Bazen oturup bütün hayatımı Jungkook'a adamamın yanlış bir karar olup olmadığını enine boyuna düşünüyordum.Yalan değildi, neredeyse onun için yaşıyordum ben. Ne yaptıysam ondan kurtulamadım. Hoş, kurtulmak da istememiştim.
Lisede onun yanına gidip ilk defa konuşmaya başladığım an bunların olacağını biliyordum çünkü ne derseniz deyin, o yaşta bile onu ilk görüşümde deli gibi aşık olmuştum. Ondan kopamayacağımı o an anlamıştım zaten.
Şimdi o beni evine getirip ikimize de sıcak çikolata hazırlarken oturmuş bunları düşünüyordum. İnanın bir zamandan sonra yaptıklarının beni, kalbimi, onu seven her bir zerremi iyice parçalayacağını bildiğim halde aynı şeyi yapmaya devam ediyordum, onu sevmeye.Alttan almayı inanın istemiyordum, bana yaşattıklarını ona yaşatmak istiyordum fakat o suçsuzdu..
Onu delicesine sevdiğimden bi'haberdi. O gün sadece gördüklerine inanmış, bana acı çektirmek istemişti. Çünkü nefret ettiği bir kişiyle beraber olduğumu düşünüyordu. Arayıp açıklama bile yapmamıştım. Bu yüzden suçu yoktu ki onun. Kızamıyordum ona.
Şirketteki odasında olanlardan sonra bir daha konuşmamıştım, o gücü bulamıyordum kendimde. Sadece hiç olmadığım kadar yorgun hissediyordum. Şu birkaç haftalık zaman içinde o kadar yorulmuştum ki kafamı koltuğun arkasına yasladığımda gözlerim kendiliğinden kapanmıştı bile.
🔶🔷🔶Uykudan uyanmak istemiyordum çok ama çok yorgundum. İyi bir uyku çekmeye gerçekten ihtiyacım vardı fakat saçlarımın arasındaki bir şey kıpırdayıp beni rahatsız ediyordu. Kıpırdamadım ve geçmesini bekledim fakat saçlarım gıdıklanmaya devam etti.
Kaşlarımı çatarak gözlerimi açtığımda Jungkook'un suratıyla karşılaşmak aklımın ucundan bile geçmemişti. Gerçekten. Küçücük bir ihtimal bile vermemiştim.
Güzel elleri saç tellerim arasında dolaşıyor, kahverengi gözleri pişmanlıkla bakıyordu. Ve şunu da söylemeliyim ki yüzlerimiz çok fazla yakındı.
Kalp atışlarım hızlanmaya başladığında yerimde biraz kıpırdandım, etraf karanlıktı. Beni kendi odasına getirmişti. Yanımda uzanıp beni izlemeyi tercih etmişti. Kalbimin nasıl attığını hayal edebiliyorsunuzdur.
"Özür dilerim."
Sesinin tonu bile ne kadar pişman olduğunu belli ediyordu.
Başımı yastığa iyice yerleştirip kaç gündür düzgünce göremediğim kusursuz suratını inceledim. Saçımdaki eli hareket etmeyi bırakmıştı.
Elimi koluna götürüp dokundurduğumda ne istediğimi anlayarak tekrar saçlarımın her bir telini okşamaya başladı. Bir anda ileriye doğru uzanıp saçlarıma ufak bir öpücük bıraktığı zaman kendimden geçmiş gibiydim. Geçmişi düşünmek istemiyordum, aynı şekilde geleceği de. Gözlerimi kapattığım zaman gülümsüyordum.🔶🔷🔶
Farklıydık aslında birbirimizden. Hep farklıydı huylarımız, tercihlerimiz. Belki de birbirimizi bu yaşa kadar bırakmamamızın sebebi buydu. Zıt kutuplar birbirini çeker diye dememişler boşuna, ben sadece Jungkook'a çok fazla çekilmiştim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good Friends?KookV
Storie breviTaehyung Jungkook için sadece arkadaşı olmaktan nefret ediyordu. Onun istediği, Jungkook'un kendisi gibi ona aşık olmasıydı. Çok mu şey istiyordu?