sürterek elini ısındırmaya çalışıyordu. Kalabalığın yanına geldiklerinde bir kadının polislere konuştuğu şeyleri dinliyorlardı;

"Evet gerçekten gördüm! Bana inanmalısınız! Oradan beyaz ışıklar geldiğine eminim!"

"Sakin olmalısınız ve öyle anlatmalısınız." Dedi kadına polis ve konuşmaya devam etti;

"Şimdi hanımefendi lütfen sakin bir şekilde dediklerinizi tekrar anlatın"

"Peki" Dedi kadın ve yutkunduktan sonra tekrar anlatmak için ağzını açtı;

"Bakın polis bey. Yaklaşık üç haftadır ileri taraftaki malikanede beyaz ışıklar ve sesler duyuyoruz. Orada birileri olabileceğini umuyoruz, lütfen gidip o malikaneyi araştırın."

"Peki hanımefendi, dediğiniz malikane yaklaşık on beş yıldır boş. O malikanede eski korku filmi yönetmeni Bay Mark Tum yaşıyordu ve dediğim gibi on beş sene önce öldü. Mark Tum'dan sonra o malikaneye taşınan yada gelen birileri olmadı ve şimdi siz orada garip şeyler olduğunuzu iddia ediyorsunuz?"

"Evet!" dedi kadın kararlılıkla;

"Orada birilerinin yaşadığından eminiz ve orada yaşayan kişi Mark Tum'un hayaleti olabilir!"

Polis, kadına alay edercesine baktı ve söze girdi;

"Hayalet diye bir şey yoktur hanımefendi."

Polis memuru tam sözüne devam edecekken kalabalıktan bir adam bağırdı;

"Ya varsa!"

Polis ısrar ederek;

"Yok!" dedi. Polis memuru tükürüğünü yuttuktan sonra tekrar söze girdi;

"Bakın sevgili vatandaşlar; On beş sene önce ölen birisi canlanıp da tekrar kendi yaşadığı malikanesine dönemez! Hem eğer dönseydi mezar bekçilerinin bundan haberleri olurdu. Siz büyük ihtimalle orada yaşayan kedilerin yaptığı tıkırtıları duymuşsunuzdur."

Kalabalıktaki adam elini kaldırıp sordu;

"Pekala eğer duyduğumuz tıkırtılar kedi sesiyse, peki ya malikanede yanan ışıklar neyin nesi?"

"Belki halüstrasyon görmüşsünüzdür!" dedi polis memuru kaşlarını çatarak. Açıkçası malikanede bir hayalet olup olmadığından emin değildi ama orada bir hayalet olmadığını varsayarak konuşuyordu.

Macera Kulübü üyeleri kalabalığı dinlerken şaşkınlığa boğulmuşlardı.

Polis memuru arabasına bindi ve arabanın içinden seslendi;

"Hayalet diye bir şey olmadığını sizde biliyorsunuz sevgili vatandaşlar, o yüzden sakin olmalı ve normal bir şekilde yaşamalısınız. Eğer orada gerçekten ciddi bir şeyler varsa polis bunlarla ilgilenir, sizin ilgilenmenize gerek yok."

Polis memuru gaz pedalına bastığında araba gitmeye başlamıştı. Kalabalıkta polisler gittikten sonra dağılmaya başlamıştı. Macera Kulübü üyeleri de sessiz bir şekildi o caddeden ayrılmaya ve evlerine gitmeye koyulmuştu.

"Sizce vatandaşların dediğine göre gerçekten o malikanede bir hayalet var mıdır yani Bay Mark Tum'un hayaleti falan?" Dedi Nick ellerini cebine koymuştu.

Peter kafasını salladı;

"Bence malikanede hayalet falan yok!" dedi.

Holly, kardeşi Nick'e baktı ve;

"Peter'a katılıyorum, bence de hayalet falan yok. Hem ölen biri canlanamaz ki!" diye ekledi.

Nick, kuzeni ve ablasının verdiği cevaptan sonra seslice düşünmeye başladı;

"Bir gidip bakmaya ne dersiniz?" diye sordu ardından.

"Malikaneye mi?" Dedi Holly.

"Evet..." Diye söyledi Nick. 

"Ben hayaletlere inanmıyorum Nick. Kendin gidip bakmak istiyorsan bak! Ama inan bana orada bir hayalet yok!" Dedi Holly.

"Bende Holly'ye katılıyorum!" Diye söyledi Peter, ses tonu yükselmişti bir anda.

"Tamam orada bir hayalet olsa da olmasa da yinede bir gidip baksak olmaz mı?" Diye ısrar eden Nick, kuzeni ve ablasından gitme kararını alamamıştı.

O sırada evlerine geldiğini fark eden Nick ve Holly, Peter'a "hoşça kal!" dedikten sonra evlerine girdiler.

Peterların evi, onlara üç mahalle uzak olduğundan dolayı Peter evine daha geç varmıştı... Yarıyıl tatili olduğundan dolayı ödevi olmayan Peter, yeni aldığı romanı okumak için odasına geçti. O sırada bugünün, ayın otuzu olduğu aklına gelmişti. Yani doğum gününe beş gün kalmıştı Peter'ın...

                                                                          *               *               * 

     Yatağına geçen Peter, odasının penceresinden yağmurun atıştırdığını görmüştü. Yaklaşık on dakikanın ardından Peter'ın gözleri kapamış, derin bir rüyaya dalmıştı...

Saat on iki civarında, herkesin uyuduğu, yağmurun şiddetini arttırdığı o vakitte yıllar önce ölen korku filmi yönetmeni Bay Mark Tum'un malikanesinden keskin beyaz ışıklar sağa sola gidiyordu. Holly ve Peter orada bir hayalet olduğuna inanmamıştı ama orada gerçekten bir şeyler döndüğü apaçıktı...  

MALİKANEDEKİ HAYALET (MaceraKulübü 2. seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin