-7-

3.6K 400 233
                                    




Medyadaki şarkıyla okumanız şiddetle tavsiye edilir.

🔹🔸🔹

Tamam, kötü şeyler olacağını biliyordum fakat bu kadarını beklememiştim.


🔹🔸🔹

Evimde yatarak geçirdiğim depresyonumun ikinci günüydü ve ben çoktan 5 koca paket mendil bitirmiştim. Gözlerim ve burnum durmadan akmaya devam ediyordu çünkü!




Bugün iş başıydı fakat gitmemiştim. Belki de gerizekalıydım? Hayır hayır mantıklı bir sebebim vardı tabi ki.




Sadece eğer oraya gidersem Jungkook'la o yoğunlukta konuşmanın imkânı olmayacağını biliyordum ve onunla gözlerimizin buluştuğu her anda kötü bakışlarına kurban olmaya bu küçük kalpçiğim daha fazla dayanamazdı.




Zaten geberiyorum burada!




Sesli sesli ağlayıp evde sağlam eşya bırakmamıştım. Sonra mutfaktaki yiyecekleri etrafa saçmış, Jungkook'un getirdiği çikolataları kırık dökük eşyaların arasında ağlaya ağlaya yemiştim.




Çikolataların mutluluk hormonu salgıladığı falan yoktu, aksine bana o çikolataları yemek daha çok acı vermişti. Ciğerimi söküyorlarmış gibi. Neden ciğer hiçbir fikrim yok.




Bu iki gün size az gelebilirdi fakat onun özlemiyle dolup taşmıştım. Zalımın çocuğu, kalbim feci acıyordu.



Jungkook'u ararsam açmayacağını biliyordum. Bu yüzden bir kez bile aramadım. Aslında sadece eğer suçsuzsam alttan almayı kabul eden taraf olmak istemiyordum. Bu küçüklüğümden beri böyleydi. Bu yaşımıza kadar olan kavgalarımızda da ilk adımı hiç ben atmadım. O da atmadı. Aramızı yapan genelde arkadaşlarımız ya da onun ailesi olurdu. Çünkü daha önce de dediğim gibi ailesi beni çok sever de.


Saçmalamayın tabi ki ego kasmak için söylemedim.




Neyse işte ikimizde inatçı keçinin tekiydik ve gururumdan dolayı asla adım atamazdım.



Bazı kavgalarımızın ve ardından gelen küslüklerin aylarca sürdüğü olmuştu.
Bu sefer de öyle olmasından korkuyordum fakat hiçbir şey yapamıyordum. Yapmaya kalksam bile emindim ki beni dinlemezdi.
Yıllardır böyle olan bir adamı değiştiremezdim. Sadece olanların ortaya çıkması için zaman gerekiyordu o kadar. Uzandığım yatağımda pikeyi iyice üzerime çekip Jungkook'un bende kaldığında uyuduğu yastığa daha sıkı sarıldım. Kokusu geçmeye başlamıştı, ve bu tutunacak bir dalımın kalmayacağı anlamına geliyordu.




Onu çok özlemiştim.

Tepinip aptal olduğunu bağırmak, beni bir kere de olsun dinlemeden çekip gittiği için o güzel yüzünü yumruklamak istiyordum. Ama kıyamazdım işte. Sevdiğim insanın benim yüzümden acı çekmesine dayanamazdım.




Düşüncelere gömülmüşken -daha doğrusu kucağımda hâlâ hafif hafif Jungkook kokan yastığa gömülmüşken- telefonumun lanet olası melodisi odamda yankılanmaya başladı.




Onu almaya o kadar üşeniyordum ki kucağımdaki yastığı kafama bastırıp sesi duymazdan gelmeye çalıştım. Telefon sustu, rahat bir nefes alacakken tekrar çalmaya başlamıştı.




Oflayarak yataktan çıktım ve çıplak ayaklarımla paytak paytak yürüyerek kapının yanındaki komidinden telefonu aldım ve hemen yatağa geri döndüm. Arayan Hoseok'tu.




Good Friends?KookVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin