4. BÖLÜM/ MARK TUM TAM OLARAK KİMDİR?

46 4 0
                                    

"Aaa!" Diye çığlığını bir anda basan Holly, elini yere doğru uzatmış bir ayağını yerden çekmişti. Holly'nin çığlığını duyan Peter ve Nick koşarak onun yanına gelmişlerdi. Peter merakla;

"Ne oldu Holly?" Diye sordu.

Holly konuşmadı biraz daha çığlık attı ve Peter'a evin zemininde bulunan parmağın çeyreği kadar olan örümceği işaret etti.

Peter ve Nick, Holly'nin elinin gösterdiği yere gözlerini çevirdiklerinde iki kafadar sesli bir kahkaha bastı. 

"Abla o sadece küçücük zararsız bir örümcek!" Diyen Nick ablasıyla bir kez de olsa dalga geçmeyi başarmıştı. Peter, Holly'ye sakin olmasını söylemişti fakat Holly örümceğe yaklaşmamak için elinden geleni yapıyordu.

Nick'in kahkahası yarım dakika daha sürdükten sonra ablası Holly kaşlarını çatarak Nick'e baktı. 

"Bu malikaneye bir daha girmesek olmaz mı?" Diye sordu Holly.

Peter, Holly'ye döndü ve;

"Aslında bakarsan buraya Bay Mark Tum'un tam olarak kim olduğunu öğrenerek gelsek iyi olur..."

"Evet biraz daha bilgi edinebiliriz!" Dedi Holly, Peter'ın sözünü keserek.

"O zaman malikaneden çıkıp kentin kütüphanesine gidelim." Dedi Nick, evin duvarına yaslanarak.

Macera Kulübü üyeleri, Mark Tum hakkında daha fazla bilgi öğrenmek için eski malikaneden çıktıklarında güneş bulutlardan dolayı gözükmüyordu. Kent kütüphanesine ilerlemeye başlamışlardı...

                                                                   *               *               * 

"Pekala! İş birliği yapalım ve kitaplıklardaki Mark Tum hakkında olan kitapları alalım." Dedi Peter kütüphanenin koyu kırmızı ağır kapısını açtığında.

Kulüp üyeleri, başlarını "tamam" anlamında sallamışlardı ve şimdi Mark Tum hakkında olan kitapları arıyorlardı.

Yaklaşık beş dakikanın ardından "Buldum!" diye bağıran Nick kütüphane görevlisi tarafından bir daha bağırmaması için küçük bir azar işitti. Peter ve Holly, Nick'in yanına geldiler, Nick o sırada kahverengimsi bir masaya kitabı koymuştu. Hemen iki sandalye çekip Nick'in yanına oturan Peter ve Holly, Nick'in bulduğu kalın kapaklı yaklaşık dört yüz sayfalık kitaba bakıyorlardı.

Nick söze girdi;

"Bakın çocuklar! Bu kitap film yönetmenleri hakkında bilgiler içeriyor ve ayrıca onlar hakkında küçük yazılara yer verilmiş." Nick bu sözleri ağzından çıkarırken kütüphanenin dışarıya göre olan sıcak havası içini okşamıştı.

Peter film yönetmenleri hakkında olan kitabı kendine çekti ve "içindekiler" kısmını açtı. Bu kısımda bulduğu Mark Tum yazısı onu heyecanlandırmıştı. 

"Mark Tum. Sayfa 318..." Dedi Peter ve o sayfayı açtı.

Sayfayı açtığında çıkan Mark Tum'un fotoğrafını incelemeye başlamışlardı o sırada Macera Kulübü. Kitapta yer verilen resim olan Mark Tum, boynu uzun, şık kıyafetli, sert ama tatlı bir adamdı.

Peter, yan sayfaya yani 319'da bulunan paragrafa baktı. Ardından arkadaşlarının duyması için çok yüksek olmayan ses tonuyla paragrafı okumaya başladı;

"Mark Tum: ünlü korku filmi yönetmeni. Mark Tum, 1930 yılında Londra'da doğdu. Ailesinin işinden dolayı Florida'ya taşındıktan sonra kendini film yönetmenliğine adadı. 1980 yılında bir yakını tarafından para mirası bırakılan Mark Tum, o parayı alıp bir malikaneye taşındı. Ve 2000 yılında hayata gözlerini yumdu!"

Peter, kitaptaki paragrafı okumuştu ve artık az da olsa bir bilgiye sahiplerdi. Kitapta Mark Tum'un mezarının olduğu adreste vardı ve Macera Kulübü bir kez daha düşünüp mezarlığa gitme kararı almışlardı. Mezarlığa gitmek için kütüphanede çıkarıp bir masanın üzerine koydukları montlarını aldılar.

                                                                       *               *               * 

Kütüphaneden çıktıklarında yüzlerine vuran buz gibi havaya alışmaları biraz zor olacaktı. Saat yaklaşık üç civarıydı. Macera Kulübü üyeleri ocak ayının son günündeki soğuk havaya kütüphaneden çıktıktan sonra azıcık alışmışlardı. Kaldırımdaki beyaz parkelerden bazıları her bastıklarında takur tukur sesler çıkarıyordu. Her nefeslerinde ağızlarından çıkan sıcak buhar anında havaya karışıyor ve yok oluyordu. Gözlüğünün camının kırılmasından korkan Holly içinden dua ediyordu. 

"Mark Tum'un mezarına gidip orayı araştırmalıyız ve Mark Tum gerçekten mezarından çıkıp çıkmadığına bir göz atmalıyız." Dedi Peter soğuk havanın ağzından sıcak bir buhar olarak çıkmasını izlerken. Sokaktaki insanlar bu havadan dolayı her güne göre daha az kişilerdi. 

Havadaki kara bulutların her biri, birbirinin içine girip daha büyük kara bulutlar oluşturuyormuş gibiydiler. Güneşte bu nedenle her seferinde daha da az ışık veriyordu. Nick elleri montunun sıcak ve kumaş cebindeyken düşüncesini söylemeye karar verdi;  

"Peki çocuklar eğer Bay Tum gerçekten bir hayalet ise biz mezarına gittiğimizde onun mezardan çıkıp çıkmadığını nasıl göreceğiz? Ve hayaletler bildiğiniz gibi bir şeylerin içinden geçebilirler, eğer Bay Tum mezardan çıktıysa, mezarın topraklarının içinden geçerek çıkmış olması gerek..."

"Belkide Bay Tum bir şeylerin içinden geçemeyen bir hayalettir?" Dedi Holly dalga geçercesine.

Nick, ablasına kızmıştı ama cevap vermeden yoluna devam etti.

Peter söze girdi o sırada da;

"Mezarlık bekçisi bizi görebilir çocuklar! O yüzden mezarlığın ormana bağlı kısmından Bay Tum'un mezarına gideceğiz!" Dedi.

Nick ve Holly, "tamam" demedi ama zaten öyle yapacaklarını bildiği için Peter bir soru daha sormadı.

                                                                          *               *               *

Ormana geldiklerinde sanki oranın caddelerden daha soğuk olduğunu düşündüler. Mezarlık tam da sağ taraflarında sessiz sakin bir şekilde duruyordu, ortalıkta mezarlık bekçisi de gözükmüyordu. 

Peter bir kez daha mezarlığa baktı;

"Peki çocuklar, hadi şu mezara bir bakalım!" Dedi ardından kararlılıkla.  


MALİKANEDEKİ HAYALET (MaceraKulübü 2. seri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin