"Gördüm! Gördüm!" Diye haykırdı Nick, sağ eliyle koridorun sonunda bulunan geçişli iki odayı gösteriyordu. Öğleden sonra dört buçuktu saat, fakat hava bir aydınlanıp bir kararıyordu. Hâlâ sözde hayaletin olduğu Mark Tum'un eski malikane'sindeydiler.
"Ne gördün?" Diye atıldı ablası Holly o sırada.
"Hayaleti gördüm; Mark Tum'un hayaleti!" Dedi Nick, yüz ifadesi de cidden hayalet görmüş gibi bembeyaz olmuştu. devam etti;
"Gördüğüm hayalet koridorun sonundaki soldaki odadan sağdaki odaya geçiş yaptı!" Diye bildirdi.
Peter ve Holly, Nick'in bir hayalet gördüğüne yüzündeki soluk beyazlığa bakarak anlamışlardı bile. Yoksa malikanede gerçekten her gün sinsice dolaşan bir beyaz siluet (hayalet) olabilir miydi?
Macera Kulübü üyeleri Nick'in hayaleti işaret ettiği yere doğru ağır adımlarla ilerliyorlardı. Hayalet, onların sesini duymasın diye Macera Kulübü nefeslerini keserek yürüyorlardı. Eğilerek koridorun sonundaki odaya geldiklerinde Peter, sağ odaya heyecanla baktı.
"Odada hiç bir şey yok?" diye fısıldadı kuzenlerine ardından. Bu çok garipti, Nick'in az önce gördüğü hayalet yer yarıldı da içine girmişti sanki.
"Odada tabii bir şey olmaz Peter! Hayaletler bir şeylerin içinden geçerler unuttun mu?" Diye konuya açıklık getirdi Holly.
"Ama belki hayalet burada olduğumuzu biliyor ve bizi ölüme çekmek istiyorsa?" Diye söyledi ablasına Nick.
"Belki Mark Tum'un hayaleti iyi bir hayalettir?" Diye hazırcevap verdi Holly.
"Saçma tartışmanızı bırakın da şu odayı bir araştıralım!" Dedi Peter, kuzenlerine bakarken kollarını birbirine kenetlemiş kaşlarını çatmıştı.
Macera Kulübü, hayaletin bulunduğu odaya girdiklerinde bedenlerini bir soğuğun yalayıp geçtiğini hissettiler. İçlerine onları derinden etkileyen bir ürperti gelmişti.
"Odaya boşu boşuna bakmadığımıza emin misiniz?" Dedi Nick. Fakat kuzeni ve ablası ona bir cevap vermemişti. Çünkü o sırada odanın duvarlarında bulunan derin izlere ve tırmalanmış gibi gözüken duvara bakıyorlardı. Nick, duvarı sessizce inceleyen kuzeni ve ablasının yanına yaklaştı.
"Peter, sence bu duvarı bu kadar derinden tırmalayıp, duvar kağıtlarını yırtan kim?" Diye sordu Holly. Peter bu soruya omuz silkmekle cevap verdi.
Evin küflü ve nemli duvarını derin bir şekilde çizgilerle kazımış, tırmalamış ve duvar kağıdını yırtmış olan her kimse bir pençeye sahip olduğu belliydi.
Peter bir bilim adamı misali duvarı incelemeye alır gibi ellerini sürttü. Fakat duvar ona küf ve tırtıklı bir zemin verdi.
"Bu evde ya garip bir yaratık yaşıyor, ya da biri bize çok iğrenç bir eşek şakası yapıyor çocuklar! Ben bu lanet yerde sinirlerimi daha fazla bozamam, hemde doğum günümde!" Diyen Peter, malikanenin çıkış kapısına doğru gitmek için alt kata, o her an kırılabilecek tahta merdivenlere yöneldi.
"Peter'a ne oldu?" Dedi ablasına Peter ilerlerken. Ablası cevapladı;
"Bu olan korkunç olaylar ona çok ağır geldi herhalde, doğum gününü eğlenceli geçirmek istiyor da olabilir." Dedi Holly.
"Pekâlâ çocuklar ben gidip yeni kanaryam Korkusuz'a göz kulak olacağım. Doğum günüm eğlenceli geçsin istiyorum ve evde olan garip şeyler beni ürpertiyor. Kusura bakmayın, ve bensiz ev araştırmasına devam edin!" Dedi Peter, evden çıkmadan önce. Peter'da şu anda ne yaptığının farkında farkında değildi, halbuki kuzenleriyle birlikte evi araştırmak istiyordu.
"Peki Peter, biz evi bir kez daha araştıracağız..."
Peter, malikaneden çıkarken kafasının karıştığını hissetmişti ama artık vermişti bir karar, geri dönüş yaparsa kuzenlerinin eline düşerdi kesin...
* * *
Peter'ın gidişinden tam on beş dakika olmuştu. Nick ve Holly son bir kez saat daha geç olmadan malikaneye göz atıp çıkacaklardı. İşte tam o sırada koridorda hiç bir şeyden habersiz yürüyen iki kardeş yakın bir yerden gelen sesle irkildi. Ses;
"MAAĞOOOVVV!!! diye bir sesti ve evin duvarlarında yankı yaptı. Holly ve erkek kardeşi geri adım attılar. Ardından aynı ses bir kez daha evin yıkılmak üzere olan eski duvarlarında yankılandı, gelen ses onlara o kadar yakındı ki, fakat Holly ve Nick hâlâ sesin tam olarak nereden geldiğini görememişlerdi. Daha "MAAĞOOOVVV!!!" sesinden kurtulamadan koridorun sonundaki odadan bir ses geldi. İnce ve korkutucu olan bu ses bir cam kırılma sesini andırmıştı ama yanına gitmeden hiç bir şey bilemezlerdi.
"Kaçalım mı?" Diye o kadar kısık bir sesle konuşan Nick'i ablası duyamamıştı. Ses tekrar yankılandı;
"MAAĞOOOVVV!" Ve birkaç kez daha. Elleri ve ayakları bile bu soğukta terlemişti iki kardeşin. Nick en sonunda ablasının dirseğine bir yumruk çaktı. Bir çığlık atan Holly, dirseğinin acısıyla merdivenlerin basamağını da görmeden ilk kata düştü.
* * *
Peter, odasının daha yeni temizlenmiş olan camından dışarıya baktı. Umuyordu ki Holly ve Nick evlerine dönmüş olsun. Dayısını arayamazdı çünkü onlar Nick ve Holly'nin Peterlarda olduğunu biliyorlardı. Korkusuz'a baktı;
"Sence gidip malikanede olan kuzenlerime yardım etmeli miyim?" Diye sordu çaresizce. Kanarya, tüylerini şöyle bir kabarttı ardından silkelenerek iki üç defa öttü, bu ötüş "Evet" anlamına mı geliyordu? Yoksa "Hayır" anlamına mı geliyordu?
Peter, iç sesini dinlemeye karar verdi, gidip kuzenlerine yardım edecekti!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MALİKANEDEKİ HAYALET (MaceraKulübü 2. seri)
AventuraOnlar kendilerini Macera Kulübü olarak adlandırıyorlar... Adları Nick, Holly ve Peter. Peter, Nick ve Holly'nin kuzeni. Nick ise ablası Holly'yi bazen kızdıran macera dolu bir çocuk. Yıllar önce ölen korku filmi yönetmeni Mark Tum'un, malikanes...