-2-

4.9K 470 441
                                    

Geldiğimiz restorant göze batan süslü yapısı ile oldukça zengin işi bir yer olduğunu belli ediyordu.

Buralara Jungkook'un aksine çok gelmezdim. En yakın arkadaşım kadar zengin değildim sonuçta, basit bir asistandım. Önemli görüşmeler bazen bu tür restorantlarda yapılırdı. Onun dışında çoğu toplantı ya bizim ya da diğer şirketlerin toplantı salonunda halledilirdi.

Jungkook ve ailesi ise çoğu zaman bu gibi yerlerde takılıyorlardı.

Tanrı'm para mı sıçıyorlar? Nerede adalet?

Neyse, Jungkook hepsini hak ediyor. Bu çabası ve becerisi sayesinde şirket olduğu yerden çok fazla yol kat etmişti. Ona her zaman hayranlık duyuyordum.

O mükemmel biri!

İçimdeki fangirl çığlıklarını susturarak Jungkook gibi siparişimi verdim.

Tabii ki o sipariş vermek için menüye bakarak dudağını büzerken onu hayranlıkla izlemedim. Mal mısınız?

Neyse, konumuza dönelim, ah Tanrım konu zaten Jungkook? Hayatım hep ondan ibaret oldu zaten. Onu ilk gördüğümden beri ondan başkası hiç olmadı ki.

Ona fark ettirmeden iç çekerek başımı pencereye çevirdim. Telefonum titreyince cebimden çıkardım.
Her zamanki mesajlardan bir tanesiydi işte.

Pislik, acaba mesaj atarak beni taciz etmeyi ne zaman bırakacaktı?

"Ee Tae."

Telefonu kilitleyip masaya koydum ve kafamı elime yaslarken gözlerimi kıstım. "Ne ee?"

Gülmeye başladığında gözleri kısılmıştı ve bu mükemmel görüntüyü bana sunduğu için Tanrıya defalarca kez şükürlerimi sundum.

Jungkook, sen mükemmelsin...

"Tae şöyle durunca çok tatlı oluyorsun." Elime yaslı kafam ve somurtkan yüzüm müydü tatlı olan?

Bu Jungkook bir deliydi.

"Dur sakın kıpırdama." Ne olduğunu anlamayıp kaşlarımı çattığımda yüzümde flaş patlamıştı çoktan.

"Tae bu kadar fotojenik olma, kıskanıyorum." O elindeki telefona dudaklarını bükerek bakıyorken benim dudağımın kenarı kıvrılmıştı, alayla güldüm.

"Bunu bana sen mi söylüyorsun Jungkook?"

"Sen başından beri kendinin farkında değilsin Tae. Etrafındaki kızların ağzının suyu akarak seni izlediklerinin de farkında değilsin."

İşte en çok canımı yakan şeylerden biri de Jungkook'un yanımda kızlar hakkında konuşmasıydı.

Canımın nasıl yandığını bilmeden kelimelerini savurup durması sinirimi bozuyordu fakat buna katlanamak zorundaydım. Buna mâhkûmdum ben.

"Bu konu hakkında konuşmayı sevmediğimi biliyorsun Jungkook."diyerek suyumu yudumladım.

"Kızlar hakkında konuşma Jungkook, bu konu hakkında konuşmayı sevmiyorum Jungkook, dikkatimi çekmedi Jungkook. Bir ihtimal gay olabilir misin Tae?"

İçtiğim su boğazıma kaçarken içim dışına çıkacak şekilde öksürmeye başladım.

Amanın..

Jungkook, yerli yersiz konuşmalarından nefret ettiğimi söyledim mi sana daha önce? Hımm kesin söylememişimdir.

Beynimi toparlamak için uğraştım  düzgün bir cümle kurmak için kendimi zorladım. Bir yandan da öksürüğümü durdurmaya çalışıyordum.

Good Friends?KookVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin